Paylaş
Gelen mail sayısını tahmin bile edemezsiniz. Hatta aynı şahıs aynı maili gün içerisinde en az yirmi kere yolluyor. Dün sabah kalktığımda yine posta kutumun bu maillerle dolduğunu görünce bir an sinirlenip yeter artık ama dedim, yalan söylemeyeceğim. Sonra kızım yanıma geldi, pazartesi okulu başlayacağından onunla biraz sohbet ettik. Aman kızım derslerini iyi dinle, ödevlerini eksiz tamamla dedim, bir kaç öğüt verdim. Sonra bir an aklıma KPSS için bana mailler yollayan, yılmadan seslerini duyurabilmek için sabah akşam çabalayan bu gençler geldi. Onlar hayatları için çabalarken ben posta kutumun dolmasını kendime dert etmiştim.
Daha bir saat önce kızına okumakla ilgili öğütler veren ben değil miydim? Eee niye okusun istiyordum? Peki ya o da okulunu bitirdikten sonra aynı duruma düşseydi? Bir anne olarak ya benim kızımın da hakkı yenseydi acaba ne hissederdim?
Bunları düşündükten sonra bana düşeni yapmaya karar verdim. Ben değil miydim sayfamı sadece kendime ait görmeyen sizlere de ait gören. İşte bu nedenle bana gelen KPSS maillerinin bir kısmını yayınlıyorum. Tamamını yayınlayabilmem gerçekten bugünlük mümkün görünmüyor çünkü yüzlerce mail geldi mağdurlardan. Bir kısmı sınavın tamamı iptal edilsin derken bir kısmı edilmesin diyor, mağduriyetleri farklı farklı. Her iki tarafa da söz hakkı verdim.
Bugüne kadar yazıp yardım istediğimizde, dikkatleri çekmek istediğimizde Allah’a şükür hep başardık. Yetiş Ayşe’de de sayenizde harikalar yarattık. Bakarsınız sayfamız bu gençlere de uğurlu gelir.
Ayşe Hanım,
Tam olarak nereden başlamalıyım bilmiyorum. Sınava ne zorluklarla çalıştığımdan mı, artık bir evimin olmamasından mı bahsetsem bilemiyorum. KPSS iptal olduğu için yakında dava açacağım, bunun için de para lazım malum, gidip sokakta müzik yapıp avukatın parasını çıkartmaya çalışacağımdan mı bahsedeyim? Uzun uzun anlatayım size o zaman.
Geçtiğimiz yılın eylül ayında çok yoğun bir işte çalışıyordum özel sektörde. KPSS’ye hazırlanmak için işi bıraktım, amacım öğretmen olmaktı. Ne kadar zor bir şey istediğimi şimdi anlıyorum. İşimi bıraktım, KPSS kursuna yazıldım, ev kiramı, faturalarımı ödemek için gece canlı müzik işlerinde çalışmaya başladım, gece işten gelip, üstüne sabaha kadar ders çalıştım. Ve branşımda 13. oldum.
13 sayısının uğursuzluğuna gerçekten inanasım geliyor artık. Sabahlara kadar ders çalışmamın karşılığını almıştım ama atanmayı geçtim, emeklerimin karşılığında bir de istediğim yere atanacaktım. Bu haberi alınca ev sahibini aradım, benim kontratım 1 Eylül’de bitiyor, o tarihte size anahtarı teslim edeceğim dedim. Ev sahibi kiracı buldu, gelip eve baktılar. Ev tutuldu, ayın 1’inde benim boşaltmam bekleniyor sadece, spot eşya satın alan bir yeri aradım, adam gelip eşyalara baktı ve benim döküntü eşyalarıma 100 TL vereceğini söyledi, işine yaramayanları da çöpe götürmeyi kabul etti, ayın 29’unda evi boşalttım. Ayın 30’unda elektrik, doğalgaz ve su borcunu ödedim, sonra arkadaşlarımla oturup bir kahve içeyim dedim, çünkü ayın 31’inde atamalar açıklanıyordu ve ben ayın 1’inde görev yerime hareket edecektim.
Hemen, istenilen bütün belgeleri hazırlamıştım. Kafede oturmuş kahve içerken telefonum çaldı, açtım, "öğretmen atamaları ertelenmiş Bilge" dedi bir ses. İnanmadım önce, “alt yazı geçti” dedi.
Böyle önemli bir şeyi alt yazıyla mı duyururlar, hadi oradan berbat bir şaka dedim ama içimin nasıl ezildiğini kelimelerle anlatamam size. Evcil hayvanınız öldü mü hiç? Ona yakın işte. Sonra eve geldim ama artık kendi evim yoktu tabii ki, ablam ve eşiyle kalıyorum artık.
Para kazanabilmem için tek yol yine geceleri müzik yapmak. Rahatsız değilim bu işten ama yapmak için yetiştirildiğim mesleği yapmak varken başka bir iş yapmak acı veriyor gerçekten. Tekrar sınava girdiğimde istediğim başarıyı elde edemezsem neler yaşayacağım konusunu ise hiç düşünmedim daha önce. Ailemden para isteyemem, artık 26 yaşındayım, insana nasıl zor geliyor bilemezsiniz.
Atamalar durduruldu, hadi kopya var mı yok mu? Tüm bu süre zarfında eylemler yaptık, mailler attık, fakslar çektik. Televizyon programlarına çıkıp konuşan arkadaşlarımız oldu, onlar eve dönüş yolundayken biz kötü haberi öğrendik, sınav iptal olmuştu. Emeklerimiz boşa gitti ve bir daha bu başarıyı sağlayabileceğimin hiç bir garantisi yok. Avukata gideceğim ama para yok, sokakta müzik yapıp para kazanmayı düşünüyorum, sırf avukatın parasını ödeyebilmek için.
Şunu da belirtmek istiyorum, asla ve asla kopyacılar yakalanmasın gibi bir derdimiz yok, hırsız öğretmenlerin olması gerçekten çok acı verici, yakalanmalılar ve bizim devletimiz nerelerden neleri çıkarttı, bir kopya çetesini mi çökertemeyecek.
Şimdi soruyorum size mağdur olan kim? Çalışıp, senelerini verip atanmak isteyen, bir başka şansı olmayan, askere giden arkadaşlarımız var. Onların mağduriyeti ne olacak? Yoksa mağdur olan zaten atanacak kadar puanı alamamış, taban puanın bile altında kalmış iptal iptal diye bağıranlar mı? Yoksa İİBF’den mezun olup sınavları 2 senede bir yapıldığı için genel kültür genel yetenek sınavını da iptal ettirmeye çalışan çıkarcılar mı? 2009 puanı ile atamalar yapılsın deyip 2010 puanını devre dışı bırakmak isteyen fırsatçılar mı? Siz söyleyin.
Bilge D.
…………..
Ayşe Hanım;
Facebook'ta üye olduğum bir grupta bu mail adresine duygularınızı yazın diye not düşmüş arkadaşlar. Haftalardır gözyaşları içerisindeyim aslında, tutup bu iki günün kırgınlığını nasıl ayırt edebilirim diğerlerinden?
7 yaşımdan beri okula gidiyorum ben, en sevdiğim günler hep pazartesiler oldu ama hayatımda hiçbir pazartesinin burukluğunu bu kadar hissetmemiştim. Yarın okullar açılıyor, çantalar önlükler kitaplar defterler kalemler...
Bu sene içinse hayalini kurduğum siyah bir etek ve beyaz bir gömlekti sadece, 7 yaşımın heyecanıyla koşacaktım okula, bu sefer merhaba diyecektim miniklere, onlara baktıkça içim açılacak ve bu sefer masanın diğer tarafında olmanın heyecanıyla cıvıl cıvıl kendimi tanıtacaktım.
