Bugün böyle bozuluyorum

Belçika’da oturan bir Trabzonspor taraftarıyım.

Büyük derbilerden sonra Hürriyet Gazetesi’nde Fenerbahçe’ye tam 3 sayfa ayrılıyor ama zavallı Trabzonspor, 15 satırlık ufak bir paragrafla geçiştiriliyor. Bir taraftar olarak acayip alınıyorum.

- Haklısınız dememi bekliyorsanız, maalesef diyemem... Biz ailecek Fenerliyiz. Objektif olamam, olmam. 3 sayfa az bile. Üzgünüm yani sizin için. Yanlış adres. Hiçbir yetkiliye derdinizi de iletemem!

YAŞAM BOYU BAKİRE

Müzmin bakire kızımız Şebnem Schaefer’a, "hayat boyu bakirelik" payesi verilse de, cümleten rahatlasak diyorum. Hani var ya, öyle gruplar ve dernekler yaşam boyu ödülleri veriyor, işte onlardan biri harekete geçse diyorum. (Ceren K.)

- Güzel fikir, siz durumu çözmüşsünüz, inşallah birileri ciddiye alır.

NASIL TANIŞABİLİRİM

Herkesin tesadüfen uçakta filan tanışmayı hayal ettiği biri vardır. Yanınıza oturacak ve birdenbire aranızda hoş bir sohbet başlayacak. Benim de var. Hayır, hayır yanlış anlamayın, tanışmayı istediğim kişi siz değilsiniz, Betûl Mardin. Lütfen bana yol gösterin, onunla nasıl tanışabilirim? Günlük rutininde civarında olayım, onu gözlemleyeyim yeter. Yani benimle sohbet etmesine de gerek yok. (Didem.)

- Pazartesi sabahları Bilgi Üniversitesi’nde ders veriyor, mümkünse anfiye girin, dersi dinleyin. Üstelik dersleri çok eğlenceli...

MİT AJANI DEĞİLİM

Ben aktörüm, adım Haydar Zorlu. Köln’de yaşıyorum. Almanya ve Avusturya’da dizi filmlerde oynuyorum. Bu yıl hayatımda ilk kez Türkiye’de bir projede rol aldım. Tam yenisine başlayacaktım, Özgür Politika Gazetesi’nde "ajan" olduğuma dair bir iftira yazısı yayınlandı, projeye son verildi. Söz konusu yazıya Almanya’daki çevrem güldü geçti. Zaten kargalar bile güler. Ama Türkiye’deki bazı insanların kafasında soru işaretleri oluştu. Benim gerçekten MİT ve Alman istihbaratına çalıştığıma inananlar bile olmuş. Bingöl’ün bir köyünde doğmuş Alevi ve Zaza biri, ancak Mİt’in desteğiyle böyle bir kariyer yapabilir diye düşünüyorlar. Böyle şeylere takılacak adam değilim ama ağırıma gitti. Bir dolu dost ve akraba için örnektim. Çok zor şartlarda, gerçekten çok çalışarak, çok ufak adımlarla yetiştirdim kendimi. Ne şahısların ne de milli kurumların bana desteği oldu. Her şey, kendi emeğimin eseridir. Ama şimdi insanlar "Arkasında MİT var" diyor ve bu sinirimi bozuyor. (Haydar Zorlu.)

- Türkiye’ye hoş geldiniz! Bizim buralar böyledir Haydar Bey, epeydir uzak kaldığınız için siz unutmuşsunuz. Zaten MİT ajanı olmasaydınız, "gay" olurdunuz, ondan eksik kalırsanız, "Sabetayist", Türkiye’de insanlara yakıştırılacak sıfat çok, seç seç al. Sizi rahatlatacaksa, ben ajan olmadığınıza inanıyorum...

TENİSSEVER VATANSEVER

Sevgilinizle sadece size özel olması gereken her durumdan, kızınız Alya’dan, onun çocuk bakıcısından, Mami’nizden , manikürcünüzden, bakkalınızdan, çakkalınızdan oluşan dar dünya hikayelerinizi okumaya alışmışken, birden Hülya Avsar hakkındaki yazını okuyuverdik. Siz hangi siyasi fikrinizi yazdınız, hangi toplumsal konuda kalem oynattınız, hangi televizyon kanalında fikir beyan ettiniz ki, biz sizinle hemfikir olalım ya da olmayalım. Şehit asker annelerinin acılarını kendi yüreğinde hisseden ve bu konuda cesurca "Artık şehit anne feryadı duymak istemiyorum!" diyen gazetelerde tek gördüğümüz sanatçı, Avşar kızıydı. Tenis sporunu herkese sevdiren, bu konuda sponsor olup, ücret almayan tek sanatçıdır ayrıca. Onu seviyorum ve takdir ediyorum. Bir tenis sever ve vatansever olarak. (Songül T.)

- Aferin size! Tenis sever, vatansever ve Hülya sever olmaya devam ediniz. Da... Hemen bana cevap yetiştirmek yerine, yazdıklarımı anlamaya çalışsaydınız, sizin için daha az vakit kaybı olurdu. Ben "Hülya yanlış siyaset yapıyor, doğru siyaset yapıyor" iddiasında bulunmadım, "Siyasetten de eksik kalsın!" dedim. Hálá diyorum. Çok da orijinal bir fikir değildi zaten, her önüne gelen söylüyor. Bir daha düşünün. Zor değil. Anlayabilirsiniz...
Yazarın Tüm Yazıları