Paylaş
Şu günlerde bizim hayatımızda ise tam tersi. Telefonunun şifresi, bankamatik kartı şifren, internet bankacılığı, telefon bankacılığı şifrelerin, yok msn adresinin facebook’un twitter’ının, bavulunun, kasanın şifreleri yaz yaz bitmez yani.
Hele benim gibi balık hafızalıysanız hapı yuttunuz. Unutuyorum her birini, unutmadıklarımı da yanlış yerlerde kullanıyorum. Misal bankamatik kartımın şifresiyle faceobok’uma girmeye çalıştım daha geçen gün. Sen de bir yere yaz falan diyeceksiniz; yazıyorum da yazdığım kâğıdı defteri mefteri kaybdeiyorum ya da koyduğum yeri hatırlamıyorum, en pisi o işte.
Şifrenin hayatımızdaki yeri sadece bunlarla sınırlı da değil, şimdi bir modadır; herkes bir şeyin şifresini çözme çabasıdna.
Da Vinci’nin şifresi, Ömer Çelakıl’ın iddia ettiği Kuran-ı Kerim’de bulunan şifreler vs gibi kimi ciddi takılıp çözdüğü şifreyle dünyayı değiştirme çabasında, kimi de onun bunun şifresini çözüp banka hesabından cebe para indrime derdi, tasasında.
Sırf numaralarla, sayılarla sınırlı kalsa şu şifre işi, hadi demeyeceğim bir şey.
Peki ya şifreli konuşanlar. Şidmi de diyeceksiniz ki sıkıyorsa şifresiz konuş, sıkıyorsa her düşündüğünü alenen söyle bizim memleketin şu halinde.
Yazarken de öyle, köşe yazarları artık şifreli yazıyorlar nedenseeeeee? Nedenini de anlamak için arif olmaya gerek yok ama değil mi? Şifreli yazılanların içinde en sevdiğim; daha tam flört ediyor musun, etmiyor musun belli değilken yazılan telefon mesajları.
“Seni çok istiyorum” ama ilk günden öyle yazılamıyor tabi ki alın şifreli hallerinden bazıları.
“Sabah uyandığımda ilk gördüğüm sen olsan keşke.”
“Sen ve ben biz olabilsek, tek isteğim bu şu hayattan.”
“Bir kuşun iki kanadından biri sen, biri be olsak, ahenkle her yere uçup dursak.”
Başlıkta da yazdığım gibi bir de şu var tabi; mesela koacnın, karının, sevgilinin seni ne kdaar sevdiğini anlamak istiyorsan ya da en çok kimi sevdiğini merak ediyorsan hemen git şifrelerini öğren. Kedni söylemezse de artık bir hacker mi bulursunuz valla bilemem ya da bir şekilde uygun bir zamanda ağznıdan alıvereceksiniz. Zaman, yer tespiti size bağlı ama muhtemelen hepiimzin aklına gelen o yerde. İki kadeh şarap, iki mum biraz müzik; al işte şifrelerinin en azından bir- ikisi cepte.
İçinde senin dğoum günün, doğum yılın ya da isminden kırıntılar yoksa tekrar düşüneceksin. Kendi doğum günü, yılı, adından kırıntılar varsa akdın ya da adam megoloman. Eh anasının ayı, yılı, adının kırıntılarına rast gelirsen ne diyeyim; Allah kolaylık versin, mhutemel kaynana krizi sizde kesin yaşanacaktır.
Ayırca hayatınızda her işinize gelmeyen şifreli haller için “sehven” sözünü kullanabilirsiniz, karşıadki yer mi; işte roasını bilemem.
Valla şunu yazıp gideyim, cin akıllılara tavisyem; hiç onun, bunun şifresini çözmekle vakit harcamayın; sıkıyorsa kadının, erkeğin şifresini çözün ve malı götürün.
Not: Kankam pazar evleniyor, yazıyı yazarken aradı.
“Sen de büyük bavul var mı?”
“Var atbi gel, al”
Gedli ama bavulu almaadı içine edeyim kendimin. Bavul kaldı kilitli, şifersini hiç ama hiç hatırlamıyorum. Hayatmıa girmiş tüm sevdiklerimin doğum günlerini ve kendiminkini denedim; nafile aman hiç uğraşamam, olamdı kırarım kilidi ama değil mi?
NOT: Yazımda sizin için bir şifre gizledim, bakalım bulabilecek misiniz? Şifreli harfleri topladığınızda bakalım ne çıkacak; bulup gönderenlerden birine benim de bir sürprizim var.
Paylaş