Paylaş
İclal Aluçlu örnek olsun
Artık beğendiğim tüm röportajların hakkında sana e-mail atmaya karar verdim. Ne kadar güzel işler çıkardığını bilmek sanırım sana da iyi geliyordur. Beni yüzbaşı kadar eşi de etkiledi. İclal Aluçlu’nun eşine bağlılığı, sevgisi, merhameti, fedakarlığı yürek burkuyor. Okurken, ağzından çıkan sıcacık sevgi sözleri bizlere kadar ulaşıyor. Keyfi istediği için kaç yıllık yuvalarını yıkan, çocuklarını ortalıkta bırakan veya eşlerinin en zor zamanlarında onları yüzüstü bırakan tüm kadınlara/erkeklere örnek olsun. (Nida.)
* Ne güzel anlatmışsın. Bir röportajcı için yapılabilecek en güzel iltifat bu. İclal Aluçlu’yla ilgili seninle aynı duyguları paylaşıyorum. İnan, mail atan yüzlerce insan da bu görüşte. O müthiş adamın müthiş eşi...
Dünyanın en cesur adamı
Bedri Yüzbaşı benim komutanımdı. Nam-ı diğer ‘Deli Bedri’. Dünyanın en cesur adamıdır. Eşsiz bir önder. Hiçbir askerden gelmeyecek bir teklif yapmıştık biz kendisine: ‘Siz gidene kadar biz de asker kalalım’. O, bir askere bunu hissettirecek kadar önemli bir adam. Size, bazı şeyleri yeteri kadar açık anlatmamış, nazik adamdır, adam gibi adamdır. O gün, mayını çıkartmak için aslında Siirt’ten helikopter ve uzman mayıncı istendi ama gelmeyince, ‘Olur da benim askerim basar’ diye kendi çıkarmaya çalıştı. (K.M.)
* Evet haklısınız anlatmadı, küçük bir ima ile geçiştirdi, kimseyi suçlamadı. Rencide etmek istemedi. Böyle bir felaket yaşadıktan sonra nasıl insan bu kadar yüce gönüllü olabiliyor ben de anlayamadım.
Zoru aşan hayatlar
İyi bir proje olduğu kesin. Ama ismi, Yarım Kalan Hayatlar, Yüzbaşı Bedri Aluçlu’nun hikâyesiyle, bence denk düşmüyor. O ailenin hayatı, yarıda kalmamış ki, zoru aşmışlar ve devam ediyorlar. Hepimizden daha fazla hayata asılıyorlar. ‘Zoru Aşan Hayatlar’ daha doğru olurdu. (Şafak D.)
* Haklı olabilirsiniz. Ben sadece birden bire aklıma düşen bir cümleden yola çıktım. Siz daha güzel bir şey önermişsiniz. Teşekkürler. Ama adını koyduk bir kere, böyle idare edin.
Hepimize hayat dersi
Ben geçen yaz, hem de daha 40 yaşımda, kalp krizi geçirdim, hemen koroner by-pass ameliyatına aldılar. Ölmekten son anda kurtuldum. Yüzbaşı Bedri Aluçlu röportajını okurken utandım, çünkü ben başıma gelenleri onun kadar kabullenemedim, ‘Neden ben’ diye dövünüp durdum, isyan ettim. O yüzden kendisini kutlayabilmek isterdim. Onun bu dimdik duruşu, hayata küsmeyişi takdire şayan, hepimize hayat dersi. (Neşe)
* Böyle düşünmenize çok sevindim. Ve kesinlikle haklısınız: Başımıza gelen olumsuzlukları, kötülükleri büyütmek için her şeyi yaparız ama bizden daha zor durumda birilerinin hayatını okuyunca, işte böyle ders alırız. Ben de sizden farklı değilim...
Hesap numarası
Bu ailenin yaşadıkları beni çok etkiledi. Onlara hayranlık duydum, saygı duydum. Onlara saygımı, maddi olarak da göstermek istiyorum. Bu durumdaki insanlar için sadece güzel sözler sarf etmek ne yazık ki yetmiyor. Eminim Yüzbaşı Aluçlu çok gururlu biridir, paraya ihtiyacı olsa bile asla söylemez. Söylemelerine de fırsat vermeyelim, onlara maddi olarak da destek olalım. Lütfen hesap numaralarını gazetede yayınlayın.
(İlke İ.)
* Bu konuda çok tereddütte kaldım, ama haklısınız, o kadar gururlular ki, ihtiyaçları olsa bile söylemezler, zaten hakkı olan parayı bile almıyormuş. Bence ihtiyaçları var. Size eşinin hesap numarasını veriyorum:
İclal Aluçlu TR260001000842473727245003
Ziraat Bankası, Ankara / Etlik Şubesi.
Hayallerinizi gömüyorsunuz
Ben de askerliğimi, Komando Yüzbaşı Aluçlu’nun görev yaptığı 3’üncü Dağ Komando Tugayı’nda yaptım. Yıl 95-96. O yüzden birsürü şey hatırlattı bana röportajınız. Askerden döndükten sonra da bir trafik kazası geçirip, felç oldum. Bir zamanlar Güneydoğu’da aşılmayan dağ bırakmayan ben, şimdi yardımsız bir kaldırım taşını bile aşamıyorum. Ama olsun, yine de savaşa devam. O komando tugayında bize öğretilen bir motto vardı: ‘Komando, gücü bittiğinde de güç bulabilen askerdir!’ Orada öğrendiğim bu felsefeyle, felç olduktan sonra üniversite okudum. Bursla kazandığım Bahçeşehir Üniversitesi’ni birincilikle bitirdim, sonra da Amerika’ya master yapmaya geldim. Bu dönem, derslerim bitiyor ve terörizm üzerine bir tez yazıp, ülkeme döneceğim. İnsan garip bir varlık, hiç akla gelmeyen koşullara uyum sağlıyor. Ama bu ‘tutunuş’ kolay değil, çünkü önce hayallerinizi gömmeniz gerekiyor, evladınızı toprağa gömer gibi. İnsanın hayallerinden vazgeçmesi kadar zoru da yok. Onlarsız çığlık çığlığa bir uçurumdan düşüyor gibi hissediyorsunuz. Ama neyse ki, kanırta kanırta da olsa, yüreğinize yeni hayaller sokabiliyorsunuz. Sevgiyle kalın. (Bülent Y.)
* Olağanüstü yazmışsınız, çok etkilendim. Gelince beni bulun, bana yaşadıklarınızı, tezinizi anlatın, neler yapabileceğimize birlikte karar verelim. Sizinle çok gurur duydum.
Paylaş