Paylaş
Bunlara daha kolay cevap verebilmem için bana yazarken özellikle hangi tarihli yazıdaki, hangi başlık için yazdığınızı detaylı olarak yazarsanız benim de işim kolaylaşır. Benim melek okur dostlarım iyi ki varsınız, hepinizi sevgiyle öpüyorum.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNE YARDIM
Merhaba Ayşe Hanım,
Sizinle tanışmam Yılmaz Özdil sayesinde oldu diyebilirim. Yılmaz Özdil'in yazılarını beğenerek her gün takip ediyordum ve bir gün diğer köşe yazarlarına da bakayım dedim ve gerçekten ne kadar içten, ne kadar gerçek bir dünyayı yansıttığınızı ve saygıdeğer bir iş yaptığınızı fark ettim. Sonra severek ve beğenerek yazılarınızı okumaya başladım.
Birkaç gün önce annemle bir komşumuza gittik. Gerçekten çok mutsuz bir aile tablosu vardı. Babaları inşaatta işçi olarak çalışıyordu ve bazen paraları oluyor bazen olmuyordu. Ama en azından evleri kira değildi.
Benim üzüldüğüm çocukları, ailenin üç çocuğu vardı ve bir tanesi üniversiteye gidiyordu.
Büyük kız, “arkadaşlarım her gün değişik kıyafetlerle geliyor ve ben o kadar özeniyorum ki onlara” dediğinde içim kötü oldu. Çünkü ben de üniversite hayatını biliyordum.
Belki insanlar yemek bulamıyor, giyim ne alaka diyenler olabilir ama genç kız işte, arkadaşlarına özeniyordur diye düşündüm. Çocukluğumuzda bütün kıyafetlerimizi onlara verirdik ama şimdi onların boyu benden uzun ve bedenlerimiz uymuyor. Ben de şu an yüksek lisans yapıyorum, yaz döneminde çalışıp kazandığım parayla zor geçiniyorum.
Ama aklıma siz geldiniz, her zaman okuyorum belki yardımcı olabilecek birileri vardır diye düşündüm. Benim de kıyafetlerim var, ben 36 beden giyiyorum ve boyum 1.60 gibi, isteyen olursa kıyafetlerimi gönderebilirim.
Gerçekten ihtiyaçları olduğunu düşünmesem size yazmazdım. Eğer yardımcı olursanız çok sevinirim. Tabi sizin de elinizden gelirse. Kızlar 21 ve 20 yaşlarındalar ve 38 beden 1.68 boyları.
Onlara söylemedim heveslenmesinler diye ama yardımcı olabilsek çok mutlu olacaklarını biliyorum.
Ayşe Hanım bu yazıyı okumuş olduğunuz için bile size binlerce kez teşekkür ederim.
Saygılarımla
Nur
CEVAP: Nurcuğum, elbette her genç kız güzel kıyafetler giymek ister, hele de üniversite de okuyorsa daha da fazla özenmeleri çok normal. Benim okur dostlarım elbette onlara uygun kıyafetlerini yollayacaklardır. Senin giysilerini talep eden olursa onları da sana yönlendireceğim. Öpüyorum.
......
GENETİK HASTALIK
Umarım okursunuz benim yazımı da bu yoğunlukta.
Ferahnaz ben, emekli hemşireyim, çalışıyorum özel hastanede hala.
benim bir oğlum var, rtv mezunu. Ter bezleri yok, genetik.
Yaz ayı sorun ayı. Binde bir hastalık görülme oranı.
Sıcakta efor sarf ederse ateşi yükseliyor yani bedenen yazın iş yapamaz gibi.
Kış rahat ama yine de eforda sorun yaşıyor. Uzatmayayım çok akıllı, efendi bir çocuk. Kendi çabasıyla iş bulamıyor. Çevrende varsa dizi, film, reklam sektöründe tavsiye edebileceğin bir çalışma ortamı?
Sana minnettar olurum. Yüzün kara çıkmaz. Babana, amcana duyduğum saygı ve hayranlıkla samimi yazdım ve sen de öyle. Çok öpüldün.
CEVAP: Ferahnaz Hanım, bu hastalığın bir tedavisi yok mu acaba, araştırdınız mı, belki okur dostlarım bu konuda da yardımcı olabilirler. Ben de bir yandan oğlunuza uygun bir iş olabilir mi diye araştıracağım. Geçmiş olsun, sevgiler.
......
