Bizi duygular yakalıyor

BENİ gören herkes Rüzgâr’ı soruyor.

Hikâyesini okumayan kalmamış.

Haberin Devamı

Hürriyet’in gücü beni oldum olası şaşırtmıştır, çarpıcı ve samimi bir hikâyeyle o güç, kat kat artıyor.
Kartopu gibi büyüyor.

Yuvarlanıyor en uçsuz, en ıssız yerlere kadar.

Bizi duygular yakalıyor Kadındı erkek oldu
Merak edilen sürecin tüm detayları

*

Sanırım bizi etkileyen “duygular”.

Biz en çok insanların duygularına yakalanıyoruz.

Soğuk bilgi”den çok “sıcak duygu”lar yakalıyor bizi.

Tanıklık, yaşanmışlık.

Net ve katıksız bir şekilde en basit ama en anlamlı haliyle, yaşananları olduğu gibi bize nakletmesi. Ve eğer anlatan samimiyse; o his bir şekilde herkese geçiyor.

Bu gerçek de beni röportajcı, hikâyeyi aktarıcı olarak büyülüyor.

Yani kelimeler, piyano tuşları gibi.

Karşınızdaki insanın ağzından çıkan kelimelerin bütününden ortaya samimi bir müzik yayılıyorsa, o duygu herkesi yakalıyor.

Yayılmıyorsa, geçmiş olsun!

Röportajı sonuna kadar bile okumuyor insanlar.

Yalan dolan ya da kurgu bir şeyi yemiyor artık kimse!

*

Haberin Devamı

Aşağıda, pazar günkü röportaja dair atılan bazı tweet’ler okuyacaksınız.

İlginize teşekkür ederim.

Huzurlarınızdan ayrılmadan, insanın karşısına Rüzgâr gibi bir anlatıcı da çok çıkmıyor.

Ona da teşekkür ediyorum.

Bizi duygular yakalıyor Kızımı oynamıştı Nil adı artık Rüzgar

Aramayan kanal kalmadı hiçbirine çıkmadı

İtiraf etmeliyim ki...

Cesareti, samimiyeti bir yana...

Ben en çok Rüzgâr’ın “duruş”undan etkilendim.

İnsanlar hakkımda konuşuyorlar. Gerçeği benim ağzımdan duysunlar diye size anlatıyorum ama bir daha konuşmayacağım” dedi.

Ve sözünü tuttu.

Şimdi bu, pek alışık olduğumuz bir davranış türü değil.

İnsanlar böyle fırsatları yakaladılar mı kendilerinden konuşulsun istiyorlar genellikle.

Ana habere çıksınlar, orada burada görünsünler, fırsatları değerlendirip meşhur olsunlar, para kazansınlar.

Rüzgâr böyle yapmadı.

Ki aramayan kanal kalmadı.

Hiçbirine çıkmadı.

Bu da beni şaşırttı.

Çünkü gerçekten tek derdi, kendi istediği gibi yaşayabilmek, kendisi olabilmek..

Ve rahat bırakılmak...

Şapka çıkarıyorum.

Bundan sonraki hayatında ona şans ve mutluluk diliyorum.

Haberin Devamı

Rüzgâr’a destek tweet’leri çoğunlukta

-  Her göründüğü yerde tacize uğrayacak. Hormon alıyor bu kız! Vücudu üretmiyor. Erkeksi şeyleri nereye kadar gidecek böyle? Humenyni fetvası da aldı, tamam öyle mi? Rüzgâr mutlu olacak sanıyorsanız, o pembe gözlükleri atın! (Deniz.)

 Derdiniz nedir? Niye olumsuz yaklaşıyorsunuz! Herhalde sorularınızın cevaplarını siz değil de, konunun uzmanları verse daha doğru olur, öyle değil mi? Bekleyin, yakında okuyacaksınız...

-  Yağmur’un durumu yaradılışının bir parçası ise, neden caiz olmasın ki? (Fatma Ö.)
 Evet, haklısınız. Kabullenmekten ve saygı duymaktan başka yapılacak bir şey yok.

-  Güzel, samimi, içten bir röportaj olmuş. Köstek değil, desteğiz Rüzgâr’a. (S.Sunay Ö.)
 Yaşa! Hep öyle olalım. Bırakalım herkes istediği gibi yaşasın.

