Dr. Aylin Karabeyoğlu: Botoks’ta marifet yüzün doğallığını korumak

Kadınsanız, aynadaki yüzünüze kayıtsız kalabilmeniz imkansızdır. Yalan mı? Yüzünüzdeki ilk kırışıklığı bir dedektif gibi takip eden, yakaladığında şaşıran siz değil misiniz? O kırışıklıklara alışamayıp, onlarla mücadele etmeye karar veren siz değil misiniz?

Ne yapsam, hangi yönteme başvursam, hangi kremi kullansam, hangi yöntemi uygulasam, o mu daha iyidir bu mu diyen siz değil misiniz? Bütün bunlar merak eden sizseniz, buyurun size botoks hakkında küçük bir hizmet röportajı...

Kaşlarımın arasında diklemesine bir çizgi var. İki kaşımı çattığımda fena görünüyor, derin bir kırışıklık oluşuyor. Ne yapmam gerekiyor?

- Ben sizin ne yapacağınıza karışamam. Ama bir şey tavsiye edebilirim: Botoks. Kaşlarınızın arasındaki o çizgi, /images/100/0x0/55ead997f018fbb8f89ab300mimiklerinizden kaynaklanıyor. Aslında biz Türkler, heyecanlı, tutkulu ve gergin insanlar olduğumuz için, çoğumuzda bunlardan var, sadece size özgü değil yani. En iyi çözüm de botoks...

Peki başka yöntemler yok mu?

- Var tabii, olmaz olur mu? Dolgu maddeleri de etkili. Ama ilk tercih, her zaman botoks olmalı, Kırışıklık çok derinse, botoks artı dolgu tedavisi de yapılabilir.

İyi de ben botoksun en iyi yöntem olduğuna nasıl güveneceğim? Belki pimpirikli bir tipim, belki her şeyden kuşkulanıyorum...

- En tabii hakkınız. Araştıracaksınız, soruşturacaksınız, internete bakacaksınız. Ama günümüzde mimik kırışıklıklarını azaltmada en etkin molekülün, botoksun ana maddesi olan "Botulinum Toxin" olduğu biliniyor. Kozmetik, cerrahi ve dermatolojiyle uğraşan bir çok hekimin ortak düşüncesi bu. Ama siz yine de kendi araştırmanızı yapın, aklınızın kestiği yöntemi uygulayın.

Ya siz müşteri avlamak isteyen bir doktorsanız...

- Öyle olsaydım bu kadar basit ve uygulaması kolay bir tedavi yöntemi yerine çok daha komplike ve pahalı bir tedavi yöntemi önerirdim. Değil mi?

Ya botoks da gelip geçici modalardan biriyse, 3 yıl sonra kimse hatırlamayacaksa, insanlar boşuna yüzlerine zehri mi enjekte ettirmiş olacaklar?

- Bir kere şu konuda anlaşalım: Kullanılmaya başlayalı 20 yıl oldu, tüm dünyada modası hálá geçmedi. Her geçen gün botoksla tedavi olanların sayısında muazzam bir artış var.

Peki bu botoksun yılan zehri olduğu doğru mu?

- Yanlış. Botoks, Botulinum Toxin kelimesinin kısaltılmış hali. Yani, bilinen bir bakterinin zehri. Bu toksin, ileri teknoloji kullanılan laboratuvarlarda üretiliyor. Bir nevi aşı gibi hazırlanıyor. Hayvansal kökenli değil, yılan ya da akrep zehri hiç değil.

Neyin nesi peki? Siz nasıl tanımlıyorsunuz?

- Ben "kırışık aşısı" demeyi tercih ediyorum.

İkinci bir efsane, adaleleri felç ettiği...

- Felç deyince insanın aklına, duyuların ve hareketlerin kalıcı olarak kaybolduğu bir durum geliyor. Oysa botoks öyle değil. Uygulanan bölgede his kaybı yok. Adalelerde sadece geçici bir süre hareketlerin durdurulması söz konusu. Mimiklere bağlı kırışıklıklar durdurularak daha dinç ve diri bir cilt görünümü oluşuyor.

Etkisi ne kadar sürüyor?

- Ortalama süre, 2.5 ile 4.5 ay arasında değişebiliyor. Çok kuvvetli mimikleri olan insanlarda süre kısalırken, art arda yapılacak birkaç uygulama neticesinde etki süresinin uzatılması da mümkün.

