Yetiş Ayşe

Yetiş Ayşe’nin sistemi hakkında biraz bilgi vermek istiyorum bugün. O kadar çok soru geliyor ki hepinize tek tek cevap vermek yerine buradan yazmayı uygun gördüm.

Haberin Devamı

Öncelikle yardım talep eden okur dostlarım bana “Yetiş Ayşe” başlığı ile eposta gönderiyorlar.

Sonra ben -mümkünse ilk- Yetiş Ayşe’de bu yardım talebini yayınlıyorum. Yayınlanınca bu sefer yardım etmek isteyen okur dostlarım bana eposta ile ulaşıyor.

Ben ve ekibim de yardım etmek isteyen okur dostumuza yardım isteyen okurumun iletişim bilgilerini gönderiyoruz.

Gerisi bu iki okur arasındaki iletişime kalıyor.

Yardım eden ve edilen okurlar bu iletişim epostalarının bir kopyasını bana da ilettiklerini için ben de yazışmayı izliyorum.

Bu arada yeri gelmişken sistemi kolaylaştırmak için sizlerden birkaç ricam olacak.

Öncelikle Yetiş Ayşe epostalarını gönderirken konu kısmına “Yetiş Ayşe” yazmayı lütfen ihmal etmeyin.

Yardım talep eden okurlarım, epostalarında isim, soy isim, telefon ve adres bilgilerini yazmayı ihmal etmesin. (Merak etmeyin siz istemedikçe sadece rumuzunuz gazetede yayınlanır.)

Haberin Devamı

Yardım talebine cevap veren okurlarım da lütfen hangi epostaya cevap verdiklerini, yazının yayınlandığı tarihi, başlığını ve okurun rumuzunu da yazarak belirtirlerse cevap vermek daha kolay olacaktır.

Bu kısa hatırlatmadan sonra aşağıdaki gibi epostalar alınca ne kadar duygulandığımı, mutlu olduğumu söylemeden edemeyeceğim. İyi ki bu köşeyi yapıyorum, iyi ki sizler gibi değerli okur dostlarım var. Hepiniz birer meleksiniz, Allah da sizi güldürsün inşallah.

PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALACAĞIZ

Ablacım, Buse ben.

Geçenlerde sana yazmıştım, sen de Allah razı olsun yayınlamıştın. İlk önce bunun için teşekkür ederim.

Bugün bana mail geldi, Ezgi Abla’dan. Bana elinden geldiği kadar havale yapmak istiyormuş.

İnanabiliyor musun?

O kadar mutlu oldum ki anlatamam...

Ve duygulandım. Allah ne kadar büyük, Allah ikinizden de razı olsun.

“Paylaştıkça çoğalacağız inşallah” yazmış. İnşallah dediği gibi olur ve inşallah herkese Hızır gibi yetişecek birileri karşısına çıkar. Paylaştıkça çoğalmak ümidiyle...

Çok öpüyorum ablacım, sana da haber vermek istedim.

Buse

CEVAP: Buse’m okurken benim de gözlerim doldu, aşağıda Ezgi’nin epostasını da koydum. Her ikinizi de sarılarak öpüyorum.

………

Sevgili Ayşe,

Haberin Devamı

Baba aşığı bir kız çocuğu olarak mezuniyetine 2 ay kalan B'nin yazısını ağlayarak okudum.

Gerçekten çok az para kazanıyorum ama paylaştıkça çoğalacağını biliyorum. B. bana bir banka hesap numarası verebilir mi? Kendisine çok az gönderebileceğim ama benim gibi 10 kişi gönderse bir ihtiyacına kesinlikle yarar. Yeter ki babası artık üzülmesin.

Sevgiler,

Ezgi

CEVAP: Ezgi’m yukarıda Buse’nin epostasını yayınladım, inan o da çok mutlu olmuş. Sadece yardım yapmak değil bunun ötesinde senin gibi güzel sözlerle insanların kalplerini de kazanmak harika. Ne diyeyim iyi ki varsınız.

