Bir AKP’liye, ’Eşinizi seksi buluyor musunuz’ diye neden sorulamaz?
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
HADİ başkasının eşini sorsam anlayacağım...
Ama hayır...
Kendi eşini soruyorum.
Ne var bunda?
Zaten cevabın, "Kardeşim, seksi bulmasam niye birlikte olayım!" olması gerekmiyor mu?
Biz hepimiz karılarımızla, kocalarımızla yatağa girmiyor muyuz?
Onlarla seks yapmıyor muyuz?
Ayrıca palavrayı bırakalım, sadece kendi karılarımızı, kocalarımızı da seksi bulmamız gerekmiyor...
Bir sürü seksi kadın ve erkek var yeryüzünde...
Eeeee?..
Sorun nerede?
Neyi abartıyoruz?
Neden kaçıyoruz?
Neden içinde "seks" geçen bir cümle söz konusu olduğunda bir AK Partili, konuşmayı yarıda kesiyor, "Ben kalkıyorum, hadi bana eyvallah" diyor...
Din, sekse karşı mı?
Nedir yani?
Biri, bana bunu izah edebilir mi?
Neden seks, bu kadar "lanetli" bir şey olarak algılanıyor?
Normal olan, insanın gururla, "Tabii ki, karımı seksi buluyorum" demesi değil mi?
*
Niye mi bu meseleye kafayı taktım?
Kadir Topbaş’a, eşi Özleyiş Topbaş’la ilgili soru soruyordum, "Eşinizin nesi başka kadınlara benzemez?" dedim, sonra da açtım soruyu, "Sevecenliği mi, anlayışlı olması mı, esprili olması mı, zeki olması mı, seksi olması mı..."
Planlı değildi.
Kabul ediyorum dünyanın en yaratıcı sorusu da değildi...
Sıradan, öylesine bir soru...
Ama o da ne!
Başkan, "seks" lafını duyunca...
"Ben kalkıyorum" dedi.
Güler misiniz, ağlar mısınız, röportajı terk edecek, 4 harfli bir kelime yüzünden: SEKS.
"Tamam, tamam" dedim, devam ettim.
Sonra baktım bir sürü mail gelmiş, "Efendim ben haksızmışım, onun dünya görüşü farklıymış, ona öyle soru sorulur muymuş, kasıtlıymış..."
Siz delirdiniz mi?
Dalga mı geçiyorsunuz?
Bu kadar da değil artık!
O zaman eğri oturup doğru konuşalım, bana da "Bu kızla evlenmek ister misin?" diye 27 yaşındaki bir adama lise 1’de okuyan 15 yaşındaki kızı getirip tanıştırmak tuhaf geliyor...
Benim dünya görüşüme göre de normal olmayan bu...
Var mı?
Kız 15 olur, oğlan 17, aşık olurlar, mahalle/ yazlık/ okul arkadaşıdırlar, ortak bir şeyleri vardır, sevgili olurlar, tamam ona eyvallah...
Ama birbirini hiç tanımayan iki insanı, üstelik aralarında o kadar yaş farkı varken, bir araya getirip evlilikten söz etmek, onları baş göz etmek...
*
Elinizi yüreğinize koyup söyleyin...
Benim "Eşinizi seksi buluyor musunuz?" diye sormam mı tuhaf?
Şu yukarıdaki tanışma ve izdivaç hikayesi mi?
Alya dövmemi görünce ne yaptı?
"Banyo yaparken çıkacak mı?" dedi. "Hayır" dedim, "Hep kalacak orada!" Gerçi, "Sen deli misin ben musalla taşında yatarken, sen üzgün üzgün bakacaksın, birden gözün, boynumda yazılı olan ismine takılacak, ’Az manyak değildi benim annem!’ diyeceksin ve gülümseyeceksin" demek istedim. Daha doğrusu ışık hızıyla böyle bir düşünce geçti aklımdan. Tabii 4 yaşında bir çocukla böyle bir şeyi paylaşmadım!
Yine de akşam ben duş alırken, göz ucuyla boynuma baktı, hani akan boya gibi bir şey olacak mı diye. "Alya, bana güvenmiyor musun çıkmayacak?" dedim. "Yoo güveniyorum" dedi.
Sonra küçük parmaklarıyla dokundu, "Acıdı mı?" dedi. "Acımadı" dedim. Gerçekten de bir sürü insan mail atmış acıdı mı diye. Hayır, ağda acısı gibiydi.
"Öğretmenime gösterebilir miyiz?" dedi. "Tabii" dedim. Öğretmeni bayıldı. Artık kızım, beni daha önce tanışmadığım arkadaşlarıyla şöyle tanıştırıyor: "Bak bu benim annem. Boynunda Alya yazıyor!" Anlayacağınız pek gururlu...