Paylaş
Sakarlığın ilaçla tedavisi
Mine sakar.
Üzerine hemen atlamış gibi olmayayım ama...
Ben de.
Daha dün gece, Nurcan Akad'ın yeni taşındığı o güzelim evinin, kedisiyle aynı renkteki o güzelim halısına kırmızı şarap döktüm.
California'ydı.
Hemen beyaz şarapla sildim.
(Kusura bakmayın ama sıradan bir beyaz şaraptı, tahmin edersiniz ki temizlik için beyaz California kullanacak halimiz yoktu!)
Komik zannediyorsunuz ama, kırmızı şarap lekesini çıkarmanın tek yolu beyaz şarapla silmek. Kırmızının panzehiri beyaz. Ama bunun konumuzla alakası yok. Arada bir ekstra bilgi attırayım dedim. Hani lazım olur.
Ne var ki, kadehin dibinde birikmiş...
Silme işlemi bittikten sonra yeniden damladı.
Hay sakar, hay.
Her misafirliğe gittiğimde, elimde kalan kapı kulbu, sifon çekeceği, mutfak dolabı kapağı (bozuktur da sen dokununca kopası tutar) vakalarım olur ve mutlaka içi izmaritle dolu dolu kültablasını yere dökerim.
Yani ben de Mine gibi tescilli sakarım.
Dolayısıyla yazdıkları çok hoşuma gitti.
Kendime yakın hissettim.
Hep siz benim yazdıklarımı kendinize yakın hissedecek değilsiniz ya!
HAMİŞ: Mine'nin kendine özgü 1 yazım stili ve imla kılavuzu var: Hiç dokunmadım. 1 değişiklik yapmadım. 1'leri rakam olarak bıraktım.
1 SAKARLIK ÖYKÜSÜ
Ailenin nadir olarak 1 araya geldiği zamanlardan biriydi.
Üstüne üstlük, 1 de misafir vardı evde.
Televizyon abuk sabuk haber bültenleriyle ünlü 1 kanala takılıydı (kimse izlemediği halde) ve spikerin sinir bozucu bağırtıları nedense milleti rahatsız etmiyordu.
Anons edilen haber de, sahibinin elinden kaçıp kurtulmuş ve can havliyle sağa sola kafa atan 1 boğayla ilgiliydi.
* * *
Evin babası, kızından ona 1 bardak çay koymasını rica edince, olanlar oldu, mutfağa giden genç kız oraya kadar gitmişken 1 de tezgaha kafa atim bari diye düşünmüş olacak ki, çöpe 1 şey atmak için eğildiği sırada kafasını ‘‘laaaaank'' (çıkan ses aynen buydu) diye mermer tezgaha geçirdi.
Eh haliyle babasının çayını da uğunarak götürdü.
Babası onun eliyle alnını tuttuğunu görünce sordu, n'oldu diye, aldığı cevabın onu hiç şaşırtmadığını söyledikten sonra misafirlere dönüp ekledi:
- İşte TV'de boğa, bizim evde Mine!
* * *
Bıktım artık ben sakarlıktan!
Vallahi bu illetten kurtulmak isteyenler için 1 ilaç sürülse piyasaya, adamların tüm stoklarını almayı planlıyorum.
Yaptığım sakarlıkları 1 kitapta toplasam yemin ediyorum bestseller olur.
Mesela bunlardan 1 tanesi: İstanbul çevre yolunun normal bağlandığı 1 yolda ters yönden at arabası gelip çarptı bana ya. Herhalde Türkiye'de 1 tek benim başıma gelmiştir böyle 1 şey!
Ama tek yönlü 1 yolda siz nereye bakardınız?
Ben doğal olarak arabaların geldiği yöne bakıyordum. İstanbul'da at arabalarının ters yönden geldiklerini nereden bilebilirdim ki? Dayım benimle dalga geçiyor, ‘‘Sen saf bir Ankara kızı (o ne demekse) olduğun için bilmezsin tabi, burası İstanbul kızım, burda adama ters yönden TIR bile çarpar!'' diyor. Yani işte durum bu. Allahaşkına bu işin şöyle 1 ilacı, tedavisi falan varsa söyleyin...
HAMİŞ 2: Bak Minecim ve diğer sakar arkadaşlarım. İyi bir haberim var. Tıp çok ilerliyor. Yakında herşeyin ilacını yapacaklar. Cidden. Yazıldı, çizildi, hatta ben okuduğum şeyi söylüyorum, bireyler için özel ilaçlar bile olacakmış. Mesela utangaç mısın? Yutuyorsun hapı, utangaçlık-mutangaçlık kalmıyor. Megolaman mısın? Yutuyorsun hapı, alçakgönüllü oluyorsun. Güvensizlik için ve daha bir dolu insani sorun bu tür ilaçlarla halledilme yolunda. İyi mi kötü mü bilmiyoruz. Ama herhalde sakarlığı tedavi etmeyi ihmal etmezler. O zamana kadar dikkat et...
Paylaş