Ahmet Altan farkı

Bazı yazılar vardır saklarım.

Aşağıdaki yazı benim için öyle.

Bazı yazılar vardır seloteypleyip duvara asarım.

Aşağıdaki yazı benim için öyle.

Ahmet Altan'ın gazetem.net'te çıkan ‘‘Türk olmak...’’ yazısını dana gibi astım duvarıma. ‘‘Ben kimim, neyim?’’ soruları sorduğumda ona bakacağım. İnanılmaz tespitler var. Ahmet Altan farkı da bu olsa gerek. Size de tavsiye ediyorum, saklamanızı ya da bir yerlere asmanızı değil, en azından okumanızı...


HAMİŞ: İnternet'te yayınlanan bir yazıyı bilmeme, görmeme ihtimaliniz büyüktü. Göze alamadım. Ve bir köşeci olarak köşemin tamamını bugün bir yazara bıraktım...

Dünyanın, en tehlikeli eğlencesi Türk olmaktır. Burada hayatın bizzat kendisi bile hayata şaşar. 60 milyonluk bir ‘‘bungee-jumping’’tir hayat. Bir beton zemine doğru milyonlarca insan süratle düşeriz. Tam çarpacağımız zaman, kim olduğunu kimsenin bilmediği bir güç, ucunda sallandığımız lastik halatı çekiverir ve biz yukarılara sıçrarız.

Padişahımızın ırzına geçer, başbakanımızı asar, genelkurmay başkanımızı hapseder, gençlerimizi idam sehpalarına gönderir sonra da en güzel aşk şiirlerini yazarız.

Hep aptallığımızdan yıkınır sonra da dünyanın en akıllısı IMF'yi tam onyedi kez dolandırırız.

Paralarını bize nasıl kaptırdıklarını anlamazlar bile...

Aptallıktan sıkıldığımızda zekamızla övünür ve bin senedir her yaz mevsiminde damlarda yatar ve oradan düşerek ölürüz.

Yağmur yağdığında ülkenin en büyük kentinin işlek bir caddesinde boğulan yeryüzündeki tek insan Türktür. Yeryüzünde kendine kanat yapıp uçan ilk insan da Türktür ama...

Devleti kutsal ilan eder sonra da devleti soyarız. ‘‘Köylü efendimizdir’’ der, köylüleri döveriz. Dünyada hiçbir devletin tanımadığı bir devleti kurma başarısını gösterebilmiş olanlar Türklerdir. ‘‘Yurtta sulh, cihanda sulh’’ diyerek bütün komşularıyla düşman olan da biziz. ‘‘Ulusal onuru’’ bu kadar değerli ‘‘ulusal parası’’ bu kadar değersiz başka bir ülke bulmak çok zordur. Sürekli olarak birbirini kazıklayan Türklerdir. Bir büyük deprem olduğunda çoluk çocuk, zengi fakir el birliğiyle yardıma koşup, evdeki iki battaniyeden birini depremzedelere bağışlayanlar da Türklerdir. Kırk sekiz yıl boyunca dünya futbol şampiyonasının kapısından bile geçemedikten sonra ilk katıldıkları şampiyonada dünya üçüncüsü olmayı Türkler başarır. ‘‘Ata sporu’’ güreşte en olmadık ülkelere yenilen, güreşten hiç anlamayan Amerikalı güreşçilerle güreşirken kolunu bacağını kırdıranlar da Türklerdir.

Her konuda fikrimizi söylemeye bayılırız ama birbir fikrimize inanmayız. Hiçbir filozofumuz yoktur ama ne olduğunu kimsenin bilmediği bir hayat felsefemiz vardır.

Dünyanın en ünlü suikastçısı papayı vuran bir Türktür. Papayı binlerce insanın arasında vurup kabak gibi yakalanan en salak suikastçı da Türktür. Katillerin ‘‘ulusal kahraman’’, şairlerin ‘‘vatan haini’’ olduğu tek ülke Türkiye'dir. Müslümün olanlardan sürekli kuşkulanır ama müslümün olmayan vatandaşlarımıza devlette tek bir görev bile vermeyiz. Bütün askeri darbeleri alkışlarız ama ilk seçimde darbecilerin kızdıklarına oy veririz. Tek bir anlaşmada neredeyse beş milyon kilometre kare toprak kaybedip, bu anlaşmanın an akıllı anlaşma olduğuna inananlar da Türklerdir. Savaşta kendi gemisini yedi saat boyunca bombalayan Türklerdir. Uçağı arızalandığında başkalarına bir zarar gelmesin diye o uçağı son ana kadar terketmeyip ölenler de Türklerdir. Yabancılardan sürekli kuşkulanıp ne kadar yabancı örgüt varsa hepsine girmeye çalışan Türklerdir. Girmeye çalıştıkları örgütlerin kurallarının aslında Türkiye'yi bölmek için hazırlandığını da sadece Türkler inanır.

Yıllarca Avrupa Birliği'ne girmemizi sağlayacak yasalardan hiçbirini çıkartmayıp bir gecede başkalarının on yılda geçirebileceğinden daha fazla yasa geçiririz.

Ömründe hiç trapez yapmamış altmış milyon insanın trapez yapmasıdır hayat burada.

Bütün dünya şaşkınlıkla bakarken, düşmemizi beklerken biz düşmeyiz.

Biz Türküz.

Ya oynar ya ağlarız.

Dünyanın en tehlikeli eğlencesidir Türk olmak.

Ve, biz korkuyla eğleniriz.
Yazarın Tüm Yazıları