2 YAŞINDAKİ ÜÇÜZLER
2 yaşındaki üçüzlerin iletişim bilgilerini alabilir miyim abla?
Özge
CEVAP: Sevgili Özge, iyi ki varsın, iletişim bilgilerini gönderiyorum. Sevgiler, öperim.
......
UMUT
Sayın Ayşe Aral,
Bugün yazı köşenizde yer verdiğiniz Umut’un ablasıyım, ilginiz için öncelikle çok teşekkür ederim.
Umut şu an okulda yani okula aldılar ama misafir öğrenci olarak yani karne alamayacak. Tam anlamıyla okula kayıtlı değil, ne olacak bilmiyoruz.
Biz avukat Merve Hanım’a da mail üzerinden ulaşıp sıkıntıyı kısmen anlatmaya çalıştım o da yardımcı olacağını söyledi.
Şimdi baba da bize hapiste olmasına rağmen baskı yapmaktadır, vesayet davası konusunda Umut bizi ailesi biliyor ve bu olaylarda onu psikolojik anlamda etkilemekte.
Daha fazla yara almaması bizim için çok önemli ama ne yapacağımızda bilmiyoruz açıkçası.
Hacer
CEVAP: Sevgili Hacer, Merve Hanımla ben de görüştüm, sizin vesayeti almak için dava açmanız gerektiğini ve babası cezaevinde olduğu için büyük olasılıkla çocuğun vesayetini alabileceğinizi söyledi. Bu konuda size yardımcı olacak. İnşallah Umut bir an önce resmen de kayıt olabilir okuluna. Öpüyorum.
......
YAZINIZDA BAHSİ GEÇEN ALD HASTASI ARDA CAMCI
Sayın Ayşe Aral,
Hürriyet’te bugün, ilik nakli başlıklı yazınızda bahsi geçen Arda Camcı’nın annesiyim.
Öncelikle yazınızda bizden bahsettiğiniz için teşekkür ederim.
Ancak, yazı benden değil de bir tanıdık vesilesi ile size geldiğinden, bir takım yanlışlıklar var ki, bunları düzeltmek, insanları yanlış yönlendirmemek adına benim için çok önemli.
Bu yanlışlıkları benden dinlemeniz en doğru kaynak olacaktır:
1) yazınızda geçen bu aşamada Türkiye’de tek olan İstanbul Tıp Fakültesi kemik iliği bankasına müracaat edildi cümlesindeki tek olan ibaresi yanlıştır. Türkiye’de bu konuda ulusal ve uluslararası çalışan İstanbul Tıp (Çapa) Ve Ankara Tıp fakülteleri vardır.
Ayrıca, İzmir Ege Üniversite Hastanesi, Antalya Akdeniz Üniversite Hastanesi, Konya Meram Tıp Fakültesi Ve Bursa Uludağ Üniversite Hastaneleri’nde de kan verilebiliyor. Sonuçlar, Çapa Ve Ankara Tıp ilik bankaları ile paylaşılıyor. Dolayısıyla kan vermek isteyen herkes bu hastanelere gidip, gönüllü verici olabilir.
2) kemik iliği bankası aranarak, Arda Camcı adına randevu alabilirler ibaresi yanlış, çünkü veren herkes gönüllü verici olduğundan tarama sadece Arda için yapılmıyor. İlik nakli bekleyen tüm çocuklar için yapılıyor. O yüzden, sadece gönüllü verici olmak istediklerini belirtmeleri yeterli olacaktır. Randevuya ve isme gerek yoktur.
Amacım, ilik bankasına giden kişi sayısını artırarak, Arda ile birlikte tüm çocuklarımıza umut olabilmek, bu konuda elimden ne gelirse yapmaya hazırım.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın tam gün yasası hakkındaki olumsuzluklar ve hastanelerdeki eksikliklerin de duyurulması çok önemli.
Yazılı basın ile de röportaj yapıp, mümkün olduğunca kişiye ulaşmak istiyorum. Hatta amacım görsel basına da ulaşmak,
örneğin, maillerim aracılığıyla, beni Hakkari’den bile bir binbaşı aradı, izninde gelip kan vermek için, insanlarımız duyarlı ama bilinçli değil.
İşte ben bunu başarmak için savaşıyorum, hem canım oğlum, hem de tüm çocuklar için.
Sizden ricam bunları gazeteniz yönetimi ile paylaşarak, bizimle yapılacak bir röportaj ile bu konuyu Hürriyet gazetesinde de görsel olarak basına taşımanız.