…………

ÇOCUKLARIMIN OKUL GİDERLERİ

Sevgili Ayşe’m,

Yetiş Ayşe'ye geçen ayın başında da yazmış ve derdime derman aramıştım. Senin aracılığınla Sayın Özgür bana destek olmuştu ve ben faturalarımın bir kısmını ödeyip banka kartlarımın bir kısmını yatırarak zaman kazanmıştım.

Haberin Devamı

Ancak şu an ne yazık ki yolun sonundayım. Tam 4 aylık ev kiram birikmiş durumda. Ve ev sahibi evden bir an önce çıkmamızı istiyor. O da kendince haklı tabi ki.

Ama banka ve faturalar derken ev kiramı hep ötelemek zorunda kaldım.

Çocuklarımın okul giderlerine yetişemez; temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanır oldum. Babaları nafaka ödemediği gibi ilgilenmiyor da.

Ben artık başa çıkamayacağım bir durumdayım.

Annem 6 ay sonra emekli olacak. Diliyorum ki o zaman ne ek bir işe ne de desteğe ihtiyacımız kalmayacak. En azından kendimize yetebilecek durumda olacağız. O zamana kadar ayakta kalmak zorundayım. Ama şu an çok çaresizim. Lütfen bana yardımcı olun.

Haberin Devamı

Kimlik bilgilerimi paylaşmazsanız sevinirim.

S.

CEVAP: Sevgili S. epostanı yayınlıyorum, yardım etmek isteyenleri yönlendireceğim. Sevgiler.

………

BENİM DE ELİMDEN TUTUN LÜTFEN

Merhaba Ayşe Abla,

Kısaca kendimi anlatayım.

Dünya tatlısı bir yavrum oldu, Allah’a şükür.

Ama beklediğimizden erken oldu.7 aylık oldu.

Gebelik zehirlenmesi yaşamışım burada doktorlar bilemedi, Antalya’ya gönderdiler ambulansla ve o gece kızım dünyaya geldi, 1300gram, 40cm boyunda.

Benim gözlerim görmedi aylarca, karaciğerim zor toplandı, böbreklerim iflasın eşiğinden döndü, sizin anlayacağınız ben de kızım da(küvözde) 1 ay hastanede kaldık.

Malum hem yeni evliyiz hem de erken doğum olunca düğün borçlarını ödeyemeden hastane borçları vesaire çıktı.

Haberin Devamı

Ki düğünümde takılan takıları bile sırf benim aileme ve çevreye göstermelik olarak kiralamıştık kuyumcudan. Ailem, eşimin ailesinin maddi durumu yok ve eşimin düzgün işi yok diye başta istemedi ama sonradan ben diretince kabul etmek zorunda kaldılar.

Ama onlar da haklıydı çünkü eşimin ne evi, ne arabası, ne de devlet dairesinde bir işi yoktu. Tamam, ikimiz de üniversite mezunuyduk ama şans işte ikimiz de 600 liraya çalışıyoruz.

Neyse kendi memleketinden uzakta hasta olmak hakikaten başındaki kişi için de yatan için de çok zor hele bir de araban yoksa, paran da yoksa.

İnanın ben 1 ay hastanede yattım kızımı görmeden çünkü o yoğun bakım odasındaydı. Gerçi istesem de göremezdim çünkü ben de gebelik zehirlenmesi yaşadığım için haftalarca karanlık odada tek başıma kaldım, başımda duran kişiyi sadece sesinden tanıyabiliyordum.

İnanın benim şu an kullandığım 2 liralık ıslak mendili hastanenin kantininden 5TL’ye aldık.

Bu sadece bir örnek. Hele bizim gibi bir de o şehre yabancıysanız vay halinize. Allah kolaylık versin tüm hasta ve hasta yakınlarına.

Sizin anlayacağınız bizim düğün borçlarına, düğünde takılan bilezikler zaten hemen geri iade edildi ama geri kalan küçük altın, paralar vesaire direk düğün yerinin kirası, çalgıcıların parası, aşçının parası, yemek için tutulan masa ve sandalyenin parası ve düğün fotoğrafçısının parası olarak kullanıldı.

