Neden büyük aşklar hazin sonla biter

Aşk ne yüce duygudur... Ama bir o kadar da acıtır insanın canını. Ayaklarını yerden keser, midende kelebekler uçuşturur. Dünyayı tozpembe gösterir... Ama “Kavuşamayınca aşk olur” derler ya... Çoğunlukla acıklı sonla biten efsane aşklar vardır. Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Tahir ile Zühre, Yusuf ile Züleyha...

Haberin Devamı

Canım Anadolu’muzun şahit olduğu unutulmazlardır bunlar.
Hadi bugün çoook uzaklara gidelim, taa Güney Amerika’ya, Arjantin’e...
Evita müzikalini bilmeyeniniz yoktur. Benim de eskilerin deyimiyle hasbelkader yüzlerce CD’m var. Bunları dün düzenlerken 1996 yapımı, başrollerini Madonna ve Antonio Banderas’ın oynadığı film elime geçti. Madonna bu filmdeki rolü ile en iyi kadın oyuncu dalında Altın Küre kazanmıştı.
Evde yalnızım, dışarısı yağmur, soğuk... Hadi dedim kendi kendime, bastım play’e... Film bitti efsane şarkı “Don’t Cry For Me Argentina” şarkısı hâlâ kulaklarımda...
Sağ olsunlar CD’yi hazırlayanlar gerçekte yaşanan aşkı da bir güzel özetlemişler. Eva Peron ve başkan Juan Domingo Peron’un büyük aşkını ve erken gelen hazin sonunu.
1919’da dünyaya gözünü açan Maria Eva Duarte de Peron (bilinen adı ile Eva Peron) beş çocuklu fakir bir ailenin gayrimeşru en küçük kızı.
Daha 7 yaşında babasını kaybediyor, kafasına koyduğu işleri yapacak kadar hırslı ve ihtiraslı olan Eva büluğ çağında başkent Buenos Aires’e gidiyor.
Sesi gerçekten kendi kadar güzel. Talih yüzüne gülüyor, tangocu Agustin Magaldi tarafından keşfediliyor. Bir şekilde radyoda söylemeye başlıyor. Fotoğrafları dergilerde boy boy çıkıyor. Kısa zamanda ünleniyor...
1943 senesinin haziran ayında askeri bir darbe oluyor ve bir adam ortaya çıkıyor; Albay Juan Peron.
O sıralar bir depremle sarsılıyor San Juan kasabası. Juan Peron halkın güvenini sağlamak, moral aşılamak amacıyla bir konser tertipletiyor.
Veee kader ağlarını örüyor.. Gümbür gümbür aşk geliyor işte...
Sahne alan Eva bir şekilde Juan’ı büyülüyor...
“Emekçi Babası” lakabı takılan, kısa zamanda halkın sevgilisi olan genç subay yeni hükümette çalışma bakanı oluyor. Artık Eva her daim Juan’ın yanında ve onun başkan olması için çalışıyor.
Ekim 1945’te evleniyorlar. Bir sene sonra Juan Peron başkan seçiliyor. Tabii ki Eva da artık first lady... Boş durmuyor, sendikaları harekete geçiriyor. 1947’deki kadınların oy verme hakkını (bizim ülkemizden tam tamına 17 yıl sonra!) elde etmesinde büyük rol oynuyor. Arjantin halkı adeta tapıyor bu ikiliye...
Son çabuk geliyor maalesef... 1951’de Eva’nın sağlığı bozuluyor; ilaçlar, ameliyatlar...
Bir sene sonra henüz 33 yaşındayken hayata gözlerini yumuyor. Devlet töreniyle “ulusun ruhani lideri” unvanı verilmiş bu gencecik beden, mumyalanarak halkının vedası için cam fanusun içine konuyor.
Yıllar sonra Arjantin halkı Evita müzikalini düzenliyor...
“Don’t Cry For Me Argentina”...
Benim için ağlama Arjantin, gerçek şu ki seni asla terk etmedim...
Vayy be dedim... Kadere bak... Kadının hayatı tam bir yaşam mücadelesiymiş meğerse.
Tam aşkı bulduğu zaman... Kader işte ya...
Yahu dedim, isyan ettim, neden büyük aşkların hepsi “hazin son” ile biter...

Yazarın Tüm Yazıları