Okuma yazmayı öğrendiğim zaman cümleleri tersten yazıp tersten okuyup İngilizcesini okuyorum siz biliyor musunuz derdim; ben İngilizce öğretmeni olacağım! İlköğretimi, liseyi hep birincilikle bitirdim, üniversitedeki en heyecanlı en istekli iş "öğretmenliğe" gelince en gönüllü öğrenciydim.
Ailemin maddi durumu çok rahat değildi, benimle aynı zamanda abim Marmara Üniversitesinde İşletme, kız kardeşim ise Dumlupınar Üniversitesinde Endüstri Mühendisliği okuyordu. Yaptığım harcamaları hep 2 kere düşünmek zorundaydım ben ama bundan hiç gocunmadım biz her şeyi üçe bölerek büyümüştük zaten :)
Son sınıfta herkes KPSS için kursa yazıldı, ben babama yazılayım mı diye soramadım bile. Çünkü abim de son sınıftaydı, o da sınav için bir kursa gitmeliydi. Sadece bir emekli maaşı olan babamdan bunu istemeye içim el vermiyordu.
Yazın 2 tane özel öğrenci buldum, onlara ders verip kazandığım parayla kursa yazılacaktım. Ama inanılmaz bir şey geldi başıma,3 ay boyunca her türlü materyali hazırlayıp haftada 2 gün minibüs parası verip evlerine özel ders vermeye gittiğim -tanıdığımız- bana tatil sonunda yüz lira "okul harçlığı" verdi!
Dost kazığıydı yediğim, bir fabrikada çalışsam 1.100 liralık kurs parasını belki fazlasıyla kazanacaktım.
Eskişehir'e döndüğüm ilk hafta okulumuz rektörlüğünün başarı bursu başvuruları yapıldı, 1.000 liralık başarı bursu!
Ben de başvurdum ve günlerce dua ettim çıksın diye. Çıktı burs, hemen kursa yazıldım. 1 sene boyunca okul, staj, ödevler, sunumlar vs. arasına bir de akşamları gittiğim kurs eklendi.
15 kilo verdim, guatr hastalığı baş gösterdi. İnsanüstü bir inançla çalıştım ve hayaller kurdum. Sınav sabahı çok hastaydım, 2 yudum su içebildim yalnızca ve sokaklarda istifra ede ede gittim sınava.
Sonuçlar iyi gelince çok sevindim, tercihlerimi maaile neşe içinde yaptık. İstanbul’dan Kars’a kadar her yeri yazdım, ayırt etmedim. Yarın sabah nereye gideceğim belli olacak derken son dakika haberiyle her şey ertelendi.
2 hafta sonra bir başka son dakika haberiyle de yıkıldı! 4 sene boyunca bütün arkadaşlarım gezip tozarken evimden çıkmadım, okulumu bitirdim. Aldığım tüm dersleri layığıyla geçtim, okudum ben okudum! Şimdiyse olanlara “tamam” demem bekleniyor, vardır bir hayır demem.
Ben bunu diyemiyorum maalesef. Hem de öğretmenlik mesleğine ne vicdanen ne de etik olarak bir zerre dahi yakışmayan sözüm ona meslektaşlarım yüzünden bunca yıllık emeğim, hayalim, gecem, gündüzüm, gözyaşım boşa gitmişken, sağlığımdan olmuşken...
Ben bunu diyemiyorum. Gülüşüm soldu resmen. Her şeyi geçtim de, bunun hesabını kim soracak? Sadece "kanaaat"le ve bence kendilerini aklamak amacıyla benim alnımın teriyle son zerresine kadar hakkımla kazandığım sınav iptal edilmişken, ben artık "sağlık olsun" diyemiyorum. Diyemiyorum.
Didem Ç.
…………….
Sayın Ayşe Aral,
Bir yıl kendimizi eve kapatıp asosyal bir hayat yaşadık, çevredeki insanların "iş bulamadın mı daha? " gibi laflarına maruz kaldık. Yemedik içmedik dershanelere, kitaplara zaten kıt kanaat geçinen ailelerimizin paralarını yatırdık. Gecemizi gündüzümüzü verdik, alın teri döktük, ders çalıştık. Ama ne yazık ki zaten sınavdan önce soruları bilen kopyacılarla yarışamadık. Eşit kulvarlarda bir yarış olsaydı, belki şu an birçoğumuz bir yerlere atanmış olacaktık.
Diyeceksiniz ki Eğitim Bilimleri Sınavı iptal edildi, kopya olayı bitti. Eğitim bilimlerindeki kopya sadece işin su yüzüne çıkan kısmı. Ve sadece 200.000 kişiyi ilgilendiriyor. Ama Genel Yetenek-Genel Kültür diye adlandırılan 1. oturum 600.000 kişiyi ilgilendiriyor. Ve Genel Yetenek-Genel Kültür bölümündeki matematik sorularında dahi karalama yapmadan full çekenler olduğunu bizzat YÖK kendisi açıkladı.
Bu küçümsenecek bir olay değil.B u delil göz ardı edilemez. Eğitim bilimlerindeki kopyacılar GY-GK bölümlerini de full ve fulle yakın yapmışlardır. Geçmiş yıllara nazaran başarıları inanılmaz derecede artmış görünmektedir. Ayrıca birçok adayın yaptığı sorular eksik görünmektedir.
Ortada bu kadar delil varken sadece Eğitim Bilimlerinin iptal edilmesi bizi şok etmiştir. Kopyacıların ekmeğine yağ sürülmüştür. Kopyayla gelen memurun devlette neler yapabileceğini düşünmek dahi istemiyorum. Bir an önce 2010 KPSS'nin tüm oturumlarıyla iptal edilmesi gerektiğini sizin aracılığınızla duyurmak istiyorum.
Bizim sesimiz olduğunuz ve bizlere böyle bir fırsat verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Saygı ve Sevgilerimle...
Ezgi
……………….
KISMİ ADALET İSTEMİYORUZ
Merhaba
Bilindiği üzere KPSS 2010 sınavı yapıldığı günden bu güne tartışmaların odağında yer aldı.
Sınav sonuçlarının 1 ay gibi uzun bir sürede açıklanması insanlar arasında seslerin yükselmesine sebep oldu. Ve bu durum insanları yanıltmadı ve sınavda çeşitli şaibelerin olduğu ortaya çıktı.
Uzun bir bekleyişin ardından Eğitim Bilimleri sınavı iptal edildi. Bu olay bir anlamda ortada dolaşan iddiaların doğruluğunu kanıtladı. Ortada dolaşan mail adreslerinden de anlaşıldığı gibi hiçbir insanın daha önce başaramadığı garip bir başarı durumu söz konusuydu.
Yapılan araştırmalar sonucu bu kişilerin önceki yıllarda girdiği sınavlardan çok düşük sonuçlar elde ettiği ve ilginç bir şekilde birbirleriyle, evliliğe kadar giden akrabalık bağlarının bulunduğunu ortaya çıkarıldı.
Bu ülkenin vatandaşı olarak yaşanan gelişmelerle ilgili bazı endişelerimiz var. Bunlar;
• Eğitim Bilimleri sınavının iptali haksızlığın ve hırsızlığın giderilmesini sağlamayacaktır. Kopya çekenlerin tamamı tespit edilemedi. Bunların bir kısmının öğretmen olmaları engellenebilir, fakat yapılacak yeni sınav ile bu kötü niyetli kişilerin tekrar öğretmen olmaları söz konusudur.
• Ve yine alınan kararlar ile bu kişilerin yüksek KPSS p3 puanlarıyla devlet memuru olmaları engellenemeyecektir.