Ama ne mobilyalara ne de ev kiramıza para kalmadı. Biz de kredi çektik. Ama benim erken doğum, gebelik zehirlenmesi derken 1ay hastanede kalmamız bizi hakikaten zor duruma düşürdü.

Ailelerden bize fayda yok. Çünkü kendileri zar zor geçiniyor.

Sizin anlayacağınız biz eşim ayrı ben ayrı kredi çektik, kredi kartıma yüklendik, kimselere muhtaç olmayalım diye ama inanın şu an resmen sıkıştık. Çünkü kartımın asgarisini ödeyemedim bu ay. Ve faiz işlemeye devam ediyor.

Benim aldığım 600TL direk kredime ve kredi kartına gidiyor, eşimin aldığı 600 TL de kızımın bakıcı parası, bez parası, ev kirası, su, elektrik, yiyecek, içecek masraflarına gidiyor.

Benim sizin değerli okuyucularınızdan ricam en azından bugüne kadar birikmiş olan kredi kartı borcumu kapatabilecek birisi.

En azından birikmiş olanlar ödenirse gerisini yine taksit taksit öderiz Allah’ın izni ile. İnanın belki de sizin değerli okuyucularınızın 1 aylık maaşı benim şu an acil ödemem gereken para. Sizin için 2950TL azıcık gibi gelebilir ama inanın yemin ediyorum benim için çok büyük bir rakam ve benim artık uykularım kaçtı nasıl ödeyeceğim diye düşünmekten. Ayşe Hanım uyuyamıyorum, artık sağlıklı düşünemiyorum da ve bu borç yüzünden belki saçma gelecek size ama eşimle kavga ediyorum, yuvama zarar vermeye başladığımın farkındayım ama inanın düşünmekten çok yoruldum ve üzülüyorum.

Pazar günleri ev temizliklerine gideyim diyorum bu sefer de yavrumu zaten göremiyorum hafta içi, burnumda tütüyor.(daha 2 yaşında) ve ben onu çok özlüyorum, artı onun bana ihtiyacı var.

O gün “annecim beni parka götür” diyor. Ay çok zor durumdayım Ayşe Hanım. Ne yapacağımı inanın bilmiyorum.

2950TL kart borcumu ödemek isteyen birileri olursa yazdıklarımı belgelendirebilirim.

Bu sene imkansız ama seneye o kişiye bu borcumu taksit taksit öderim Allah izin verirse. Lütfen Allah rızası için Ayşe Hanım bana da bir çıkar yol gösterin.

BİTKİN KALP

CEVAP: Sevgili Bitkin Kalp, daha önce de epostanı yayınlamıştım, tekrar gönderdiğin için yeniden yayınlıyorum. İnşallah kısa sürede sorunlarınız çözülür.

………

TAMAM MI, DEVAM MI?

Ayşe Abla merhaba,

Akşam akşam yine iş çıkışı bütün yorgunluğum üzerimde. Ama bir yandan da senin bugünkü yazını okuyunca karanlık düşüncelerim aydınlandı.

Özellikle "Tamam mı, devam mı Ayşe?" başlıklı maili okuyunca öyle garip bir his geldi ki... Bu sanki bir işaret benim için. Bugünlerde içinde olduğum karmakarışık durumun bir özeti sanki...

Ama bilemiyorum, belki de benim durumun daha da karışık olabilir.

Bizdeki durumda iki taraf da evli ve aynı işyerinde çalışıyoruz. Ben 2 yıllık evliyim, o ise 15 yıllık ve 2 çocuğu var. 13 yaş var aramızda. Aynı o maili yazan arkadaş gibi sanki bazen sevgimden öleceğimi sanıyorum, nefes alamıyorum sanki bazen.

Bir de kadın olarak eve gidip her şey normal gibi davranmak öylesine zor ki anlatamam.

Cuma günü hiçbir şey yokken sırf kendi kendime bana olan ilgisinin eskisi gibi olmadığı düşüncesine kapıldığımdan hastalandım ve işe gelemedim. Yataktan çıkamadım ki ağlamaktan.

