Paylaş
Son derece üzgündü.
Ama yenilmiş, teslim olmuş değildi.
Tam tersine “savaşçı” bir ruh hali içindeydi.
Başına böyle bir şey geleceğini kimden öğrenmiş biliyor musunuz?
Eski sevgilisinden!
Resmen adam telefon açmış ve “Seni bitireceğim, rezil edeceğim, iş yapamaz hale getireceğim. Artık kimse sana kocasını zayıflat diye yollamayacak!” diye tehditler savurmuş.
O da, elinden geleni ardına koyma demiş.
Şu anda da hukuki yollara başvuruyor.
Otele de kızgın...
*
Şimdi bu noktada, herhangi bir magazin haberini aşan iki büyük problem var.
Birinci problem: Otel bu görüntüleri, kamu görevlisi olmayan birine veriyor. Artık para yüzünden mi, hatırlı müşteri kontenjanından mı, bilemiyoruz. Ama yapılan, iş ahlakı açısından bir rezalet. Hâlâ otelden ne bir açıklama ne bir özür, ne de başka bir şey...
Şeyda Coşkun diyor ki:
“Daha manyak bir adam olup, o görüntüler yüzünden çıkarıp beni vurabilirdi de. Bunun sorumluluğunu otel mi üstlenecekti? Benim güvenliğim için konulması gereken kamera, benim hayatımı mahvedebilirdi. O otel bunun bilicinde mi acaba? Olsa iyi olur, çünkü başka insanların da canı söz konusu olabilir”.
İkinci problem: Eski sevgililer.
Kadınlar için artık resmen “eski sevgili terörü” denen bir şey var.
Erkekler o kadar kutsal varlıklar ki onlardan ayrılamazsın!
Sen kim oluyorsun da ayrılıyorsun!
O da sana haddini bildirir, gerekirse vurur, süründürür, toplumda itibarını sıfıra indirir!
Şeyda Coşkun, kasımda ayrıldığı sevgilisinin kendisini arayıp tehdit ettiğini, bir süredir gazetede okuduğumuz haberleri yaptıracağını söylediğini anlatıyor.
Ve diyor ki:
“Yapmak istediği, benim kendi ayaklarım üzerinde durmamı engellemek. Erkekler, kadınların ekonomik bağımsızlığından rahatsız oluyor. Adamı istemediğin anda, hazmedemiyor. Bana açık açık bütün servetimi harcarım bu haberleri çıkartırım dedi. Ötesi var mı? O haberler her yere servis edilip yayınlandıktan sonra da, sen ayıkla pirincin taşını...”
Bu ülkede, kadınsan ve başarılıysan sütten çıkmış ak kaşık olamazsın KARARTIYORLAR!
Amaç ne?
- İtibarımı beş paralık etmek. Kadınlar bana eşlerini yollamasın. İşsiz kalayım... Benim çalıştığım erkek sayısı nedir ki? Zaten kadınlara yönelik bir iş yapıyorum. Ama erkek müşterilerimle de çok başarılı oldum.
Eski sevgilin, diyelim ki senin dediğin gibi intikam almak istedi. Peki oteli nasıl ikna etti?...
- Bunu otelle konuş. Bunu otelin açıklaması lazım. Ya para verdi ya da başka bir şey. Bununla ilgili de bir dava açıyorum.
Artık sevgili değil misiniz?
- Değiliz tabii, aylar önce ayrıldık. Benim ardımdan bir sürü kadınla fotoğrafı çıkmış. Onlarla takılıyor, ama bana dönmek istiyor, dönemiyor. Erkek olarak kiminle çalışırsam rahatsız oluyor. Ergin Ataman’la çalıştığım için de kendi çapında rahatsız olmuş. Benim Ergin Ataman’la hiçbir şekilde iş dışında bir ilişkim yok. Sadece müşteri ilişkim var. Ama öyle değildi, böyleydi demek zul geliyor. Herkes ne düşünmek istiyorsa düşünsün, umurumda bile değil. Ben, işi için yaşayan bir tipim. Ve işimi çok iyi yapıyorum. Düşün, bir spor koçuna, bir ayda 16 kilo verdirmişim. Allah aşkına, müthiş bir başarı değil mi bu? Ama başarım gölgeleniyor. Bu bana haksızlık değil mi? Resmen hayatı değişti. Bir de spor hocası. Kimse bundan bahsetmiyor. Oysa gerçekten zor bir iş yaptım.
Peki sen sütten çıkmış ak kaşık mısın?
- Bu ülkede kadınsan ve başarılıysan sütten çıkmış olamazsın ki! Bir şekilde karartıyorlar. Ve hep belden aşağı vuruyorlar. Şu anda içimden herkese haykırmak geliyor ama şimdi yapmayacağım...