• Bu durum biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının devlet ve kurumlarına olan inancını ve güvenini sarsacaktır.
• Alınan eksik kararlar kötü niyetli kişileri cesaretlendirecek ve gelecek yıllarda da aynı durumların yaşanmasına neden olacaktır.
• Sınav sonuçları açıklanırken birçok insan netlerinin beklediğinden düşük geldiğini ifade etmekte ve beklenilen tümüyle iptal kararının çıkmaması durumunda cevap kâğıtlarının yeniden değerlendirilmesini aksi takdirde haksızlığın devam edeceğini dile getirmektedir.
Bu nedenle;
KPSS 2010 lisans sınavının tümüyle iptali bir gerekliliktir. Ve bu gereklilik bir an önce yerine getirilmelidir.
DUYGU G.
Uğur D.
Bitaraf olan bertaraf olur!
Gündemdeki KPSS skandalına tarafsız kalıp herkesin ağzına bal çalmak doğru bir şey değildir. Ya hırsızları koruyacaksınız ya da hakkaniyetten yana olacaksınız. Bu sınavın hakkı, tamamen iptal edilip, insanlara hakkaniyet çerçevesinde sınav yapılacağı sözünü vermektir.
MELTEM G.
……………
KPSS'deki şaibelerden dolayı 17.09.2010 da Eğitim Bilimleri sınavı iptal edilmiştir. Ancak bu durum haksızlığın ortadan kalkmasını sağlamamıştır; hatta kopya olayına adı karışanların yüzünü güldürmüştür. Çünkü bilindiği üzere bugüne kadar eğitim bilimleri testinde görülmemiş netler yapan adayların GK-GY netleri de yüksektir. Bu nedenle Eğitim Bilimleri sınavının iptali hakkıyla puan alanları üzmekten başka bir işe yaramaz. Çiziksiz kitapçıklar, üzerinde işlem yapılmamış matematik soruları basında yankılanmasına rağmen sadece Eğitim Bilimleri sınavının iptal olması son derece haksızlıktır. Fırsat eşitliğine aykırıdır; çünkü kopya olayına karışanların GY-GK netlerini hakkıyla aldığı ispatlanamamıştır. Bu kısmi iptal sadece bu kişilerin içini rahatlatmıştır. Hem deşifre olmadıkları hem de tekrar sınava girme hakkı edindikleri için psikolojileri biz mağdurlardan çok daha iyi durumdadır. Bu kişilerle bizi aynı kefeye koyup, aynı sınava sokmaları bizim için zulümdür. Yüzlerimiz endişeli, sinirlerimiz gergin, ailelerimiz üzgün olduğu sürece adalet yerini bulmuş sayılmıyor. Bir an önce bu zulmün son bulmasını, sadece Eğitim Bilimlerinin iptalinin yanlış olduğunun görülmesini istiyoruz. Bu şaibeye adı karışanlarla aynı sınava girmek istemiyoruz. Bu kişilerin sınavlarının ve puanlarının iptal edilmesi gerekmektedir. Aksi halde puanlar iki yıl geçerli olduğundan sadece bu yıl değil gelecek yıl içinde büyük bir haksızlık yapılmış olacaktır. Tüm mağdurların sıkıntılarının giderilmesini istiyoruz.
Fazi
………………..
2010 KPSS de gerçek mağdurlar sınavda hakkıyla başarılı olan öğretmen adayları olmuştur. Medya ve bu kararın alınmasında etkili olan sözüm ona ''ilgililer'' sırf çoğunluğa yaranabilmek adına bu haksızlığa sessiz kalmış ve çanak tutmuştur.
280bin kişinin girdiği bir sınavda tabii ki çoğunluk başarısız olacak ve tabii ki çoğunluk sınavın tekrarını isteyecektir. Kopya çekenlere tek tek ulaşmanın mümkün olduğu bu teknoloji bolluğunda yaşananlar utanç vericidir.
Elbirliğiyle geleceğin öğretmenleri devlet düşmanı yapılmıştır. Bunu yapanlar kendileriyle gurur duysunlar. Biz yapılan haksızlığa teslim olmayıp hakkımızı mahkemelerde arayacağız.
Bakalım ampulün adaleti bize ne getirecek.
Konuya ilgi göstermeniz dileğiyle
Yılmaz U.
..........
Soruların sızdırıldığı kesinleşti. Sadece Eğitim Bilimlerinin değil de Genel Kültür ve Genel Yetenek sorularının da çalınmadığına nasıl emin olabileceğiz?
Bu yolla sıralamada üstümüzde yer alanlar nedeniyle atanma şansımızın elimizden alınmadığına nasıl garanti verilebilir? Bu soruları çalanlar diğer bölümlerin sorularını da çalmıştır. Kul hakkına sebebiyet vermemek için bu sınavın tamamının iptalini istiyoruz...
Elçin
...........
Hiç anlamıyorsunuz di mi? Bu iptal çığırtkanları şu an eğitim bilimlerine verilen 1 aylık zaman diliminin az olduğunu 3 aya çıkarılması gerektiğini söylüyorlar.
Neden? Çünkü 1 ayda sıfırdan bir şeyler yapamazsın. Onlar emek hırsızı. O iptal isteyen fırsatçılara soruları verseydiniz %80’i sorulara bakardı çünkü emek nedir bilmeyen menfaatçi insanlar onlar.
Hangisi pazar oturumundan bahsediyor? Hiçbiri bahsetmiyor çünkü onlar o sınavı yapacak kapasiteye sahip değil. Ve o sınava girmediler. Ve o sınavda ne olup bittiği onları ilgilendirmiyor.
Eğitimde kopya varsa pazar oturumunda da kopya vardır demiyorlar. Aşağılamıyorum onları, inanın bana sadece olanı söylüyorum. İnternette takip edin bu insanları.
Evet, hırsızlar vardı ama kimse onların ikinci kez sınava girecek olmasıyla ilgilenmedi. Sınav iptal deyince YÖK, hani bu hırsızlar demedi. Medya oyuncak, fırsatçılar ikinci şans, YÖK kurban istedi ve sizler bizleri kurban seçtiniz.
Gelecek sınavın güvenli olacağını, kopya olmayacağını garanti edebilir mi kimse? Edemezler ama kolayca iptal olsun sınav derler. Hak yerler, adam düğününü iptal eder. Hak yerler, askerdeki adamın geleceğini karartırsın. Askerdeki adam nasıl sınava hazırlanacak bana söyler misiniz? Sınavdan önce yerde sürünecek ve aynı başarıyı mı yakalayacak? Hak yerler, kazanılmış bir şeyi adamın elinden alırsınız.
Göreceksiniz, bu sınavda kazanıp öbür sınavda kazanamayan çok kişi sinir krizine girecek intihar edecek. Nerden mi biliyorum sosyal paylaşım sitelerini takip edin. O zaman onların haberleri gazetelerde çıktığında yazarlarımız ne yapacak?
Ne düşünecek iptal olmasına vesile olan gazeteci büyüklerimiz, hırsızlar yakalansın, en ağır ceza verilsin demeyip, sınav iptal olsun diyen ne kadar da kolay söyleyen BÜYÜK GAZETECİLERİMİZ?
Mehmet B.
..........
