Ey Anayasa sen kimsin?!

HEPİMİZ biliyoruz ki bu kaosun sebebi, çocuğa oyuncağının verilmemiş olması!

Haberin Devamı

Açıkça itiraf da ettiler artık...
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu dedi, “Eğer başkan seçseydiniz bu kaos olmayacaktı!”
Bundan daha açık bir söylem olamaz.
Bugün kaos oluyorsa, sebebi Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan seçilmemesi.
Zaten kendisi de söyledi, dedi ki, “İster kabul edin, ister etmeyin Türkiye’de yönetim sistemi değişti!”
Ama ne yazık ki unuttuğu bir şey var, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda öyle yazmıyor.


YAZIK ÖLEN İNSANLARA


Türkiye halkı, yüzde 52 oyla onu “cumhurbaşkanı” seçti, “başkan” değil.
Ve aynı Türkiye halkı yüzde 60 oyla, onun “başkan” olmasını istemediğini gösterdi.
Ama hiçbir şeyin kıymeti yok.
Çünkü bir tek hedef var, başkan olmak.
Onun için kaos dahil ne gerekiyorsa eyvallah.
Yazık bu şehitlere, yazık bu ölen insanlara...
Bir tek insanın hırsı uğruna bütün bu ülke ateşe atılıyor.

Haberin Devamı

Gündeme göre pozisyon

SABAH uyanıyorsun, yüzünü bile yıkamadan, dişini fırçalamadan, kimseye günaydın demeden elin akıllı telefonuna uzanıyor.
Küçük parmak hareketleriyle gündeme bakıyorsun.
Twitter’da, Instagram’da haberleri durmadan birbiri altına itiyorsun. Çünkü artık öyle bir dünyada yaşıyoruz, gündem neyse, ona göre pozisyon alıyorsun. Almalısın.
Yoksa parmakla gösteriliyorsun, eleştiriliyorsun. Bakmamak, görmemek, bilmemek hakkın yok. O gün ne var, ne yok, ne olmuş, ne olmamış, nerde bomba patlamış, kaç ölü var, kaç şehit var bilmek zorundasın.
Ve onlara göre klişe ibareler var, onları koymalısın. “Terörün ırkı, dili, dini yoktur!” gibi, “Rahmetle anıyoruz” gibi. Bunları koyarsan sorun yok, yırtıyorsun. Koymazsan yandın. Makbul insan değilsin. Duyarsızsın. Bencilsin. Artık hayatımızın yeni gerçeği budur. Gündeme göre pozisyon almak. Samimi misin, değil misin, hiçbir önemi yok, yeter ki gereğini yap.

Ey Anayasa sen kimsin


Sharon Stone’dan nanik!


“VAY be! İşte bu!” dedim.
Sharon Stone’un fotoğrafları müthişti.
Güzelliği, o güzel çıplak bedenin sahibinin 57 yaşında olmasıydı. Tüm dünyaya, yerçekimine, en önemlisi erkeklere meydan okumasıydı.
Çünkü 50’sinden sonra bir kadına, işi bitmiş gözüyle bakılıyor. Yağlanmış, kalınlaşmış, cinselliği azalmış, libidosu düşmüş, artık arzu nesnesi olmaktan çıkmış bir varlık olarak düşünülüyor.
O da bütün bunları söyleyenlere bu fotoğraflarla nanik yapıyor!
Helal olsun!

Haberin Devamı


Bir annenin çocuğuna vermesi gereken 3 şey

PAZAR günü yayınlanan Azra Kohen röportajıyla ilgili pek çok mail aldım. O röportajda, Kohen’e göre bir annenin çocuğuna vermesi gereken üç şeyden bahsediliyordu. Onların ne olduğunu buyurun buradan okuyun...

Bir annenin çocuğuna vermesi gereken üç şeyin neydi? Üçüncüsü girmemiş de. Çok soran oldu...
- Evet, ben bir annenin çocuğuna verebileceği 3 şey olduğuna inanıyorum. Geri kalan her şeyi, çocuğun kendi çabasının belirleyeceğini düşünüyorum. İlk olarak anne, çocuğuna iyi bir baba vermekle görevli. Çiftleşeceğiniz kişiyi zekâsıyla, analiz yeteneğiyle ve psikolojisinin kıvrımlarında gizli kalmış nitelikleriyle değerlendirmeniz lazım doğru seçimi yapabilmek için. İkinci olarak, iyi bir beslenme alışkanlığı ki, bu çocuğun hem zekâsını hem de kesinlikle psikolojisini etkileyecektir. Bugün psikolojik rahatsızlık kategorisinde belirlenen her bozukluk, beyindeki kimyasal dengesizliklerin uzantısıdır ve vücudun kimyası tamamıyla yediklerinizden gelir. Şizofreni DMT hormonu salgılanmasındaki fazlalığın, dopamin hormonu salgılanmasındaki azlıkla harmanlamasının sonucu olabilir.

Haberin Devamı


Peki üçüncüsü?
- Kimlik bilinci. Bugün bence, dünyanın en büyük sorunlarından biri, çocuklarına kimlik bilinci yüklememiş anneler. Onların da anneleri bu bilinci onlara yüklemediği için zincirleme bir şekilde “Birey” bilinci olmayan organizmanın dünyası olmuştur toplum. Birey olmadan toplum olmaya çalıştığımız için de kaybolmuş durumdayız. Birey olunmadan toplum olunamaz...

Yazarın Tüm Yazıları