Ki ben geçen ay öyle fena bir grip oldum ki sesim hiç çıkmıyordu, yine de işe geldim, ondan güç-enerji alabileyim de iyileşeyim biran evvel diye.

İşte de sürekli yan yana olduğumuzdan değil de görmek bile yetiyor. Bazen gece uyanıp ağlamaya başlıyorum, saçma sapan onun yanımda olduğumu düşünüyorum.

Eşim de şaşırıyor bu ağlama krizlerine, ya kötü bir rüya ya da iş stresi demek zorunda kalıyorum. Onun da bana daha önce söylediği sırf çocukları olduğu için eşinden boşanamayacağı, yoksa eşi ile görücü usulü evlendiğini ve pek de anlaşamadığını söylüyor hep.

Biz aslında bundan 4 sene önce yine başka bir işyerinde birlikte çalışıyorduk, daha sonra ikimiz de oradan ayrıldıktan sonra olayların ilginç bir şekilde gelişmesiyle itiraf ettik birbirimize, meğer uzun zamandır ikimiz de bastırmışız duygularımızı. Sonra şimdi yine aynı yerde çalışıyoruz. Ama keşke tekrar hiç başlamasaydım onun olduğu yerde.

İkimiz de burada iyi bir pozisyonda çalışıyoruz ve kim ayrılmaya kalksa maddi sorunlar yüzünden pek de cesaretli davranamaz. Ben gitsem zor durumda kalırız, bu maaşa kolay iş bulamam ki, ya da sekteye uğrar ödemelerimiz falan.

Bu sıkışıklıkta sırf o çok zor durumda diye 1 maaşımdan fazlasını ona borç verdim, sırf üzülmesin başkasından istemek zorunda olmasın diye. Sonra bana geri verecekti ama aylar geçmesine rağmen hala bir ses yok. Kendimi kandırmaya çalışıyorum, ne kadar zor durumda olduğumu bilmesine rağmen beni düşünmüyor, sevse beni bu kadar üzecek şekilde davranır mı diye ama nafile...

Sevgim azalacağına artıyor, delirecek gibi oluyorum. Ne yapacağımı, ne edeceğimi bilmiyorum.

Eşimle de mutlu olduğum söylenemez, zaten onun beni üzen yıpratan hareketleri olayı bu kadar içinden çıkılmaz hale getirdi. Eşim beni hırpaladıkça ben ona daha çok bağlandım. Çıkıp gidesim var buralardan, bir akşam iş çıkışı elimde çantamla ilk otobüs nereye ise binip gidesim var, kimseyi arayıp sormadan.


Ayşe Abla senden ricam bu maili sana yazan arkadaşın mailini onun da izniyle bana iletebilir misin? Belki onun bu kararından cesaret alıp ben de doğru bir karar verebilirim.

Her şey için çok teşekkürler. Yalnız değilsin, ben de. İyi ki varsın.

N.

CEVAP: Sevgili N., ilgili okur dostum epostasını sana vermemi uygun görürse ileteceğim. Bu arada bana sorarsan bu kişiyle ilişkine derhal bir son vermelisin. Çünkü bana öyle geliyor ki o senden borç almak ve belki de biraz gönül eğlendirmek için seni oyalıyor. Ondan sana hayır falan gelmez anca şer gelir. Öte yandan kocanla aran iyi değilse evliliğini de gözden geçirmekte yarar olabilir. İlişkiniz nasıl olursa olsun kimse aldatılmayı hak etmez.

………

AYRILDIK

Ayşe Abla merhaba,

Sana yazmıştım daha önce karşımdaki beni sevmiyor diye hatta okudum, yazımı yayınlamışsın, teşekkür ederim ama haklı çıktım abla.

Ayrıldık, beni sevmiyormuş, duyguları bitmiş, neden bu zamana kadar söylemedin dedim, beni üzmek istememiş, sanki böyle üzülmedim.

Neden dürüst olmadı, dün gece 2’ye kadar düşünmüş, neden böyle hissettiğini, beni neden sevmekten vazgeçtiğini.

Büyü mü yapıldı, onu bile düşündüm, arkadaş kalalım, beni affet dedi.