2010 KPSS sınavında alınan kısmi iptal kararı, kopyacıların kurtuluşu olmakla birlikte, binlerce memur adayına da büyük haksızlık yapılmaktadır. Oysaki 2010 KPSS sınavı, daha başından itibaren sıkıntılı ve hatalı bir süreci başlatmıştır. Eğitim bilimleri sınavının iptal edilmesi yetersiz bir karar hatta büyük bir hata olarak nitelendirilebilir. Bu adaylar g.k ve g.y testlerini de cevaplamışlardır. Kopyacılar bu sınavdan da yüksek puanlar almışlardır.Üstelik bunları yaparken, matematik testinden kalem oynatmamışlar, hatalı olan ve iptal edilen Türkçe sorusuna rağmen g.y testinden 60 net çıkarmışlardır. Eğitim bilimleri testini çalan hırsızların g.k ve g.y testlerinde de hırsızlık yoluna gittikleri açıktır.Ösym’nin yapmış olduğu diğer sınavlarda bile (tus,ales,oks) kopya çekildiği belirlenmişken, genel kültür ve genel yetenek testleri nasıl oluyor da hiç sızdırılma olmamış gibi muamele görmektedir? Hal böyleyken ve durum bu kadar açıkken neden kısmi iptal kararının alındığı ise tartışma konusudur.
Binlerce adayın hakkı yenmiştir ve yenmeye devam edilmektedir. Şu bilinmelidir ki, baştan beri KPSS mağdurları olarak anılan bizlerin, bu emek hırsızlığını kabullenmeye hiç niyeti yoktur. Öğretmen adaylarına tanınan bu sus payı niteliğindeki iptal kararı kimseyi tatmin etmemiştir. Bizler sonuna kadar hakkımızı arama konusundaki kararlılığımızı gerek ülkemiz içinde, gerekse dışında en yetkili mercilerde aramaya devam edeceğimizi bildirirken, bu konuda bütün yetkilileri duyarlı olmaya çağırıyoruz. Gereğinin yapılmasını saygıyla arz ederiz.
DUYGU G.
.........
Dün MEB, atamaları durdurarak birinci adımı attı. Bugün YÖK Eğitim Bilimleri’ni iptal ederek ikinci adımı attı. Ancak bu yeterli değil çünkü bu insanların tamamı öğretmen değil. Kopyacıların alnında da kopyacıyım ben diye yazmıyor. Bizim anlamadığımız birkaç nokta var, lütfen bunları siz de duyun ve duyurun.
Bizler şu soruların cevabını çok merak ediyoruz:
1. Neden Eğitim Bilimleri sınavı iptal edildi? Bulgular neler? Bunlar bizimle neden paylaşılmıyor?
Acaba daha önce YÖK tarafından belirlenen tek çizik atmadan birinci oldular haberleri ve açıklamalarının sonucu ne oldu? Çünkü sadece Eğitim Bilimleri iptal olduğu için bu insanların Genel Yetenek ve Genel Kültür sınavları hiçbir şey olmamış ve hiçbir şey yapmamışlar gibi değerlendirecekler. Sonuçlara göre başvurularını alacaklar. En kötüsü devlet memuru olarak atanacaklar.
2. Bizler şunu anlamıyoruz; sınava sadece öğretmenler mi girdi? Neden E.Bilimleri iptal ediliyor? Ya da bu insanlar aptal mı? Soruların bir kısmını alıp gerisini bırakmışlar mı? Buna kim inanır? Siz inanıyor musunuz?
3. Bu ülkenin emniyeti, savcısı nerede? Elimizdeki tek delil Sayın İsmail Koncu’nun verdiği delilmiş. Neden? Bir aydan fazladır bu işler araştırılıyor. Hiç mi delile ulaşamadılar? Bunların kamuoyuyla paylaşılması gerekmez mi? Kim bu sızdıranlar, kimlere sızdırılmış bizler de bilmeliyiz.
4. ÖSYM’nin derdi ne? Daha önce kitapçıklarda herhangi bir problem olmadığını söyleyen ÖSYM yetkilileri YÖK denetleme kurulu tarafından yalanlandı. Neden bu işi çözeceğine sürekli hedef saptırmaya gayret ediyor? Şimdi de çıkmış tele kulak diyor. Kime hizmet ediyor bu kurum?
5. Skandallar burada bitmiyor. YÖK Denetleme kurulunun ortaya koyduğu çizik atmadan matematiği “full”lediler haberinin ardından ikinci kez kontrol edildiğinde birilerinin işaretleme yaptıkları söyleniyor. Bu nedir peki? Söylemeye dilim varmıyor ama bazı insanlar gidip bu kitapçıkları karalamışlar mıdır? İnanabiliyor musunuz?
Çünkü bu kitapçıklara yalnız 10 kişi ulaşabiliyormuş. Gözümde canlandırmaya çalışıyorum ama içim yanıyor. Benim yaptığım çalışmalar, uykusuz geçen geceler, sabahlamalar, kan çanağına dönmüş gözlerim, 70-80 deneme sınavı…
Hepsinin sonunda girdiğim sınav ve karşılaştığımız bu akıl almaz durum, yeter diyoruz, isyan ediyoruz ama sesimize yetkililerden yanıt gelmiyor. Yüreğimize kazınan şu sorulara yanıt gelmiyor. Yüreğimiz soğumuyor ne yazık…
?Bugün çıkan haberlere kulak verdiğimizde suçu işleyenlerin çete olduğu, bu sızma olayını örtbas edecek şekilde bazı siyasi partilere sataşarak üstü kapatılmaya çalışılmakta, farklı alanlara taşınmak istenmektedir. Buna top yekûn hayır demeliyiz. Bu kurumların başında olan bu kişiler biz Türk genç öğretmenlerine bunun hesabını vermelidirler. Bunun sorumlusu YÖK, ÖSYM ve şu anda hiçbir şekilde konuyla ilgili sorumluluk almayan hükümet bulunmaktadır.
KPSS rezaleti, unutturulmaya çalışıyor. Hükümet ve yandaş medyası olmadık hikâyelerle, yalan haberlerle bu olayı sulandırmaya, örtbas etmeye, hedef saptırmaya, unutturmaya çalışmaktadır. Bizler unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Üniversite sınavlarında aynı yolsuzluğun yapılmadığını kim söyleyebilir ki, Polis okulu sınavlarında yapılan yolsuzluğun failleri bulunabildi mi ki? Her şey alavere dalavere.
Amaçları tamamen açıktır. Bizleri bu kadar mağdur eden bu kişiler soruları dağıtmış ancak iş üstündeyken yakalanmışlardır. Kopyacılar ne kadarı tespit edilebilirse tespit edilmeli ve sınavları hemen iptal edilmeli, bir daha da devlet kurumlarına girememelidirler.
Pazartesiden itibaren memur olarak atanacak KOPYACILARA dur demek istiyoruz. Lütfen sesimize kulak verin.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan ve YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan İSTİFA etmelidir. Bizim yanımızda yer alan, bizlerin sesine tercüman olan sizlere yürekten teşekkürlerimizi sunarız, lütfen desteklerinizi (yavaş yavaş yaşlanan) biz Genç Öğretmenlerden eksik etmeyiniz.
Saygılarımla
Özgür G.
............
Daha soruşturma bile bitmemişken iptal kararı neye dayandırılıyor?
Bakınız yönetmeliğe, sınav sırasında kopya varsa, çeken kimselerin sınavı iptal edilir deniyor.
Ve bütün kurumlarınızla yaptığınız haberlerde sınav esnasında telefon yoluyla kopya çekildiğini söylüyorsunuz.
Bu iptal yargıdan dönecek, çünkü sınav öncesinde kopya çekildiğine dair somut bir belge yok. Dahası optik formlarla oynanmış olması ihtimali yüksek. Lütfen bunları görmezden gelmeyin. Çünkü bu durum binlerce insan için mağduriyet yarattı. Emeğimizi kimsenin yok saymasına izin vermeyeceğiz.
SERAP A.
Ayşe Hanım size ne kadar teşekkür etsek azdır.
