Ayşe'nin gözlüğü

Dünyalı erkek olmak zorBeş yaşındaki tek yumurta ikizi çocukların annesi arkadaşım, ansızın banyoda baskın veriyor.Kendisi eski ‘‘komitacı’’dır.Ama sıradan değil, ittihatçı!Sarı kafa iki oğlan tahmin edeceğiniz gibi, görüntü itibarıyla birbirinin aynı. Bazen anneleri de karıştırıyor. Ama Allah'tan birinin ön dişi bisikletten düştüğü için biraz göçük, oradan ayırdediyor...Yoksa mümkün değil, her tarafları aynı. Sarı kafaları. O komik patlıcan burunları. Fıldır fıldır dönen gözleri, kaşları. Kolları, bacakları. Ve dahi boyları...*Dikkat!Konuya ‘‘boydan’’ giriyoruz.Her tarafları aynı olan bu beş yaşındaki iki çocuk, banyoda annelerinin baskınına uğradığında ne yapıyorlar dersiniz?Pantalonları dizlerine düşmüş, küçücük pipilerini çekiştire çekiştire, ayna önünde kavga ediyorlar:- Hangimizinki daha büyük?*El insaf!Beş yaşında olduklarına göre, demek ki bu rekabet doğuştan başlıyor! Hem aynı kavgayı ‘‘ana karnında’’ yapmadıkları ne malum?*Biri yirmilerinde...Biri otuzlarında...Biri ellilerinde...Üç sevgilisi oluyor başka bir arkadaşımın. Geçenlerde hafif alkolün de etkisiyle hafif bir itirafta bulundu. Dedi ki:- Biliyorsun biri doktor, biri reklamcı, öbürü öğrenciydi. Yani meslekleri, ilgi alanları, yaşları, ruhları, yapıları, bedenleri, beyinleri her bir tarafları farklıydı. Ama ortak bir tek noktaları vardı, üçü de kafalarını cinsel organlarına takmışlardı!*El insaf!Demek ki, doğduktan ölünceye kadar erkekliğin her kademesinde en önemli sorun bu.*Gazetemizde de hem ‘‘habercilik kademesi’’nde hem de ‘‘espri seviyesi’’nde en önemli sorun bu. Bir başka deyişle Viagra. Bütün gazete bunu konuşuyor. Muzip bir müdür arkadaş, bir başka şaka kaldıran müdür arkadaşa, ‘‘resmi süsü verilmiş’’ ciddi bir faks gönderiyor.‘‘Sayın Bilmemkim,Firmamızın davetlisi olarak yeni bulanan mucize ilaç Viagra'nın deneme-tanıtımı amacıyla New York gezisine davetlisiniz. Lütfen şu numaralardan şu kişiyle temasa geçiniz.’’Altında da bu ‘‘deneme-tanıtımı gezisi’’nin programı yer alıyor: Uçağın İstanbul, Atatürk Havalimanı'ndan kalkışı ve tabii New York J.F Kennedy Havalimanı'na varış tarihi ve saati, otele yerleşme., dinlenme... Yanlış hatırlamıyorsam, ertesi sabah ‘‘jet-lake’’ olmuş erkekleri birden bire Viagra telaşına düşürmemek için minik New York şehir turu, güzel bir öğle yemeği ve ardından basın toplantısı için otele dönüş: Mucizevi ilacın marifetlerini anlatan ‘‘slight gösterili’’ bir adet ‘‘press meeting’’.Bir sonraki gün de ilacı üreten fabrikaya gidiş.Burada değerli basın mensuplarına ilaçtan promosyon amacıyla üçer beşer kutu hediye ediş.Ve sonra...‘‘Serbest zaman’’!Bu da doğal olarak ‘‘deneme’’, yani ilacın etkilerini bizzat kendi üzerinde tatbik etme manasına geliyor.*Doğal olarak bütün gazete bu ‘‘tanıtım-deneme gezisi’’ esprisine bayılıyor. Herkes gülmekten ölüyor. Bütün erkekler birbirlerine ‘‘Yoksa seni davet etmediler mi?’’ diye soruyor. Ayıptır söylemesi bir geyiktir gidiyor.*Hani eskiden ‘‘hayatı pembe görmek’’ diye bir deyim vardı. Artık yok olacak. Henüz Viagra kullanılmaya başlanmadı ama güzel Türkçemiz çoktan ‘‘hayatı mavi görmek’’ diye bir deyim kazandı. Millet birbirine şimdiden ‘‘Viagra kullanıyor musun?’’ yerine, ‘‘Yoksa sen de mi herşeyi mavi görüyorsun?’’ demeye hazırlandı.Çünkü ‘‘pembe’’ler rafa kaldırıldı.‘‘Mavi’’ler vitrinin önüne sıralandı. ‘‘Kapış!’’ denildiği zaman kapışılacak.Muhtemelen ‘‘Mavilim’’ şarkısı prim yapacak.Yeşim Salkım da bir ‘‘re-mix’’ hazırlayacak.Deli mavi Allaaaah! Patlama yapacak!Allah sonumuzu hayır etsin!Viagr-Amin!*Eskiden bu erkekler bizim karşımızda süklüm püklüm dururlardı. Her türlü tedbiri alırlardı, ‘‘Ya olmazsa!’’ korkusuyla... Bu Viagra çıktı çıkalı mertlik bozuldu, korkuyu attıkları gibi kötüsü gelirse ‘‘Viagra var’’ deyip şişim şişim geriliyorlar.Bir güven, bir güven.Bir gıdımlık bir havamız vardı.Onu da aldılar elimizden.*Bu yazıdan çıkacak sonuç mu?Hala anlamadıysanız...Anlatması biraz zordur.Gündem budur.Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada.Gündemi erkekler yaratır.Bu gündemin yaratılma nedeni, sebep sonuç ilişkisiyle elbette ki alakalıdır: Erkekler kafalarını tuhaf şeylere takmışlardır. Taka taka ‘‘takmamalarına’’ yarayacak bir buluşla ortaya çıkmışlardır. Çünkü kafaları ermeye başladığı andan itibaren, yaşları beş, onbeş, ellibeş farketmez ‘‘dünyalı erkeğin’’ en büyük sorunu ‘‘ereksiyon illeti’’dir. Olmadıkları zaman dünya başlarına yıkılır. Burada kadınların da payı vardır.Yıkarlar!(Gerçi ben de erkeğin dünyalı olacaksa, ereksiyon olanını severim. Ama kadının da olmadığı takdirde ‘‘Ne olacak canım, dert etme!’’ diyenini pek bir takdir ederim. Nitekim ben henüz o olgunluğa erişemedim!)Ama söz konusu erkekler Viagra'sız ereksiyona eriştiklerinde nasıl mutlu oluyorlar biliyor musunuz: Sünnetten sonra saat almış çocuk gibi!Viagralı ya da Viagrasız...Bu yazı biraz zor bitti. Hayat zor...Düşünüyorum da...Dünyalı bir erkek olmak daha zor.Yaşasın dünyalı bir kadın olmak!Ve en çok bize yarayacağına göre... Yaşasın Viagra!
Yazarın Tüm Yazıları