Peki insan eski haline aynen geri dönüyor mu? Yoksa, etkisi geçince daha mı kötü oluyor?

- Tekrar yaptırmazsa eski haline döner ama daha kötü olması gibi bir durum söz konusu değil. Ama sonuçta botoks, bir gençlik iksiri değil. Sadece yaşlılığın ilk belirtisi olan kırışıklıklardan, bir süre daha uzak kalabilmenin yolu.

Sizin objektif olmanız mümkün mü?

- Gayet objektifim çünkü hekim olarak bizzat araştırmaya devam ediyorum. Üstelik aynı zamanda kendime de yapıyorum. Daha iyi bir yöntem bulunursa, onu da denemek isterim...

KADINLAR 30-40 YAŞLARI ARASINDA DONMAK İSTİYORLAR

Bir süre önce Amerika’da dünya çapında bir araştırma yapıldı, kadınların en çok hangi yaşlarını sevdikleri soruldu. Yanıt ne biliyor musunuz? 30-40 yaş arası. Kadınlar, 30-40 yaş arasında donmak istiyor. Çok genç bir yaş değil. Bilakis kadının, fiziksel olarak olgun görünmeye başladığı bir dönem. Ama işte birçok kadın, hayatının bu evresini uzun süre yaşatmak istiyor. Yani amaç bir başkası gibi görünmek değil. 18’lik bir çıtır gibi görünmek hiç değil. Kendin gibi olmak ama biraz daha genç ve dinç görünebilmek...

BOTOKSUN MUCİTLERİYLE TANIŞTIM

Geçen ay, Madrid’de bir Botoks Kongresi vardı. Tüm dünyadan 500 doktor katıldı. Biz Türkiye’den de 6 plastik cerrah, 4 dermatolog , 2 medikal estetik hekimi olarak gittik. Kongrede en ilginç yanı, 20 yıl önce botoksu ilk olarak estetik alanda uygulayan Kanadalı Carutheers çiftinin deneyimlerini paylaşmak oldu. Yüz felci tedavisinde botoks uygularken, yanlışlıkla farklı bir bölgeye uyguluyorlar. "Eyvah, ne yaptık!" derken, hasta ertesi haftaki randevuya, kırışıklığı açılmış ve pırıl pırıl geliyor. Botoks, o zamana sadece kadar kol, bacak felçlerinde ve şaşılıkta kullanılıyormuş. Bu yanlışlıktan sonra yüzde estetik amaçla kullanılmaya başlanmış. İlk deneyleri kendi üzerlerinden yapmışlar, sonra yaygınlaştırmışlar. Şimdi de dünya çapında workshop’lar düzenliyorlar. Biz de onlardan birine katıldık.

SURATIMA BAKIN BOTOKSLU GİBİ DURUYOR MUYUM?

Neden sosyete dergilerindeki kadınların hepsinin kaşı kalkık? Uygulama hatası mı, mecburi sonuç mu, "istek parça" mı?

- Sizin deyişinizle "istek parça." Tamamen, kişinin kendi estetik seçimi. Gerçi, hastanın istediği kaşını kaldırmaksa, "kaş asma" gibi cerrahi yöntemler tercih edilmeli, çünkü daha kalıcı sonuç alınabilir. Tabii geçici bir süre için botoksla da bunu yapmam mümkün. Ama botoksla natürel görünümlü tedaviler de mümkün.

Yani kaşı kalkmadan botoks yapılmış bir yüz vardır öyle mi?


- Olmaz olur mu? Şu anda tam karşınızda duruyor. Benim yüzüme bakınca, "Aa botokslu bir yüz!" diyor musunuz?

Hayır.

- Demek ki, olabiliyormuş.

Sizin yüzünüzde nerelerde botoks var?

- Alnımda ve göz kenarlarımda. Arada da bir de multivitamin ve peeling uygulatıyorum.

Peeling’i anladım da, multivitamin...

- Vitamin iğnesi. İçinde bir sürü amino asit, vitamin ve mineral bulunan cilt için besleyici bir kokteyl. Çok çok pahalı kremler kullanmaktansa, senede birkaç kez uygulayarak ciltte çok iyi sonuçlar alabiliyoruz. Kadınlar da erkekler de yaptırıyor.