"Ben 2010 Kpss mağduru üniversite mezunu bir genç olarak, tüm bu skandallardan sonra üzülerek söylüyorum ki devletime güvenim kalmadı. Çünkü soruların önceden sızdırılmasına, sınavda kamerayla kopya çekilmesine, polislerle ve öğretim üyeleriyle anlaşılmasına ve bazı gruplara soruların sızdırılmasına rağmen devlet bu konuda gerekeni yapmadı.
Hatta ilk zamanlar hakkını arayanları düşük puanlı ezikler olarak küçümsediler. Bu kadar skandaldan sonra devletin yapması gereken sınavı tümden iptal etmek, kopyacıları ve onlara yardım edenleri cezalandırmaktı. Ayrıca hakkını arayan insanları küçümseyen yetkililere ve soruları sızdıran Ösym çalışanlarına da ağır bir yaptırım uygulanması gerekiyordu. Ancak maalesef muz cumhuriyetinden farkı kalmayan ülkemizde gençlerin geleceğini karartanlara en ufak bir ceza verilmediği gibi kopyacılara bile hiçbir yaptırım uygulanmadı. Yani sanki bize gece gündüz ders çalışacağınıza gidin kopya çekin deniliyor.
Ayyuka çıkmış bu kadar kopya olayına ve sızdırmaya rağmen devletimizin yaptığı yegâne şey sadece eğitim bilimleri testini iptal etmek olmuştur. Ellerinde kameralarla sınava girenler, bluetoothla kopya çekenler, yedek soru kitapçıklarını çalanlar sanki sadece eğitim bilimleri testinde bunları yapmışlar.
Allah aşkına bunların sadece eğitim bilimlerinde yapıldığını söylemek hangi akla hangi vicdana sığar? Bunu söylemek bizi aptal yerine koymaktan ve uyutmaktan başka bir şey değildir. Kimse bizi diğer testlerde de kopya olmadığına inandıramaz.
Zaten bu tam puan alan dâhilerin kitapçıklarında matematik testlerinde tek bir işlem yapmadıkları da savcılığın incelemesinde ortaya çıkmıştır ancak buna rağmen sanki her şey sadece eğitimde olmuş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.
Üstüne üstlük Ösym yetkilileri üzerinde çizik bile olmayan bu kitapçıkları kendileri karalayıp üzerine işlemler çizerek olayın iyice suyunu çıkarmışlar, kimseden korkuları olmadığını ve arkalarında sağlam bir dayanakları olduğunu göstermektedirler. Hala da devletimiz bu konuda hiçbir şey yapmamaktadır. Genel yetenek genel kültür kısımlarının iptal edilmemesinin sebebi p3 puan türünden bu kopyacıları devlet kadrolarına ve polisliğe atamaktır. Biz buna izin verilmesini istemiyoruz, kopyacılar bir an önce cezalandırılmalı ve sınavın tümü acilen iptal edilmelidir. Geleceği karartılmak istenen, emeği çalınan, hakkı yenen biz gençlerin devletimizden tek isteği budur.
Saygılarımızla 2010 Kpss kopya mağdurları."
Murat A.
.................
Nerde benim bu ana kadar kurmuş olduğum hayallerim, nerde benim gece gündüz çabalayıp hiç uyumadan ders çalıştığım saatler, nerde benim sınav anını heyecanla beklediğim anlar? Siz bunların hepsiniz hiçe saydınız. Kendi rahatınız için bizim geleceğimizi hayallerimizi sattınız. Kopyacıları alıp p3 önüne koydunuz bu adalet mi peki? O matematik soruları ne oldu, çiziksiz yapılanlar, onu nasıl sindirdiniz içinize? Bu sınav iptal olmalı, böyle bir adalet istemiyoruz yaptığınız pisliği kendiniz temizleyin ama bizim üzerimizden değil. Hakkımızı her yerde arayıp alacağız, yargıya gideceğiz iptal için, yargı da görmezlikten gelirse AİHM’e gideceğiz.
Not: çiziksiz yapılan matematik soruları eğitim bilimlerine mi ait acaba bunu açıklar mısınız?
...........
Sayın ARAL,
KPSS'nin iptal olması veya iptal olmaması gündemin bir numaralı konusu. Peki, neden basın, iptal olursa bu gençler/yetişkinler yeni sınava hangi zorluklarla girecek bunu sorgulamıyor? Tek söylenen; iptal olması.
Neden basın iptal olursa bu gençlerin ruh hali ne olacak demiyor? Neden kopya çekenler yakalansın demiyor?
Eğitim bilimleri iptal oldu ve görülüyor ki hiçbir kopyacı yakalanmadı. Bu sınavın iptalini isteyenler kopyacıların yakalanmasını isteyenlerdi.
Şimdi neredeler bunlar? Hiçbirisi ortada yok. Çünkü amaçları hak hukuk değil sadece ikinci bir şanstı ve bu şansı yakalayınca ortadan çekildiler. Şimdi kopyacılar nerede diyen kimse yok.
Umarım biz hakkıyla puanını almış ve şu an ruh hali çok kötü olan gençlerin de sesini duyarsınız.
Saygılarla
YASİN G.
...........
HAYALLERİMİ GERİ İSTİYORUM
Sayın Aral,
Günlerdir gündemi meşgul eden KPSS için rahatsız ediyorum sizi. Sınav 10 Temmuz’da yapıldı, yanlış olmazsam 12 Ağustos’ ta da açıklandı. Açıklandığı zaman herkes kopya var dediğinde, ÖSYM üzerini kapatmaya çalıştı. Süreç böyle devam ediyor, bunu herkes biliyor, fakat bilinmeyen bir şey var: bizim duygularımız, yaşadıklarımız, uykusuz geçen gecelerimiz, kaybolan umutlarımız, hayallerimiz, bu devlete olan güvenimiz.
Ben ilk defa bu sene sınava girdim ve 85,797 aldım. İlköğretim matematik öğretmenliği bölümü mezunuyum ve ben bu puanla atanıyordum. Okula, dershaneye, bu sisteme inat atanıyordum. 21 yaşında bir öğretmen oluyordum. Sınava 2 ay kala annemin rahatsızlanmasına ve sınava kadar iki defa ameliyat olmasına, o zor şartlara inat hazırlandım sınava.
Bu sınavda sadece sorular değil, 21 yaşında birinin umutları, hayalleri, geleceği, güveni, her şeyi çalındı. Bu hayalkırıklığıyla kim girecek sınava, kim hazırlanacak, kim dayanacak? Ne benim ne de benim arkadaşlarımın dayanacak gücümüz kaldı. Ben söyleyeyim kim girecek sınava, kopya çekenler, bu iptali kendileri için fırsat gören düşük puan almış kişiler.
Ya birileri kendini bizim yerimize koysun lütfen, birileri anlasın artık bizi, bir neslin tükenmişliğini görsünler artık. İsyan ediyoruz, duyun sesimizi, vicdanlarınıza sesleniyoruz. Duyun bizi.
GÜLİSTAN Y.
...........
Sayın ARAL.
İPTAL ETTİLER.
Hayallerimizi iptal ettiler. Acımadan, sorgulamadan göz göre göre iptal ettiler. Gerçekleşmesine an kalan hayallerimizi aldılar. Daha doğrusu çaldılar. Gece gündüz çalışıp hayatımı adadığım geleceğimi üzerine kurduğum sınavı bir anda iptal ettiler.
Hem de KOPYA KANAATİYLE.
Telafisi mümkün olmayan zararlara sebep vermeyeceğiz derken, telafisi mümkün olmayan yaralar açtılar.
Hakkımı, hakkımızı yediler. Ne zorluklarla kazandılar, nelerden vazgeçip neleri feda ettiler demeden iptal dediler. En kolay yolu seçtiler.