Ne yapacağım ben Ayşe Abla, akıl ver bana, ağlamaktan gözlerim kör olacak.

Seni çok seviyorum, hoşçakal.

S.

CEVAP: Sevgili S., Tabi ki hiçbir şey yapmayacaksın. Gidenin arkasından 3 gün ağlayıp, hayatına devam edeceksin. Seni gerçekten seviyorsa zaten sensiz yapamaz geri döner elbet. Dönmezse de sevmiyordur, yapabileceğin bir şey yok; seni seven ve senin de sevebileceğin birini bulmaktan başka. Kimse de bulunmaz Hint kumaşı değil, 3 günden fazla ağladığına değmez şu 3 günlük dünyada.

………

Depremzedeye yardım

Ayşecim günaydın,

Bugünkü “Yetiş Ayşe” köşende “Deprem mağduru kızlara yardım” başlığı ile yazan Şükrü Bey’in 1 ve 5 yaşındaki kızlarına elimden geldiğince kıyafet göndermek istiyorum.

İletişim bilgilerini iletirsen memnun olurum.

Allah bir daha ülkemize deprem felaketini yaşatmaz inşallah.

Sevgilerimle…

Zuhal


CEVAP: Zuhal’im, harikasın. İnşallah dediğin gibi Allah’ım bize böyle felaketler yaşatmasın bir daha. Öperim.

………

Teşekkür

Ayşe Hanım Merhaba,

Sınavlarım yeni bitti ve size yazmak için yeni fırsat bulabildim. Her sabah uyandığımda ilk önce manşetleri daha sonra sizin yazınızı okuyorum.

Aslında Özdemir İnce veda edince Hürriyet'e kızmıştım ama siz varken Hürriyet'ten vazgeçmek olmuyor.

Sizin yazılarınızı okurken önceden yok artık, burada insanlar nasıl birbirlerine güvenip yardımda bulunurlar diye aklımdan geçirmedim değil. Çünkü en yakınlarımıza bile güvenemez iken biraz reklam gibi geldi ama yaşadıklarımdan sonra yeniden bir umut doğdu içime...

Üniversite öğrencileri için sizden yardım istemiştim. Zuhal Hanım ve Meryem Hanım kıyafetlerini kızlara gönderdiler. Hepsi o kadar temiz, o kadar giyilebilecek durumdaydı ki hemen kızlara ulaştırdım.

Sevinçlerini burada hiç bir kelime ile anlatamam. Ben de Zuhal Hanım’dan 6 çocuklu ailenin adreslerini aldım ve elimde olanları gönderdim.

Sizin aracılığınız ile bunları başardık. Her yerde sizden bahsetmeye başladım. Eğer sıkıntıda çevrenizde zor durumda olan biri var ise Ayşe Hanım'a yazabilirsiniz diye.


Ayşe Hanım sizden bir ricam olacak. Okul kantininde kasiyerlik yapan bir kızla tanıştım. Aynı zamanda öğrenimine de devam ediyor. Durumunun iyi olmadığını açık bir dille söylemedi ama konuştuk biraz. Eğer ona da kıyafet gönderebilecek dostlarınız var ise yardım etmek istiyorum.

36 beden giyiyordur diye düşünüyorum. Mutlu olacağını biliyorum. Ama daha zor durumda insanlar var ise öncelikli biz olmayalım.

Bu arada sizinle bir anı paylaşmak istiyorum. Arkadaşım burada bir okulda ücretli öğretmenlik yapıyor. Aslında burada ailelerin durumları çok kötü değil ama bir okul var orada maddi durumu kötü, sevgi görmemiş çocuklar var genelde. Neyse çocuğun biri spiderman baskılı şemsiye ile okula gelmiş ve diğer çocuk: 'Spidermanli şemsiyenin altına girebilir miyim? Çok merak ettim oradan yağmur nasıl görünüyor.'' demiş.