Siz hastalarınızı daha iyi ikna edebilmek için mi botoks yaptırdınız?

- Hayır, tamamen eski bir atasözünü haksız çıkarmak için. Terzi önce kendi söküğünü dikmeli, o yüzden yaptırdım. Ama tabii, kendime uygulatmam herhalde hastalarıma daha da çok güven veriyor.

Size kim yapıyor?

- Meslektaşım olan kız kardeşim. Tabii ben de ona...

Ayıptır sorması, kocanızın tepkisi ne oldu?

- Ben söyleyene kadar anlamadı. Çünkü ifadem değişmedi. En iyi kızım anlar, o da hiçbir tepki vermedi. Demek ki doğal...

O yaptırdı mı?

- Kocam mı? Evet o da yaptırıyor. Hatta 11 yaşındaki kızım hariç tüm ailem!

Nasıl yani?

- Annem, babam, kız kardeşim, kocam. Ve yakın aile dostlarımız. Bizde herkes botokslu ama doğal botokslu...

Birbirinizin yüzüne bakıp, "Sende şu hata var. Bende bu..." dediğiniz oluyor mu?

- Evet, vallahi oluyor...

Alaturka estetik anlayışından kaçının

Yüzde nerelere botoks yapılıyor?

- Hemen her bölgeye uygulama yapmak mümkün. Yine de en çok, göz kenarları, alın çizgileri, dudak çevresindeki kırışıklıklar ve boyun çizgilerinin azaltılması için kullanıyor.

Dolgu...

- Zaman içinde boşalan cilt altı dokusunu yeniden restore etmek, yerine koymak için yapılan bir tedavi. Derin çizgileri dolduruyoruz.

Ne tür maddeler kullanıyorsunuz?

- Sentetik, hayvansal, insan kaynaklı, vücuttan emilen/ emilmeyen maddeler olarak çok çeşitli alternatifler mevcut. Ben genellikle vücuttan tamamen emilebilen ve hayvansal kaynaklı olmayan maddelerle tedaviden yanayım.

Peki bir insanın elmacık kemiklerini nasıl daha dolgun gösteriyorsunuz? Oraya da mı bir madde enjekte ediyorsunuz?

- Evet, elmacık kemikleri sıvı ya da katı dolgu maddeleri ile belirginleştirilebilir. Özellikle de yumuşak dokuda bir azalma varsa. Ama eğer ciddi bir dolgunluk isteniyorsa, cerrahi yöntemler daha etkin.

Her daha genç görünen, güzel midir?

- İşte bu soru iyi oldu! Hayır. Günümüzde insanlar, güzellik ve gençlik kavramını birbirine karıştırdılar. Genç görünmek uğruna güzelliklerini de kaybedebiliyorlar. Ördek dudaklar, dolma yanaklar ve şaşkın bakışlar. Abartılı istekler, abartılı sonuçları doğuruyor sanırım...

Bizde biraz "alaturka bir estetik anlayışı" mı var?

- Biraz öyle. Bunun da sebebi bazı unsurların neredeyse tabulaştırılması. Örneğin, küçük kalkık burun, dolgun dudaklar, dolgun göğüsler, tavşan dişler... Bunlar makbul sayılınca, herkes bu furyadan nasibini almak için uğraşıyor. Herkese yakışmıyor bir, ortalıkta birbirinin aynı olan kadınlar dolaşıyor, iki. Ama son yıllarda çok bilinçli ve sosyo-kültürel açıdan gelişmiş bir hasta grubu oluştu. Uzun süre genç ve dinamik görünmeyi ve sağlıklı yaşamayı hedef edinen kadınlarımız ve erkeklerimiz var. Bir çok hasta kozmetik alanda neredeyse doktor kadar bilgili. "Alaturka botoksçular"ın sayısı günden güne azalıyor.

İyi olan yüzdeki değişikliğin anlaşılması mı, anlaşılmaması mıdır?

- İyi olan insanların yüzünüzdeki fiziki değişikliği fark etmeleri ancak bunun nereden kaynaklandığını anlayamamalarıdır. Tedavide amaç sağlıklı, dinlenmiş, yenilenmiş bir görünüm olmalı. Bambaşka bir insan olmak istiyorsanız ya da ciddi kusurlarınız varsa, estetik cerrahi düşünmelisiniz diyorum.