Bugünlere, bu hallerimize sebep olanları yeni bir sınav ile, düşük alıp da bu sınavın iptalini kendine fırsat görenleri, yeni bir sınav şansıyla ödüllendirirlerken, atanmayı bekleyen 20 Eylül’de yeni bir hayata merhaba demeye hazırlanan, hakkıyla kazanan, hiç bir zaman kolayı seçmeyen biz mağdurları ise en ağır bir şekilde cezalandırdılar.
Bize bu memlekette hakkıyla kazanmanın, çalmamanın, emek vermenin ne büyük bir yanlış olduğunu gösterdiler. Devletine, milletine, hiç kimseye hiçbir şeye güvenmemeyi öğrettiler.
Daha 20li yaşlarda hayata umutla bakmamayı, hayal kurmamayı öğrettiler.
Her şeyden kötüsü kopyacıların günahını bize çektirdiler. İçimizde ne çalışma şevki ne de azmi bıraktılar. Hayatlarımızı mahvettiler. Bu sınavın iptalini kendilerine fırsat sayan insanların olduğunu gösterdiler bu sayede.
Biz bir kez daha yıkıldık. Meğerse kötülüğümüzü isteyen ne çok insan varmış. Hâlbuki suçumuz günahımız her birimizin iyi kötü bir yerlere atanabilecek puanı hakkıyla almış olmasıymış.
Beni geleceğimi ellerimden alan o insanlarla aynı sınava girmeye mecbur ettiler. Hayallerimi çalan o insanlarla yarışmayı göze aldırdılar. Telafisi mümkün olmayan zarar daha başka ne olabilir ki soruyorum size, daha ne gibi kötülük yapabilirler ki bize? Atanacağım umuduyla vatani görevini yapmaya giden arkadaşlarımızı hiç düşünmediler. Onlar yeni bir sınava nasıl hazırlanıp girerler demediler.
Bugün hala iptale doymayan kesim, kopyacıların bizimle aynı sınava girmesini istemiyoruz, her türlü görevden men edilmeliler, yakalanmalılar, hak ettikleri cezayı almalılar demediler.
Sadece sınav iptal olsun belki bu sefer biz de kazanırız, bizim için gün doğdu dediler. Eğer adalet anlayışları olsaydı, hakkıyla kazananlar var onların suçu yok derler hakkımıza girmeye kalkışmazlardı.
Bu olaylar bana ne öğretti biliyor musunuz Sayın Aral; herkes kendi çıkarında kendi menfaatinde, gazetedeki haberler bile bizim kuyumuzu kazma, psikolojimizi bozma derdinde.
En yakın arkadaşlarımızla kötü olduk. Hakkımızı savunuyoruz diye bencil olduk. Yeni bir sınav stresi istemiyoruz derken kopyacı olduk, hırsız olduk.
Herkes isyanın eşiğine geldi. Sınav iptal edildikten sonra üzüldük diyen çok oldu. Ama iş işten geçmiş oldu. Sonuçta en zararlı çıkan yine biz olduk.
Biz onları Allah’a havale ettik. Eminiz herkes gün gelecek bedelini ödeyecek. Hepsine teşekkür ederiz; kendisine, memleketine faydası olmayan gençler yaratmayı başardılar. Daha yolun başındayken hayata küstürmeyi becerdiler. Ve en kötüsü kopya çekme kanaatiyle iptal ettikleri sınavımız aracılığıyla kopya çekmenin bir suç olmadığı, asıl çalışıp, hakkıyla emeğiyle kazanmamın suç olduğunu herkese kanıtlayıp bizden sonrakilere örnek sergilediler. Sizden ricam, tarafsız olup asıl canı yanan, asıl cezalandırılan bizlere küçük de olsa köşenizde yer vermeniz. Kimse bizim sesimizi duymuyor. Daha doğrusu kulaklarını tıkıyorlar. Size güveniyoruz, teşekkürler. Saygılarımızla...
AYŞEN Ö.
.............
İyi geceler Ayşe Hanım. Ben de 800.000 KPSS mağdurundan birisiyim.
Öncelikle sınavı iptal edilen öğretmen adayı arkadaşlarım adına çok üzüldüğümü belirtmek isterim. Gerçekten çok büyük bir haksızlık yapıldı onlara karşı, psikolojilerinin ne hale geldiğini gayet iyi tahmin edebiliyorum. Hiç kolay değil yeniden kitaplarla, defterlerle boğuşmak zorunda bırakıldılar onları bekleyen öğrencilerine ders anlatmak yerine, hele de böyle bir sebepten: HIRSIZLIK...
Ben MKÜ 2009 İİBF/İŞLETME BÖLÜMÜ mezunuyum. Sınava GY-GK kısmından girdim yalnızca. Şu an için bizim sınavımızda iptal edilme gibi bir durum yok. Fakat bu ilerleyen zamanlarda da iptal olmayacak anlamına gelmiyor ne yazık ki.
Ben emekli bir ailenin 2.çocuğuyum. Bu yıl dershaneye giderek kendimce iyi bir hazırlık yaptım belki çok yüksek bir puan alamadım ama bir umut atanabilmek için güzel ülkemin en uzaktaki illerini dahi tercih etmeyi düşünüyordum. Ama belki de bu tercihi yapma şansını bile vermeyecekler bize! Oysaki ben bütün hayatımı bu sınava bağladım. 25 yaşımdayım ve önümde koca bir belirsizlik var şu an, acaba ne olacak?
Kendi hayatım için gerekli diğer bütün planlarımı rafa kaldırdım. En kötüsü de bu yaşta bir insanın hala annesinden, babasından en ufak bir ihtiyacı için bile olsa para istemesi ne kadar kötü, acı bir şey tahmin bile edemezsiniz!
Benim artık onlara destek olmam gerekirken, hala onlar bana destek oluyor ve bu beni psikolojik olarak yıkıyor. Hayatımın ileriki aşamasını düşünemiyorum bile. Aklıma ne gelse 'hayır sınavı kazanmadan, işe girmeden bunu yapamam, buna hakkım yok!' diyerek kendimi geri çekiyorum hep.
Benim bu kadar ümitsiz gibi görünmem belki yersiz ama tüm durum bundan ibaret. Dediğim gibi bizim sınavımızda iptal durumu yok şimdilik ama biz de çok tedirginiz ne olacak diye. Bizim sınavımızın da iptalini isteyen bazı kesimler var, biliyorum ve onları da Yüce Allah'a havale ediyorum! Öğretmen adayı arkadaşlarıma da başarılar diliyorum ve gerçek suçluların gerçek cezalarla, gerçek şekilde cezalandırılmasını diliyorum! GY GK İPTAL OLMASIN diyorum son kez. Ve size de yanımızda olduğunuz, böyle bir duyarlılığı gösterdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. İyi geceler, saygılar.
...........
Nasıl başlar insan bilmiyorum. Bu içinden çıkılmaz durumdan çıkmaya çalıştıkça bu kadar gençken, daha hayallerim varken peşinden koşmaya çalışırken bu kadar çekiyorlar ya bizi pisliğin içine nasıl çıkılır bilmiyorum. Korkuyorum öyle güvensiz kaldım ki kendime, öyle işe yaramaz hissettim ki kendimi.
25 yaşındayım diplomamı aldım, işe başladım ama işle birlikte ders çalışamıyordum; bıraktım işi.
Yine babam ve annem destekledi, sanki mesleğim yokmuş gibi, yine onlar verdi paramı. Öyle zor ki para istemek.
Sağolsunlar bir dediğimi iki etmediler ama perişan oldu onlar da kıstılar, dershaneye gönderdiler, onu yaptılar bunu yaptılar. Her şey kendimi daha iyi hissetmem, sınava daha iyi hazırlanmam içindi. Beklediğimin altında puan aldım (86 küsür) ama bu bile yetecek atanabilmem için.