Zaman ayırıp, ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim.
İyi çalışmalar dilerim.
Sezin Camcı
CEVAP: Sezin Hanım öncelikle geçmiş olsun, inşallah en kısa zamanda aranan ilik bulunur ve oğlunuz sağlığına kavuşur. Gerekli bilgileri bizzat iletmeniz de iyi oldu, okurlarımı daha detaylı bilgilendirmek için yazacaklarınızı her zaman köşemde yayınlamaya hazırım. Televizyon ve gazete için de önümüzdeki günlerde sizinle iletişime geçeceğim. Geçen haftaki eposta ile bile aşağıdaki destek epostaları geldi, inşallah daha da artar. Sevgiler.
......
İLİK NAKLİ
Ayşe Hanım merhabalar, nasılsınız?
Bugünkü köşenizde yer alan ilik nakli ile ilgili yardım talebinde bulunan aileye yardımcı olmak isterim. Gönüllü olmak isteyenler bizimle iletişim kursun demişler. İletişim bilgilerini bana iletebilirseniz ya da benimkini onlarla paylaşabilirseniz memnun olurum.
Ayrıca 1.000 TL’ya ihtiyacı olan Zeynep Hanım ve ne sıkıntısı olduğunu yazmamış olan Çiğdem Hanım (belki daha sonra sizinle yazışarak sıkıntısından bahseder) eğer bu yönde bir talepleri varsa iletişim bilgilerini bana ulaştırabilirseniz memnun olurum.
Saygılarımla
Haluk
CEVAP: Haluk Bey Arda ile ilgili iletişim bilgilerini size ilettim, diğerleri konusunda da bana bir talep gelirse size yönlendireceğim. Desteğiniz için teşekkürler, iyi ki varsınız.
......
KEMİK İLİĞİ
Bugünkü yazınızda kemik iliğine ihtiyacı olan Arda'dan bahsetmişsiniz. Belki Arda’ya olmasa bile ihtiyacı olan başka insanlara faydam dokunabilir diye kan örneği vermek istiyorum.
Fakat ben Samsun’da yaşıyorum. Samsun’da örnek vereceğim bir kurum varsa bilgilendirir misiniz? Teşekkür ederim.
Hacer
CEVAP: Hacerciğim Arda’nın annesinden gelen epostayı yukarıda paylaştım, bu konuda bilgi vermiş.
İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Konya ve Bursa’da olduğunu yazmış. Sanıyorum sana en yakın olana gitmen gerekecek. Okur dostlarımdan bu konuda ek bilgi gelirse bunu da paylaşırım. Sevgiler.
......
OKULUMUZA YARDIM
Sayın Ayşe Aral Hanım,
Ben Ankara’nın Nallıhan ilçesi Çayırhan kasabasında Çayırhan Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda sosyal bilgiler öğretmeni olarak çalışmaktayım.
Okulumuzun projeksiyon makinesi ve fotokopi makinesi, kırtasiye malzemeleri ihtiyacı bulunmaktadır.
İhtiyacımızın karşılanması için yardımlarınızı bekliyoruz ayrıca tüm eğitime destek olmayan isteyenlerin yardımlarına ihtiyacımız bulunmaktadır.
Size daha öncede yazmıştık. Yazı yayınlandı fakat Van depremi nedeniyle gereken ilgiyi göremedik. Teşekkür ediyorum.
Saygılarımla
Ali Aydın
CEVAP: Ali Bey, gerçekten deprem gibi umulmadık bir doğa olayı üstelik de üst üste birkaç kez tekrarlanınca bütün yardımlarda önceliği aldı.
Eminim okur dostlarım bundan sonra sizin ve öğrencilerinizin de yardımına koşacaktır. Başarılarınızın devamını dilerim.
......
ÇOCUKLARA YARDIM
Merhaba Ayşe Hanım,
14 kasım 2011 tarihli yazınızda çocukları için yardım isteyen iki ailenin iletişim bilgilerini bize verebiliyor musunuz?
İyi çalışmalar,
Şengül
CEVAP: Sevgili Şengül, bilgileri sana iletiyorum. Sevgiler.
......
KIYAFET YARDIMI
Ayşe Ablacım merhaba,
yazılarını sürekli takıp ediyorum ve seni tebrik ediyorum duyarlılığından dolayı, insanlara yardımların dolayı.
Ablacım ben çok fakir bir aile için senden, daha doğrusu duyarlı insanlardan yardım istiyorum.
