Paylaş
Parlamentoda en az kadının olacağı bir dönem geliyor. Kadın meselesinde, bu ülkede neyi tutsanız elinizde kalıyor. Önce bakanlıktan kadının adı çıkarıldı, sonra adı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yapıldı, şimdi de o bakanlık Çalışma Bakanlığı’yla birleştirilmek isteniyor. Konu derin, konu vahim, TDKF Başkanı Canan Güllü’ye sordum...
- Hoppala! Bir de bu çıktı başımıza. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’yla birleşecekmiş... Bunca yıl kadın meselesine kafa yormuş biri olarak sana soruyorum... Bu ne demek?
Devletin, kadın merkezli çalışmalardan daha da uzaklaşması demek...
- Bir zamanlar Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı vardı...
Evet, 90’da kurulmuştu. 2011’de o bakanlık kaldırıldı, yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kuruldu. Biz o zaman da itiraz ettik ama nafile... O gün zaten “kadın” meselesiyle araya bir mesafe koyulacağının işareti verilmişti. Bugün Çalışma Bakanlığı’yla birleştirilmesiyse, kadın konusunun tamamen göz ardı edilmesi.
- Yani?
Yani ayakaltında dolaşmasın kadınlar! Zaten onları “aile” kavramı içine hapsettik. Orada yaşasınlar! Memnun kalmayanlar da sesini çıkaramaz zaten. Nasılsa ses çıkaranların da sesini bir şekilde kesenler var. Böylelikle herkes rahat, mutlu... Çalışma Bakanlığı, sosyal yardımlar konusunu da halleder, uzmanlığa gerek yok. Zaten bir kadın politikamız da yok! Üzücü ama mantık gerçekten bu...
ADI ‘KADIN EŞİTLİK VE ÇOCUK BAKANLIĞI’ OLMALI
Çağdaşlığın işareti, adı sadece “KADIN” olan bir bakanlığı yeniden kurmaktan geçer. Hatta yanına “Eşitlik ve Çocuk Bakanlığı” da eklemek gerek. Buraları uzman kadrolara emanet edip, ülkede yaşanan sorunların 6 ay içinde nasıl yok olduğuna tanıklık etmenin keyfini yaşamak gerekirken, alınan karar zihniyetin ne kadar geriden geldiğinin işareti...
YÜZDE 50’Sİ KADIN OLAN BİR ÜLKEDE OLACAK ŞEY DEĞİL!
Aslında çalışma hayatı ve kadın politikaları, birbirini tamamlıyormuş gibi görünse de, ikisi de birbirinden farklı alanlara hizmet veriyor. Çalışma Bakanlığı’nda çalışan kadınlar için özel bir birim olabilir. Yani kadın istihdamı, sosyal güvenlik konuları, doğum izinleri, esnek çalışma, iş yaşamında mobbing, şiddet, karar mekanizmalarında yer alma ya da liyakat gibi düzenlemeler bu birimin konuları içinde yer alabilir. Ama bu ülkenin nüfusunun yüzde 50’si kadın ve siz bu konuda var olan bütün bakanlıkları kaldırmak istiyorsunuz, olacak şey değil!
ADALET BAKANLIĞI VERİLERİNE GÖRE ÇOCUK İSTİSMARLARINDA DA ÜÇ KAT ARTIŞ VAR
- İki bakanlık birleştirilirse kadınları bekleyen tehlikeler neler?
2011’de kadına şiddet sonucu 125 kadın hayatını kaybederken 2017 yılında 347 kadın hayatını kaybetti. Azalması gereken yerde, bu artış neden? Elinizde yasalarınız varken üstelik. 2011’de, belediye otobüslerinde, minibüslerde ve sokakta tanımadığı insanlardan dayak yiyen, kamu araçlarında tecavüze uğrayan kadın göremezdik. Şimdi olağan. Ya artan çocuk istismarına ne demeli? Adalet Bakanlığı verilerine göre 3 kat artış var! 2005’te 5.730 vaka adliyeye bildirilmişken, 2015’te 16.957 vaka yargıya intikal etmiş. Bunlar buz dağının görünen yüzü! Yargıya intikal etmeyen, cesaret edemeyen, uzun yargı süreçlerinden yılıp şikâyetçi olmayan nice mağdur kadın var. Bunlara Çalışma Bakanlığı bünyesinde hangi politikalar uygulanacak?
KİMİLERİNE GÖRE KADIN SORUNU YOK!
2011’de adında kadın olan her şeye savaş açıldı. Bakanlığın adından “kadın”, yine bakanlığa bağlı “Kadının Sorunları ve Statüsü Genel Müdürlüğü”nden de “sorunlar” kelimesi çıkarılmıştı. Yani kimilerine göre bu ülkede kadın ve sorunu yok...
115 OYUN YAŞINDAKİ ÇOCUK DOĞURDU. KİM NE YAPTI?! ÇALIŞMA BAKANLIĞI NE YAPACAK?
Geçtiğimiz aylarda 115 çocuk-kadın doğum yaptı! Yani oyun çağındaki kız çocukları doğurdu. Uluslararası İstanbul Sözleşmesi’ne göre, devlet erken yaş evliliklerini önlemekle yükümlü. Ve bu konuda ihmali olanların yargılanmasından sorumlu. Peki sonuç ne oldu? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu konuda ihmali olan hastane yetkilileri, dava açılmasını engelleyen İstanbul Valisi ve bu konuda ihmali olanları görevde bırakan İçişleri Bakanı hakkında bir işlem yapıldı mı? Hayır! Şimdi böyle bir durumda Çalışma ve Aile Bakanlığı’nın birleştirilmesi akıl kârı mı sizce? Aile Bakanlığı’nın üstlenmediği görevi Çalışma Bakanlığı mı üstlenecek?
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM PARLAMENTODA KADININ EN AZ YER ALACAĞI DÖNEM OLACAK
- Yine bir seçim yaşıyoruz, kadınlar yine hasıraltı...
Evet. Her biri sadece yüzde 20’lik bir orandaki kadını listelere yerleştirerek aslında erkek egemen tavırlarını sergilemede yarış ettiler, ediyorlar. Bunu yaparken de ince hesaplarla seçilemeyecek yerlerde “Çalışın kazanın!” diye kadınları aday gösterdiler. Bu seçim kanaatimizce “parlamentoda kadının en az yer alacağı” yasama dönemi olacak. Buna rağmen Cumhurbaşkanlığı seçiminde, söylemlerini kadın ve eşitlik yönünde kullanan, Kadın Bakanlığı kuracağını ilan eden ve stk’larla çalışmayı önemsediğini söyleyen lidere oy vereceğiz!
Paylaş