Bu benim emeğim, kimsenin bana verdiği bir ödül değil.
Ayrıca ben robot değilim, düğmem yok, hadi yine yaparsın diyince olmuyor. Birkaç saatlik bir şey, ya olmazsa küsur bile önemliyken bırakın 86 değil 85 aldım bu beni kaç kişinin gerisine atıyor bilmiyorlar mı bu iptali savunanlar?
Bu benim hakkım, alamazlar elimden. Neden sorumlular yakalanamadı, nasıl bu kadar sızabildi ve bu kadar yetkili uyudu?
Soruyorum size neden biz çekiyoruz bu cezayı, sizce biz miyiz gerçek suçlu? Ben mühendisim, öğretmen değilim. GK ve GY iptal edilmedi dendiğinde evet rahatladım, insan önce kendini düşünüyor tabi ama sevindim diyemem. Bu kadar öğretmen adayına üzüldüm, hakkıyla alanlara atanma hayali kuranlara yazık değil mi?
Bir de vatani görevini yapacaklar var, hakkıyla puan almış ama artık çalışamayacak askerler onların suçu ne?
Elbette böyle kalsın, kapatın demiyorum asla ama bulunabilirdi suçlular, puanlar tekrar hesaplanabilirdi. Şimdi yakalanmayanlar yine girecek sınava, nerden biliyorsunuz yine aynı şeylerin yaşanmayacağını?
Bir de çıkmış GK ve GY de iptal edilsin deniyor ve bunu söyleyenlerin birçoğu fırsatçı. Bunu uydurmuyorum ne yazık ki içinde arkadaşım dediğim insanlar var 55- 65 almış, yeni bir şans istiyor kendine.
Oysa hiç düşünmüyorlar hakkıyla alanları, ben anneme sarılıp kaç kere hiç bir işe yaramıyorum diye gözyaşı döktüm kaç kere ölsem de herkes kurtulsun ya da bitsin bu dedim.
Bu kadar hayat dolu bir insanken şu bir iki aydır psikolojik sorunlar yaşıyorum. Bir şeylerden zevk almayı unuttum dilerim bunda emeği olanlar da yaşasın bunu. SAYGILARIMLA...
BURCU O.
.................
2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda dehşet verici olayların neticesinde sadece eğitim bilimlerini iptal etmek hırsızların ekmeğine yağ sürmek demektir.
Bugüne kadar yetkili makamlarca hırsızların sayısının 5.000 kişiden çok olduğu söylenmektedir.
Hırsız sayısının bu kadar çok olduğu bir sınavda sadece Eğitim Bilimleri kısmının iptali bu 5.000’den fazla hırsızın memur olmasını sağlayacaktır.
Öğretmen olmak için sadece Eğitim Bilimlerini iyi yapmanın yetmediğini gayet açık bir şekilde biliyoruz. Bu hırsızların sadece eğitim bilimlerinde kopya çekmediği yaptıkları GENEL KÜLTÜR ve GENEL YETENEK netlerinden anlaşılmaktadır.
Eğitim bilimlerinin iptali belki sonucu bekleyen öğretmen adaylarına ışık tutmak içindi fakat sınavının tamamının iptal olmaması bizi daha da karanlığa sürükledi. Ayrıca 800 bin memur adayı üniversite mezunu arkadaşlarımızın hakları kısmı iptalle ellerinden alınmıştır Bu HIRSIZLAR yarın memur olduğunda kimse bunun hesabını veremez. Tek çözüm yolu sınavın tamamının iptal olmasıdır. Lütfen bu hırsızlara dur diyelim
Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki eğitim bilimleri sorularını çalan bu hırsızlar, neden genel kültür ve genel yetenek sorularını da çalmasınlar?
Pınar K.
……………….
Sevgili Ayşe Aral;
Biz KPSS mağdurlarının içine düşürülmüş olduğu buhrandan kurtulması için siz saygı değer gazetecilerin de desteğini bekliyoruz. Yorucu ve stresli bir sınav hazırlık süreci geçirdim. İmkânlarım dâhilinde kursa gittim ve sınavda elimden geleni yaptım, ter döktüm. Fakat hakkaniyet nedir, hak nedir bilmeyen insanlar tarafından sorular çalındı. Öğretmenlerin artık atanalım baskısı sonucu sınavın eğitim bilimler kısmı iptal edildi. Fakat kopyacılara genel yetenek genel kültür puanlarıyla atanma yolu açıldı.
Eğitim bilimlerini sızdıran kişiler genel yetenek genel kültür kısmına dokunmadılar mı? Ben buna inanmıyorum, şahsen artık şaibeli bir sınavla atanmak istemiyorum. Çünkü sınavın esas kısmını oluşturan gy gk kısmının da kopyacılar tarafından sızdırıldığını düşünüyorum. Bu şaibe ortadan kaldırılsın, sınav yeniden yapılsın, ortada bir cinayet var faili belli değil. Failleri ortaya çıksın, duyarlılığınızdan ötürü teşekkürler.
ESEN A.
……………
Sn. Ayşe Hanım,
Bende bir KPSS mağduruyum. Günlerdir gerek internet gerekse sokaklara dökülerek mücadele verdik KPSS'nin iptali için. Ancak aldığımız sonuç sadece eğitim bilimlerinin iptali oldu.
Bu iptal sadece öğretmenleri susturmak amaçlı yapılmıştır. Kpss’de 100 tane puan türü var. Öğretmen olmak için işe KPSS p10 puan türüne bakılır. Bu puan türünün hesaplanması için eğitim bilimleri testinin %40 gk-gy testinin %60 alınır.
Peki, soruyorum size öğretmen olmak isteyen bir kişinin eline soruları alma fırsatı geçse neden sadece eğitimi alsın sadece eğitimi çözerek öğretmen olamayacağını bilmiyor mu?
Üstelik gk-gy testi bu puan türünde daha fazla kat sayıyla çarpılırken neden gk-gy sorularını almasın? Bizler hepimiz biliyoruz ki bu sınavda Gk_Gy soruları da sızdırılmıştır.
Zaten YÖK'te geçen hafta yaptığı açıklamada bu kişilerin kitapçıkları incelendiğinde matematik sorularını kalem oynatmadan çözdüklerini söylemişti. Üstelik ÖSYM içindeki bazı çalışanların boş kitapçıkları doldurduğu da geçen hafta açıklanmıştı. Yapılan inceleme sonucunda cevap anahtarları ve kitapçıklarda farklı kalemlerin kullanıldığı da yapılan açıklamalar arasındaydı.
Kopyacıların sayısı bir kaç değil binlerle ifade ediliyor. Üstelik bunlar sadece belirlenenler bir de belirlenemeyenler vardır. Sırf bazı grupları korumak için bizleri göz göre göre harcıyorlar. Sınavda full çekenlerin bazı dini grupların mensupları olması ya da o grupların firmalarında çalışıyor olması bizlerde bu şüpheleri yaratmıştır.
Ayşe Hanım sadece eğitim bilimlerinin iptal olması bizim gibi p3 puanıyla atama bekleyen arkadaşları çok fazla mağdur etmiştir.