Botokstan iyi netice alabilmek için kırışıklıkların artmasını beklemek şart mı?

- Bilakis başlangıç aşamasında yaptırmak çok daha iyi neticeler veriyor.

Bir insan yüzüne hediye olarak, güneşe çıkmamak ve bol su içmekten başka ne verebilir?

- Düzenli cilt bakımı, vitamin enjeksiyonları, lazer ve ışık tedavileri, peeling, dolgu ve botoks enjeksiyonları, radyo frekans uygulamaları... Bunun dışında, iyi beslenmek, uzun uykular ve sigara içmemek...

Yine de insanın yüzündeki ifadeyle oynanması riskli bir şey değil mi?

- Tabii ki riskli. O yüzden tedavi sonuçlarını önceden tahmin edip, hastayı çok çok iyi bilgilendirmek gerekiyor. İnsanın yanlış uygulanan botoksla doğal ifadesini kaybetme riski var.

Bazılarının yüzü, bedenlerinden bağımsız duruyor botoks yaptırdıklarında. O nasıl oluyor? Sanki beden başkasına ait, omuzlardan yukarısı bir başkasına...

- Botoks, mimikleri azaltan bir tedavi. O yüzden de abartılı uygulanmamalı. Yoksa, maske suratlar görmek mümkün.

Fazla doz, ne tür komplikasyonlara yol açar?

- Dozun fazlalığından çok, hangi kaslara uygulama yaptığımız önemli. Yanlış kaslara uygulandığında, göz kapağının düşmesi, gülüşün bozulması gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Dozu kim tayin ediyor?

- Tabii ki tedaviyi yapacak hekim. Ama bilimsel toplantılarda öngörülen dozlar ışığında bunu tayin ediyoruz, kafamıza göre takılmıyoruz.

Bazen diyorlar ki, "Botoksla-motoksla uğraşmayın, toptan çektirin!" Cerrahi yöntemin iyiliğini savunuyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- İlerleyen yaşla, sarkmaların ve kırışıklıkların en etkin tedavisi tabii ki, cerrahi müdahale. Ama herkesin sağlığı ve bütçesi buna elverişli olmayabilir. Alternatif tedavilerin olması kişilere seçim hakkı getiriyor.

ONLAR DA BOTOKSUN NİMETLERİNDEN FAYDALANIYORLAR

Botoks ve benzeri şeyler, çok iyi uygulandığında ortaya çıkan sonuç nasıl olur?

- Nicole Kidman gibi oluyor. Meg Ryan gibi oluyor. Julia Roberts gibi oluyor. Ya da Angeline Jolie gibi. Hollywood yıldızları, dünyada estetik uygulamaların başını çekiyorlar. Cerrahi veya cerrahi olmayan birçok tedaviyi rutin olarak uygulatıyorlar. İyi bir gözlemciyseniz hele de bu işlerle uğraşan bir hekimseniz , yüzlerindeki ve vücutlarındaki değişiklikleri fark etmemenize imkan yok. Dolgun dudak, kadının dişiliğini ve seksapelini belirginleştiren bir unsur. Ama tabii herkese yakışacak diye bir kaide de yok. Bence hekim ve hasta ortalama bir kararda buluşmalılar. Tamam, Angelina Jolie dünyanın en seksi dudaklarına sahip olan bir artist. Ama o dudaklar o yüz ve o vücutla orantılı. Başka bir insanda absürd durur. Anlatabiliyor muyum?


KİMDİR?

Dr. Aylin Karabeyoğlu Uğun 1968 İstanbul doğumlu. Notre Dame De Sion Lisesi ve Cerrahpaşa İngilizce Tıp mezunu. 2 yıl Florence Nightingale Hastanesi’nde anestezi asistanlığı yaptı. 4 yıl da Şişli Etfal’de aile hekimliği dalında asistanlık... 2000 yılında uzman doktor oldu. Fransa’da mezoterapi ve medikal estetik ile ilgili kurs ve sertifika programlarına katıldı. 2005 yılında Sağlık Bakanlığı’ndan medikal estetik eğitimi aldı. Medikal Estetik Hekimleri Derneği üyesi. Evli, 11 yaşında bir kızı var. Babası ve kız kardeşi de meslektaşı. İyi derecede Fransızca, İngilizce, Sırpça-Hırvatça biliyor.
Yazarın Tüm Yazıları