Aslıma rücu ettim!

Çok sevdim İclal’in (Aydın) saçlarını...

Parıl parıldı.

Doğaldı.

Tenine pek yakışmıştı.

Bir de saçlarını geri toplamıştı, toka niyetine de bir kalem takmıştı.

Daha merhaba demeden, "Ne güzel olmuş saçların, ne yaptın, rengini mi değiştirdin?" dedim.

"Yaptığıma inanmayacaksın!" dedi.

Ve hikayeyi anlattı.

Buyurun, buradan dinleyin...

* * *

İstanbul
’un en havalı kuaförlerinden birine "dip boya" için 300 küsur lira bayıldıktan sonra, "Yeter canım nedir bu!" diyor ve soluğu bir markette alıyor...

Yanlış okumadınız, bildiğiniz market...

Kararlı adımlarla, saç ürünlerinin satıldığı reyona gidiyor, koyu kahverengi bir saç boyası alıyor...

Tamamen, sıradan bir boya...

Kasada soruyor:

"Kaç para?"

"12 lira 80 kuruş."

"Çok iyiymiş, alıyorum..."


Sonra eve geliyor, banyoya giriyor ve saçlarını bir güzel kendi rengine boyuyor.

"Bu konuda tecrübeli değildim. Kutunun üzerinde ne yazıyorsa yaptım. Fena da olmadı. Hatta güzel oldu. Sırrım bu işte: Eski İclal oldum ben. Aslıma rücu ettim! Bundan sonra, diplerim uzadı kuaföre gideyim filan yok. Parama da yazık, zamanıma da... Kendim boyayacağım..."

Gerçeklik

duygumu kaybettim


Ne zaman bilmiyorum...

Nerede bilmiyorum...

Ama ben gerçeklik duygumu kaybettim.

İnanmıyorum artık...

Okuduklarıma, duyduklarıma, hatta gördüklerime bile...

İnanmıyorum.

Televizyondaki haberleri kuşkuyla izliyorum, gazeteleri kuşkuyla okuyorum.

Çok fena ama durum bu.

Kendimi tamamen kitaplara verdim.

(Son olarak da Elif Şafak’ın "Siyah Süt"ünü okudum, olağanüstü güzel yazmış, daha fazla tiyo vermeyeyim, röportaj yaptım, hafta sonu okursunuz.)

Dün Hürriyet’in internet sitesinde "Kayınvalidemle iki görümcem, kızlığımı plastik muzla bozdu" diye bir haber vardı mesela, "Yok artık daha neler" dedim, "Bu ne pespayeliktir, bu ne rezilliktir..."

18 yaşındaki İ.Y, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmak istediği altı aylık eşi M.Y’nin ailesi hakkında böyle bir iddiada bulunuyor, "Evliliğimiz süresinde benimle cinsel ilişkiye giremeyen eşimin intikamını annesi ve ablaları aldı" diyor.

Gerçekten böyle bir şeyin yaşanmış olabileceği iddiası, insanın kanını donduruyor.

Ama yaşanmamış olup, mahkemeye taşınmış olma ihtimali de...

Yoksa, siz hálá bırakmadınız mı?

Dünya Sigara Bırakma Günü...

Sana ne diyeceksiniz...

Evet, aslında bana ne...

Ben sigarayı bırakalı tam 3 yıl 7 ay oldu...

Ama ben hep kendimi düşünmüyorum, sizi de düşünüyorum...

Bir süre önce Emre Üstünuçar’ın röportajını yayınlamıştım.

Nam-ı diğer "sigarayı bıraktıran çocuk."

Bu çocuk, eğitimci bir çocuk, bilgili bir çocuk, boru değil yani. 4 sene önce o da pofur pofur sigara içiyor. İki Alman arkadaşı, "Sana ve karına size bir iyilik yapalım Emrecim" diyor, "Biz Allen Carr Sigara Bırakmanın Kolay Yolu diye bir kitapla bu meretten kurtulduk. Size de gönderelim, bir okuyun..."

O zamanlar, kitap henüz Türkiye’de yok.

Emre’nin eşi-kadınlar akıllı tabii- bu işi kitapla beceriyor.

Okuyor ve küt diye sigarayı bırakıyor.

Emre ise kalkıyor İngiltere’ye gidiyor, Allen Carr yönetmenin seanslarına katılıyor. -Erkek ama o da fena değil- 6 seansta o da sigaradan tamamen kurtuluyor...

Günde iki paket içen adam, bir daha ağzına sürmüyor.

Ve o kadar etkileniyor ki bu yöntemden, neredeyse profesyonel hayatının yüzde 80’ini bu işe vakfediyor.

Ben size "Allen Carr ile sigarayı bıraktım, işe yarıyor" diyemem.

Ama bırakanları biliyorum...

Gerçekten bu yöntemin şahane olduğuna inanan can arkadaşlarım var.

Ben onların yalancısıyım.

Bence benim yöntemim daha iyi tabii...

Hamile kalın...

Ve sigaradan kurtulun...

İşi daha fazla sulandırmadan, huzurlarınızdan ayrılıyorum, Alya ile plaja gitmek gibi hain planlarımız var. Bu arada Allen Carr’cıların sadecebuhafta.com diye bir projesi var, amaçları mümkün olduğunca çok insana sigaradan kurtulma konusunda kolaylık sağlamak. Dilerseniz siteye bir göz atın...
Yazarın Tüm Yazıları