Babalarını kaybetmiş 6 çocuklu bu aile çok mağdur durumdalar.
Evleri kira, çocuklar okula başlayacaklar, sadece evin en büyük kızı okulu bıraktı çalışıp eve bakmak için.
Çünkü evlerine haciz gelmiş. Çocuklar okula zor gidiyor ya da gidemeyecek. Ne üstlerinde var, ne başlarında maddi olarak yardım edemeyebilir insanlar, fakat kıyafete çok ihtiyaçları var.
Büyük kızları yeni iş buldu, işe giyip gidecek üstü başı yok, en küçükleri olan oğlan geçen hastalanmış, soğuktan üstünde giyecek elbisesi yok.
Gördükçe içim kan ağlıyor. Sevgili okurlar eğer giymedikleri kıyafetleri ulaştırırlarsa çok sevinirler, hayır dualarını alırlar.
(bedenini yazayım 36-38 beden bayan kıyafetleri 7 yaş çocuk için kıyafet- ayakkabı 39-40 numara) ne olursa gönüllerinden ne koparsa yollayanlar da Allah razı olsun, senden de. Öpüyorum seni.
İletişim bilgilerimi yayınlamazsan sevinirim.
Sizden hayırlı haberler bekliyorum.
Aslı
CEVAP: Aslıcığım bu epostanı daha önce de yayınlamıştık ancak sanıyorum Van depremi araya girince yardımlar oraya yönlendirildi. İnşallah bu sefer gerekli yardım ulaşır bu aileye de. Sevgiler.
......
NE YAPACAĞIM AYŞE ABLA, AKIL VER
Merhaba Ayşe Abla,
Sana ilk kez yazıyorum bir şey istemek için değil, sadece birisine anlatmam gerekiyor, bu yüzden sana yazıyorum. Yazılarını sürekli takip ediyorum.
Adım …, 25 yaşındayım İstanbul’da yaşıyorum. 2 yıllık evliyim. Severek evlendim, 7 yıllık bir flört döneminden sonra mutlu sona kavuştuk sanıyordum.
Sanıyordum diyorum, çünkü ne zaman ki evlendik, başımızdan dert, bela eksik olmadı. Ben liseden mezun olunca iş hayatına başlamak zorunda kaldım.
Üniversiteyi kazandım ama babamın iflas ettiği seneydi, bu sebeple çalışıp evin kirasını ödemem gerekiyordu, babam kalp krizi geçirdi ve yaklaşık 2 yıl boyunca çalışamadı.
Biraz ağır bir kriz geçirdi, kriz esnasında kalbinde yırtılma meydana geldi ve kalbine yama yapıldı, damarları değiştirildi, çok şükür şu an sağlığı iyi ve çalışabiliyor.
Annem ve ben babam çalışmaya başlayana dek evi geçindirdik, borçları ödedik. Bir de abim var, o evden biraz uzaktaydı, sadece kendi idealleri için çalıştı ve yaşıyor.
Şu anda Marmara Üniversitesi seramik bölümü 3.sınıf öğrencisi. Tam ailemin durumu düzeldi, borcumuz, harcımız kalmadı diyerek gönül rahatlığıyla yuvamı kurmak istedim.
Eşim 27 yaşında ağabeyleriyle beraber gıda toptancılığı yapıyordu ama balayına gittiğimiz zaman ağabeyleri firmaya ait bir çeki ödeyemediler ve çekleri yazıldı.
Sonrasında da kenarda birikmiş sermayeleri olmadığı için bütün borçlar, çekler üst üste bindi ve eşimin tüm çabalarına rağmen dükkanı kurtaramadılar ve kapatmak zorunda kaldılar.
Diğer ağabeyleri işten ellerini, ayaklarını çektiler ve bütün borçlar eşimin üstüne kaldı. 2 yıldır oranın borçları için çalıştık. Benim bütün düğün altınlarım, paralarım hep dükkan borçlarına gitti, elde avuçta bir şey kalmadı. Kalmasın, sağlık olsun, genciz çalışırız dedik ama ben artık dayanamıyorum, kaldıramıyorum yaşadıklarımı.
Eşimin moralini hep yüksek tuttum, hep yanındaydım çünkü evlenirken iyi günde, kötü günde hastalıkta, sağlıkta diyoruz bu yüzden onun ellerini hiç bırakmadım.
Maddi, manevi elimden geldiğince destek olmaya çalıştım. Evimize haciz geldi, borçlardan ötürü önce arabalarımız hacze gitti.