Ben bunu duyduğumda inanın gözlerim doldu. Bir çocuğun dünyasından hayata bakış açısının özeti gibi geldi. Sonra arkadaşım o çocuğa şemsiye almış ve derslerine iyi çalışırsan isteklerin gerçek olur demiş, o kadar mutlu olmuş ki...

Şimdi sürekli “bak derslerime çok çalışıyorum” diye geliyormuş yanına.

Bunu dinledim, bir siz geldiniz aklıma bir de şöyle bir söz vardı: Yağmur komünisttir, çünkü herkese eşit yağar. Rüzgâr ise kapitalisttir, zayıf olanı yıkar geçer.

Sevgi ve Saygılarımla,

Nur

CEVAP: Nurcum, ne güzel yazmışsın. 36 beden kıyafet paylaşmak isteyen okur dostlarımı da sana yönlendireceğim. Öpüyorum yanaklarından.

………

ÇOCUKLARIMIN OKUL MASRAFLARI OKURUNUZA YANIT

Ayşe Hanım

F. rumuzlu okurunuzun hesap bilgilerini göndermeniz ricasıyla.

İyi günler

Ayşegül

CEVAP: Ayşegül’üm, bilgileri ilettik, sevgiler.

………

YETİŞ AYŞE İÇİN

Merhaba Ayşe Hanım,

Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Yetiş Ayşe köşenizi hayata geçirdiğinizde sizi biraz romantik, uçarı, hayal dünyasında yaşayan çılgın biri olarak görmüş helal olsun demiştim.

Burs, kreş, para, iş yardımlarından başka kıyafet, ayakkabı, çocuk giysileri ve oyuncak yardımlarının da yapıldığını gördüm.

İngiltere’de her belediyenin freecycle web sitesi var. O bölgede oturan insanlar vermek istedikleri eşyaları o web sitesine ekliyor, bu ev eşyasından (masa, sandalye, koltuk, tabak...) çocuk kıyafetleri, oyuncaklar, kıyafetler, ayakkabılar, kitaplar aklınıza ne geliyorsa.

Kendi e-mail adreslerini de ekliyorlar, talip olanlar eşya sahipleri ile irtibata geçiyorlar ya da ihtiyacınız olduğu istemi siz ekliyorsunuz mesela 3-6 aylık erkek bebek kıyafeti lazım diyorsunuz.

Size bunu yazmamın sebebi gün geçtikçe büyüyorsunuz ve siz bin bir parçaya bölünüyorsunuz herkesin derdine deva olmak için. Eğer böyle bir site hazırlarsanız okurlarınızla birlikte hiç olmazsa bu kısımdan biraz rahatlarsınız.

Kendinize çok iyi bakin

Sevgilerimle

Melek

CEVAP: Melekciğim, güzel bir sistemmiş, belki ileride biz de bir web sitesine kavuşuruz. Güzel olur gerçekten. Sevgiler.

………

34 BEDEN ABİYE KIYAFET

Ayşe Hanım, eğer daha acil ihtiyacı olan çıkmazsa 34 beden abiye kıyafete ben talibim. Kendinize iyi bakın hoşçakalın.

F.

CEVAP: Sevgili F. Abiye kıyafeti sana yönlendirdim. Güzel günlerde giymeni dilerim.

………

KIYAFET YARDIMI

Ayşe Ablacım merhaba,

İnsanları öyle mutlu ediyorsunuz ki anlatamam. Allah sizden razı olsun. Kıyafet gönderecek kişiler varsa lütfen benim ablam ve çocuklarının yazlık kıyafete çok ihtiyaçları var, hatta kışlık kıyafetleri değerli okuyucularınız göndermişti.

Ama şimdi yaz geldi ve ablamın da çocuklarının da yazlık kıyafetleri hiç yok diyebilirim. Bir umut yazdım belki göndermek isteyenler olursa diye.

Ablamın bedeni 38, çocuklar biri 10, biri 13 yaşında ikisi de erkek. Ne gönderirlerse olur çünkü alacak durumda değiller ve çok mutlu olacakları da tartışılmaz.

Yasemin

CEVAP:  Sevgili Yasemin, göndermek isteyen olursa yönlendireceğim.

……….

Yazarın Tüm Yazıları