Haberin Devamı

-  Rüzgâr askere gidecekmiş, tabii uygun bulunursa. Umarım orada kötü şeyler yaşamaz. Şans hep yanında olsun. (Alev A.)
 Alevcim, nereden çıkıyor bunlar bilmiyorum. Rüzgâr henüz başka meselelerle boğuşuyor, askerlik filan düşünecek hali yok.

-  Nil ne kadar güzelse, Rüzgâr da bir o kadar yakışıklı. İyi ki doğdu Rüzgar! (Mine K.)
 Ben de öyle düşünüyorum. Son derece yakışıklı.

-  Uzun zamandır kimseyi Rüzgâr kadar takdir etmemiştim. Umarım tutsaklığından kurtulmak isteyenlere örnek olur. (Evlin İ.)
 10 puan! İnsanın kendisi gibi olması, öyle bir özgürlüğe kavuşmak için uğraşması takdire şayan.

-  Ben İran’dan Nadia. Rüzgâr’la ilgili yazını okudum. Önce çok şaşırdım, sonra onu anladım. O artık özgür, rüzgâr gibi... (Dream.)
 Evet güzel benzetme, o artık rüzgâr gibi özgür!

Haberin Devamı

-  Facebook’tan sayfa açıp onun ağzından yazabilecek, saçma sapan uydurmasyon yorum paylaşabilecek bir milletiz, onun çektiği acıları ne kadar anlayabileceğiz ki. (Çisem S.)
 Tabii ki işin böyle bir tarafı da var. Yapılanlar çirkin. Ama unutmayın, bir o kadar onu destekleyen insan var.

-  İnsanın ruhuyla bedeninin uyum içinde olması ne büyük bir şans ve mutlulukmuş! Rüzgâr’ın hikâyesini okuyunca daha iyi anladım. (Sibel G.)
 Sibel haklısın, al benden de o kadar. Çünkü Rüzgâr’ı dinledikçe, o uyumsuzluğun ne kadar acı verici bir şey olduğu idrak ediyorsun.

-  Ona mutluluk dilerken, bir yandan da evlatları için tahtaya vurduğunu gizlemesin kimse. Anne-baba olarak kaldırması zor. (Işıl N. H.)
 Evet doğru söylüyorsunuz ama “çocuğu”nu “el âlem”e tercih edebilmek de bu! O senin evladın, her şart altında evladın, tabii ki onun yanında yer alacaksın, onunla birlikte mücadele edeceksin.

Haberin Devamı

-  Bizi, iyi insanlar olmaya zorlayan bir zarafet, tüm röportaja damgasını vurmuş. İyi ki varsınız. (İilhan.)
 Çok hoşuma gitti bu iltifat! Bu bana “Güzelsin, akıllısın” denmesinden daha değerli. İyi insan olmaya çalışmak daha kıymetli benim için.

-  Nerede absürd işler. Arman orada. Çünkü konu belden aşağı! (Eyüp B.)
 Esas senin belden yukarısı çalışmıyor! O röportaja belden aşağı diyebilmek için...

-  Rüzgâr’ı çok beğendik. Dizilerde de izlemek isteriz. Cesareti için tebrikler. (Göknür T.)
 Çok güzel bir temenni. Haklısınız inşallah Rüzgâr olarak da dizilerde görürüz...

-  Dünyaya, kozasını kıran bir kelebek gibi çok yakışıklı bir erkek daha gelmiş. Herkese onu anlamak düşüyor. (Selin.)
 Güzel benzetme. Ama kelebeklerin ömrü kısa olur, inşallah Rüzgâr’ınki uzun olur.

-  Böyle bir kararı vermek kolay mı? Kim bilir ne fırtınalar koptu içinde, ne savaşlar verdi. Ailem en büyük desteğim diyor. O aileye bir alkış! (Meltem A.)
 Evet haklısınız. Onlar için de zor olsa gerek.

-  Toplum olarak gecikmiş bir yüzleşme. Bize yardımcı olduğunuz için teşekkürler. (Metin Ü.)
 Yapan, her şeyi göze alan, o cesareti gösteren Rüzgâr. Ona teşekkür edin.

-  Yadırganan, korkulan, aşağılanan olayların, hikâyelerin kahramanlarının duygularını bize aktarıyorsunuz. Biz de onları anlıyoruz ya da anlamaya çalışıyoruz. Teşekkürler. (Z. K.)

Ben de size teşekkür ediyorum, beni anladığınız için!
 

Yazarın Tüm Yazıları