6 Mayıs 2011 abimin doğum günüydü ve ben abime sürpriz bir doğum günü yapacaktım, bütün arkadaşlarımıza haber verdim, iş çıkışı pastasını da alıp eve doğru yol aldım.
Eve bir gittim ki Ayşe Abla polis eşliğinde çilingir ile kapımızı açıp bütün beyaz eşyalarımızı almışlar (borçları da yeni bitmişti) çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, tv, buzdolabı, pc her şeyimi almışlar.
Buzdolabının içindeki yemekleri hepsini yerlere koymuşlar, o an ki durumum da bile Rabbime şükrettim, nedendir bilmiyorum, hiç isyan etmedim.
Yıkıldım, çünkü ilk kez böyle bir şey yaşadım. Meğersem eşim avukatı ikna etmeye çalışıyormuş, bana haber vermemiş. Velhasıl taşınmamız gerekiyor dedi eşim.
Sağ olsun işyerim hem mimarlık, hem gayrimenkul üzerine, burada yönetici asistanlığı yapıyorum, hemen bir ev ayarladılar bize ve biz 3 gün içinde taşındık zaten geriye sadece mobilyalar
kalmıştı.
O esnada ben beyaz eşya almadım, ne de olsa geçiciyiz diye 3 ay boyunca piknik tüpte yemek yaptım.
Hafta sonları kirli çamaşırları anneme götürdüm, orada yıkadım, getirdim.
Hem çalışıp hem bunları yapmak yeterince yordu beni. Bir de etraf var tabi ki, kime ne diyeceğiz, en yakın akrabamızdan bile gizledik eşimin başı önüne düşmesin diye.
Sonra eşim biraz durumları düzeltti, market açmaya karar verdi, bir kişi ortaklık teklif etmiş, ben tabi ki bu yaşadıklarımızdan ders aldığım için tedirgin oldum.
Pek gönüllü değildim, maaşlı bir işte çalışsa daha iyi olur diye düşündüm hep. Maalesef yine ben haklı çıktım, market 2 ay içinde battı hem de bu sefer yine biz borçlandık. Yeni taşındığımız evin 2.kirası geldi.
Ödeyemedik doğalgaz faturası ödenmez ise 3 gün içinde kesilecek elektrikten de bugün mesaj geldi ödemenizi yapın diye.
İşin kötüsü eşim benim kredi kartlarımı, benim babamın
kredi kartlarını markete mal almak için kullandı ve halen ödenmedi. Yeni beyaz eşyalar almıştık, öncekiler hacizde gittiği için, her şey çok güzel olacak sanıyordum bu sefer belki
düzelir diye ümit ediyordum ama yine olmadı Ayşe Abla yine başa döndük ve bu sefer bütün risk hem kendi ailemin hem de benim üzerimde. Eşim bunları ödemek için çabalıyor ama nedense olmuyor, hep bir aksilik hep bir erteleme oluyor. Ortaklarına hiç güvenemedim zaten, onların tuzu kuru diye düşünüyorum.
Yani özetle ablacığım diyeceğim o ki evlendiğimden beri borç ödüyorum. Elimizde bir çek vardı, tahsil edecektik, o da çalıntı çıktı. Şimdi ne yapacağız hiç bilmiyorum.
Kira, kredi kartları, borçları düşündükçe yüreğim daralıyor. Benim aldığım maaş 1.200TL ve hangi birini ödeyeceğim, inan ay sonuna cebimde param kalmıyor.
Kayınpederim de toptancının borçları için kredi çekmişti ve onu ödüyor, eşimin babası da kalp hastası, ona da arayıp bir şey diyemiyorum. Ne yapacağım bana akıl verir misin?
Ek bir iş yapsam diyorum, zaten gün boyu işyerindeyim. Dua etmekten başka bir şey yapamıyorum.
Çok uzun yazdım başını ağrıttım kusura bakma ne olur. Kendine çok dikkat et.
CEVAP: Ne olur haciz geldi, elaleme ne diyeceğim falan diye sıkma kendini, herkesin başına gelebilir ki zaten geliyor da. Çalışıp beraberce ödersiniz, daha çok gençsiniz. Ek iş yapabilirsin, eşine de destek olmaya devam etmelisin. Ancak eğer dükkan zarar ediyorsa onun da maaşlı bir işte çalışması daha uygun olabilir. Daha fazla borca girmektense ne kazandığınızı bilirsiniz.
......
Paylaş