Bir dizilerden bölünmediğimiz kalmıştı

Ülkede herkes aşırı hassas.

Herkes inanılmaz alıngan.

Herkes her şeyi kişisel algılıyor.


AMAN DİYEYİM

Şimdi mesela, bu cümle bile yazılmamalı mı?

Bundan bile nem kapanlar olabilir mi?

Ya işte böyle bir atmosferde yazı yazıyor insanlar artık.

Böyle bir atmosferde gazetecilik yapılıyor.

O cümleyi yazmayayım...Yok öyle demeyeyim...Şöyle ifade edeyim...Aman yanlış anlaşılmayayım...


NİYE BU KADAR GERGİNİZ?

Bu Diriliş dizisi meselesi de öyle.

Kardeşim, acayip sevilen, tutulan bir dizi.

Sen git ödülünü al.

İzlemeyen de izlemez.

Seni ne bağlar?

Okan Bayülgen kim?

Ne takıyorsun onu?

Çık, “Ben de onu izlemezdim. Kendini çok ciddiye alıyor. Şişik egolar sıkıyor!” de.

Niye kompleks yapıyorsun?

Senin dizin iyi, sen bunu biliyorsan, sorun yoktur.

O zaman alınmazsın, kim ne dedi, takılmazsın bile.


OKAN’IN BOŞBOĞAZLIĞI

Okan’a gelince, e tabii ki boşboğazlık.

Ama ortada bir yalan da yok, gerçekten izlememiş de olabilir...

Nitekim izlememiş.

E o zaman niye kızılıyor adama?

Kızma!

Ben de izlemedim Diriliş’i.

Ama hiçbir diziyi izlemiyorum.

Ezel’de kaldım.

Eee olabilir...

Sen de benim yazdığım işleri, yaptığım röportajları okumuyorsundur...

Bunda ne var?

Niye bu kadar alınganız, gerginiz...


CUMHURBAŞKANINEDEN KIZDI?

Peki ama Cumhurbaşkanı niye bu kadar kızıyor?

Neden bu meseleyi bu kadar önemsiyor?

Ne demiş, birlikte okuyalım...

“Onların o şekilde yorum yapmalarına, değerlendirmelerine hiç kulak asmayın...”

Bu cümle bence fevkalade...Çünkü haklı.

Evet, kulak asacak bir durum yok.

“Onların orada vereceği şekli bir ödül önemli değil. Asıl önemli olan şu, milletin gönlünü siz kazandınız ya, asıl mükafat, asıl ödül bu. Mesele budur. Benim torunlarım bile bırakamıyor. Tamamını izlemek yetmiyor, bir de özetini izliyorlar. Bu denli artık gönülleri fethetmiş bir dizi bu. Sıradan değil...” Harika.

Bu laflara da şapka çıkarmaktan başka bir şey yapılamaz.

Haklı.

Gelelim bir sonraki cümleye...

“Ama onlar, beyefendi izleyememiş fırsat bulursa izleyecekmiş...”

İşte bu cümleye gerek yok, koskoca Cumhurbaşkanı niye Okan Bayülgen’e laf yetiştirsin?

Okan kim, Cumhurbaşkanı kim.

Bir kere birbirlerinin dengi değiller.


‘ONLAR’ VE ‘BİZLER’ YOKTEK BİR HALK VAR

Ve son cümle, bence üzücü...“Kardeşlerim, başkalarının bizi anlamasını ve hakkıyla anlamasını beklemenin boş bir çaba olduğunu anlamamız gerekiyor.”

“Bizi hakkıyla anlamaları” cümlesi yürek burkucu bir cümle. “Onlar” ve “biz” diye ikiye ayrılmış, bölünmüş bir halk yok.

Tek bir halk var.

Ve dizi filmlere ilgi duyanlar, canları hangi diziyi istiyorsa onu izliyor.

Diziler de “ocuların dizisi”, “bucuların dizisi” diye ayrılmıyor ya...

Şimdiye kadar bir sürü açıdan bölünmüştük zaten...

Şimdi bir de dizilerden mi bölüneceğiz Allah aşkına???