Paylaş
Çıldırmamak işten değil.
Son 5 yılda, çocuk cinsel istismarı öyle böyle değil- yüzde 50 oranında arttı!!!!
Her gün bir sarsıcı haberle daha perişan oluyoruz.
Her ne kadar sorumlular, bazı kurumlardaki istismarları mazur göstermeye çalışsa da bu, Türkiye’nin acı bir gerçeği.
Üstelik bu rakamlar Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün verileri.
Geçtiğimiz günlerde avukat Ceren Şarman’ın cinsel istismar hakkında anlattıklarının altını bir kere daha çizmek istedim.
Çünkü bu konuda en önemli korunma yöntemin bilgilenmek.
Anne-baba olarak da çocuklarımızı bilgilendirmek...
KARŞIMDA
Ceren Şarman duruyor.
O bir hukukçu.
Bahçeşehir Hukuk mezunu, sonra yine aynı üniversitede kamu hukuku yüksek lisansını tamamlıyor.
Tez konusu, Türk Ceza Kanunu’nda çocukların cinsel istismarı.
Amacı, bu konuyu nedenleriyle, sonuçlarıyla ve yaptırımlarıyla araştırmak.
Öyle de yapıyor.
Türkiye’deki mevcut durumu iyice irdeledikten sonra, dünyada cinsel istismarla ilgili yaptırımları araştırıyor.
Önce New York’a giderek NYU, Fordham ve Columbia üniversitelerinin hukuk fakültelerinde araştırmalar yapıyor. Sonrasında ise çeşitli Avrupa ülkelerinde...
Anladınız, bu konuda kapsamlı bilgiye sahip.
Şimdi de İstanbul’da avukatlık yapıyor.
“Soruşturma ve kovuşturma aşaması en zor ve hassas olan suç, cinsel istismar suçu. Çünkü karşınızda hayatının en travmatik olayını yaşamış bir çocuk var” diyor...
*
Ülkemizde cinsel istismar suçu tavan yapmış durumda.
Biz artık böyle bir ülkede yaşıyoruz.
Her gün, yeni bir felaket haberi okuyoruz.
Benim kalbim en çok çocuklar söz konusu olduğunda sıkışıyor.
Çünkü onlar en çaresiz grupta yer alıyor.
Allah’ın belası sapık ruhlu canilere nasıl yaptırımlar uygulanması gerektiği ayrı bir konu...
Zaten sürekli yazıp çiziyoruz, en ağır cezaları alsınlar ve indirimlerden faydalanamasınlar ki...
Bu tür iğrençlikleri yapanlara ibret olsun, caydırıcı olsun...
*
Tamam, fark edilmesi ve ispat edilmesi zor bir suç cinsel istismar.
Peki, önlenmesi mümkün mü?
“Evet” diyor Ceren Şarman, “Önlenmesi veya azaltılması mümkün!”
Peki ne yapmalı?
Ondan öğrendiklerimi maddeler halinde yazdım.
Bütün annelerin-babaların ve eğitimcilerin göz atmasını diliyorum...
ÇOCUĞUNUZU CİNSEL İSTİSMARDAN KORUMANIN YOLLARI
1- “Eğitim şart!” deniyor ya, bu artık bir Cem Yılmaz esprisi gibi oldu ya, gülüyoruz... Gülmeyelim! Gerçekten her şeyin başı eğitim... Cinsel istismar konusunda da çocuklarımızı korumak için onlara eğitim vermek şart!
2- Çocukların kendilerini cinsel istismardan korumayı öğrenmeleri için, yaşlarına uygun bilgilendirilmeleri ve eğitilmeleri gerekiyor. Bu da anne-babaların, eğitimcilerin ve toplumun sorumluluğunda.
3- Çocuğa şu öğretilmeli: “Bu beden senin. Senin iznin olmadan kimse dokunamaz! Sen bir bireysin...”
4- Araştırmalarla tespit edilmiş ki, kendisiyle barışık, özgüvenli, sosyal ilişkileri güçlü, haklarını bilen çocuklar, cinsel istismara daha rahat karşı koyuyor.
5- Çocuğa cinsellik, cinsel organlar ve kişisel mahremiyet gibi konularda gelişme düzeyine ve yaşına uygun olarak bilgi verilmeli.
6- Herkes farkına varmalı ki, cinsellik özel bir mahrem konu. Ama ayıp veya yasaklı bir konu değil! Cinselliği tabu olmaktan, konuşulamaz olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Eğer çocuk cinselliğin ayıp ve yasak bir kavram olduğunu düşünürse, cinsel istismara uğradığı takdirde, ayıp olur diye kilitlenir kalır.
7- Cinsel istismar kapsamına girebilecek davranış veya durumlar hakkında ve bu duruma maruz kalınması halinde nasıl tepki göstereceği konusunda da çocuğun eğitilmesi gerekiyor.
8- Çocuğa cinsel organlar ve mahrem bölgelerin neler olduğu öğretilmeli. Bunların kişiye özgü olduğu ve sağlık ya da bakım amacıyla bu bölgelere bakılması dışında, kişilerin çocuğun bu bölgelerine bakması, okşaması, dokunması veya o kişinin çocuğa kendi cinsel organını göstermesi ya da dokundurmasının doğru olmadığı anlatılmalı.
9- Çocuğun kendini rahat hissetmediği durumlar karşısında tepki gösterebileceği, bağırabileceği ve reddedebileceği öğretilmeli.
10- Büyükler çocuğa uygunsuz bir istekte bulunduğu ya da çocuğa karşı yanlış bir davranış sergilediklerinde çocuğun bunu kabul etmek ya da saygı duymak zorunda olmadığı söylenmeli.
11- Son olarak cinsel istismara maruz kalan çocuk bu durumu anne ve babasıyla kolayca paylaşabilmeli. Aile anlayışlı ve güven verici olmalı. Çocuğa böyle bir durumu hemen kendileriyle paylaşması gerektiğini söylemeli.
12- Çocuğa, kimsenin onu tehdit etme ve korkutma gibi bir hakkının olmadığı öğretilmeli.
13- Çocuklara, anne-baba dışında başka bir erişkin bireyle özel ilişkileri ya da sırları olamayacağı söylenmeli. Çünkü istismarda bulunan sapıklar, genellikle çocuğa aralarındaki ilişkinin özel ve sır olduğunu söylüyor.
14- Çocuğun cinsel istismara uğraması halinde onun bir suçu olmadığı, çekinmeden kendileriyle paylaşması gerektiği, böyle bir durumda çocuğa kızılmayacağı ve suçlanmayacağı, tam tersi korunacağı söylenmeli.
Paylaş