Gerçekten bir ilişkin yoksa ve tüm bunlar bir komploysa, bu haksızlık karşısında insan, eline megafon alıp Taksim Meydanı’nda bağırmak istemez mi?
- Gerçekten yok bir ilişkim! Bunu savunmak zorunda kalma hali bile bana fena geliyor. Gözünü seveyim, ortada bir ilişki olsa eşi kabul eder mi? Herkes bunun cevaplarını buldu ki, eşiyle birlikte hayatlarına mutlu bir şekilde devam ediyorlar. Eşi de biliyorsun açıklama yaptı. “O görüntüler orijinal değil. Kesilip arka arkaya eklenmiş. Saatler silinmiş” dedi. Saatler silinmemiş olsaydı, benim yemeği bırakıp hemen çıktığım görülecekti. Ayrıca, “Görüntüler aynı güne ait değil. Ergin odaya eşofmanla giriyor, takım elbiseyle çıkıyor” dedi. Takım elbiseli görüntü bir gün sonraya ait. Eşi komplo olduğunu söylüyor, benimle çalışmaya devam etmesini istediğini de belirtiyor.
Tamam da, Ataman ailesinin evinin içinde ne olduğunu nereden bilelim biz? “Kahvaltı masasında çıkan haberleri okuyup, gülüyoruz” diye bir tweet okuduk, o kadar. Belki de evde kıyamet koptu...
- Evde kıyamet filan kopmadığını biliyorum, eşiyle konuştum. Sonuçta o istedi diye kocasıyla çalışmaya başladım. Zaten Berna Hanım, Posta’ya açıklama yaptı.
Eski sevgiliyi ve oteli dava mı edeceksin?...
- Bana yaklaşmaması için karar aldırıyorum. Ve evet, oteli dava edeceğim. Avukatımla görüşüyoruz. Daha fazla ayrıntı veremiyorum şu aşamada, biraz zaman geçsin bütün olup biteni detaylı bir şekilde anlatırım.
Ergin Ataman’ın eşi Berna Ataman
Bu bir komplo saatler silinmiş
Günlerdir Şeyda Coşkun ve eşinizin görüntüleri gündemde... Rahatsız olmadınız mı?
- İlk çıktığında “Sadece dedikodu!” deyip gülüp geçtik. Ama konu uzayıp, gündemi bu kadar meşgul edince, elbette oldum. İnsanın canı fena halde sıkılıyor. Türkiye’nin en önemli spor adamlarından biri olan eşimin böyle bir komployla gündemde olmasına elbette çok üzüldüm. Üzülmemek için taştan olmak gerekir! Kaldı ki işin içinde bir de kadınlık duygusu, gururu vesaire var...
Kamera görüntülerini görünce ilk ne hissettiniz?
- Siz de Şeyda’yla röportaj yaptınız. Verdiği hizmetin detaylarını ve nasıl kişiye özel olduğunu biliyorsunuz. O kadar ciddiye alıyor ki işini, o yemeği her yere yetiştirir. Bu sebeple, Şeyda’nın oteldeki görüntüleri beni hiç şaşırtmadı. Şaşırtan; kamera görüntülerinin bu derece kolay ortalığa dökülmesi! Bence bu da komplo gerçeğini destekleyen önemli bir unsur.
Şeyda Coşkun, eski sevgilisinin komplosu olduğu söylüyor. Siz buna inanıyor musunuz?
- Valla, bir komplo olduğu kesin. Şahsi bir komplo mu, sportif bir komplo mu savcılık ortaya çıkaracaktır.
Bir an bile şüphe etmediniz mi?
- Kendimi çok rahat hissettiğimi söylesem yalan söylemiş olurum. Düşünebiliyor musunuz; tüm Türkiye sadece gördükleri ve okudukları üzerine binlerce yorum yaptı, hala da yapıyor... Kim kendini huzurlu hissedebilir? Ben sadece eşimle konuştum ve gereken cevabı aldım, içim rahat.
Farklı zamanlarda çekilmiş görüntüler mi?
- Bunlar savcılığın yapacağı incelemeden sonra ortaya çıkacak gerçekler.
Saatler mi silinmiş gerçekten?
- Evet, öyle görünüyor. Ama bu da yine savcılığın aydınlatacağı bir durum.
Birinin hayatının mahvetmeye çalışan eski sevgilinin, sizinkini de mahvetmeye hakkı var mı?
- Sportif ya da şahsi, böyle bir komploya, her ne şekilde olursa olsun, eşimin, benim, ailemin adının karışmasına elbette çok üzüldüm. Ama şu bilinsin ki, aslı astarı olmayan bu tür komplolar ne eşimin kariyerini ne de bizim mutlu aile hayatımızı gölgeleyebilir. Biz ailece, dimdik ayaktayız. Türk adaletinin, bu komploya karışanları en kısa zamanda ortaya çıkaracağına ve onların adalet önünde hesap vereceklerine inanıyorum.
Paylaş