Bu kopyacılar eğitim sınavına girecekler yeniden ve düşük puan alacaklar. Bu sebeple de öğretmen kadrolarına atanamayacaklar. Ancak gk-gy puanlarıyla p3 kadrolarına atanabilecekler. Çünkü gk-gy sınavı tekrar yapılmıyor. Bu haksızlık değil de nedir? Bakın bu kopyacı 10.000 kişi öğretmenlerin önünden alınmış biz p3 lerin önüne konulmuştur. Zaten p3 ten alınan sayısı çok azdır. Belki de 10.000 kişi alacaklar ve buralara da bu kopyacı insanlar atanacaklar. Şimdi eğitim iptali ile adalet sağlandı mı Ayşe Hanım size soruyorum sağlandı mı? Bu kopyacılar öğretmen olamayacaklar ama memur olacaklar. Devlet kopyacıları cezalandırıyor mu sizce yoksa ödülendiriyor mu? Bence bizi cezalandırıyor, onları ödüllendiriyor. Bizlerin devletimize ve milletimize olan bütün inançları artık son bulmaya başladı. Adalete inancımız kalmadı. Bizler umutlarla bitirdik üniversiteleri. Ben şu anda mastır yapıyorum. Ama iş bulamıyorum düşünün ki düz memur olmak için bir yıl çalışıyoruz. Ve burada böyle olaylarla karşılaşıyoruz. Biz gençlerin umutları sömürülüyor. Birilerine peşkeş çekiliyor. Basına bakıyoruz hiç ses yok. Lütfen bizlere destek olun. Çünkü biliyoruz ki basın bizim yanımızda olursa bu kişiler kamuoyu baskısına fazla direnemezler eğitimi iptal ettikleri gibi gk-gy’i de iptal ederler. Bu sebeple desteklerinizi bekliyoruz. Şimdiden teşekkür ederim.
Burcu K.
................
Bizler; KPSS’ye senelerce, aylarca çalışıp, rahatımızdan feragat ederek alın teriyle, emeğiyle sınavdan yüksek puan almış adaylarız.
Son dönemde gündeme gelen KPSS ile ilgili kopya iddiaları ve KPSS iptal haberleri, biz hakkıyla puan alan adayların uykularını kaçırmakta ve bizi derinden sarsmaktadır.
KPSS’deki kopyayla ilgili araştırmalar bir an önce sonuçlandırılmalı ve eğer iddialar doğruysa kopya çeken adaylar tespit edilerek haklarında gereken işlem yapılmalıdır.
KPSS’deki iddialarla ilgili bugüne kadar çok sayıda demeçler verildi, çok sayıda haberler yapıldı ama hiç kimse bizler gibi hakkıyla puanını almış, emek vermiş adayların iptal karşısında uğrayacağı mağduriyete değinmedi.
Bu skandal iddialarının ve KPSS sorununun çözümü sınavın iptal edilmesi değildir.
Bizler –eğer iddialar doğruysa- kopyacıların bulunmasını istiyor, beş yüz kişi de olsa beş bin kişi de olsa bu şahısların çeşitli yöntemlerle saptanabileceğini biliyoruz.
Bizler; hakkımızı yiyen kopyacıların cezalandırılmasını, sınavlarının iptal edilmesini ve puanlarımızın yeniden hesaplanarak adaletin yerini bulmasını istiyoruz.
Bizler menfaat değil, hakkımızı istiyoruz. Bizler iptal istemiyoruz.
KPSS’den umduğunu bulamamış, başarısız olmuş adaylar; kopya skandalını kendilerine umut ışığı olarak görmüş, kendi kişisel menfaatleri doğrultusunda iptal çığırtkanlığı yapmaya başlamışlardır.
Bu adayların esas derdi ne kopya skandalı ne de adaletin yerini bulmasıdır, bu adayların tek derdi tüm kuruluşları ayağa kaldırarak sınavı iptal ettirip kendilerine 2.bir fırsat yaratmaktır.
İptal çığırtkanlarının bugüne kadar “kopyacılar bulunup cezalandırılsın” demek yerine “ille de sınav iptal edilmeli” demelerindeki niyetlerini kamu vicdanına, yorumunuza bırakıyoruz.
İptal çığırtkanlarının; kopya iddiaları eğitim bilimleri sınavına yönelik olmasına rağmen neden özellikle tüm sınavı iptal ettirmeye çalıştıklarını sizlerin yorumuna bırakıyoruz.
Bir diğer yandan; KPSS’deki gelişmeler Türk Eğitim Sen, bazı medya kuruluşları ve bazı siyasi çevrelerin rant kavgası haline getirilmek istenmektedir.
Bizler; sizin siyasi rant malzemeleriniz değil, bu ülkenin gelecekleriyiz, bunu unutmayın.
Bizler isterdik ki Türk Eğitim Sen Başkanı Sayın İsmail Koncuk ve bazı politikacılar; bizim gibi alın teriyle maddi manevi zorluklarla sınavda başarılı olan adayların haklarını savunsunlar, iptal türküleri söylemek yerine rasyonel ve adil çözümler üretsinler!
KPSS’yi iptal etmek demek; kopyacıların, sahtekârların, fırsatçıların ekmeğine yağ sürmek demektir.
“KPSS İptal olsun!” demek; kopyacılar yerine sınava giren 800bin memur adayı cezalandırılsın demektir.
”KPSS İptal olsun” demek; hayatını bu sınava adamış, alınteriyle, emeğiyle puan almış adayları, sınavdan sonra askere gitmiş binlerce arkadaşımızı ve atanmak için sabırsızlanan yüz binlerce genci mağdur etmek demektir.
KPSS toplu iptal edilirse; kopyacılar ödüllendirilmiş olacak, düşük puan alan fırsatçı iptal çığırtkanları ikinci bir şans elde edecek, biz sınavda emeğinin, alınterinin karşılığını almış adayların puanları elinden alınıp, bitti sandığımız sınav stresine tekrar mahkum edilecek, sınavdan sonra askere giden kardeşlerimiz mağdur edilecek, kısaca gerçek haksızlık, gerçek kaos sınavın iptal edilmesiyle meydana gelecektir!
Bizler gecelerce ders çalışarak, dershane masraflarıyla cebelleşerek, tüm hayatımızı bu sınava adayarak elde ettiğimiz başarıyı ve hakkımızı hiç kimseye yedirmeyeceğiz!
Hiç kimsenin hak-hukuk edebiyatı yaparak bizim emeğimizi çiğnemesine, hakkımızı gasp etmesine izin vermeyeceğiz!
Eşek gibi çalışarak aldığımız, anamızın sütü kadar helal puanlar gibi, gasp edilmeye çalışılan hakkımızı da söke söke almaya and içtiğimizi tüm eğitim sendikalarına, tüm basın kuruluşlarına, tüm siyasi parti mensuplarına ve tüm Türkiye’ye ilan ediyoruz. Siz de lütfen bizlere destek olun, sesimize kulak verin, hak adına haksızlık yapılmasına göz yummayın.
ÖZAY ARZU A.
...............
KPSS İPTAL OLMALI, ÇÜNKÜ
Kpss sınavında karı koca ve nişanlı, aile şirketlerinin 120 net yaptığını belgelerle sunulmuştur. Bu adayların birçoğu eğitim bilimlerini full yaparken, genel kültür ve genel yetenek sınavında da 59- 1, 60–0, 57–3 gibi netler yapmışlardır.
Daha önceki sınavlarında 50–60 puan ve 40 net çıkaramayan bu kişiler müthiş bir performansla genel yetenek ve genel kültürün de tamamına yakınını doğru yapmışlardır.
Kpss eğitim bilimleri sınavı iptal olsa bile bu adaylar sınava tekrar girmeden öğretmen olabilir.
Bu adayların genel kültür ve genel yetenek cevapları da fulle yakın olduğu için Kpss 3 puanları her birinin 95 üzeridir. Kpss 3 puanıyla devlet memuru olmalarına kesin gözüyle bakılan bu adaylar bu puan türüyle devlet memuru olup farklı kurumlarda bir kaç yıl çalıştıktan sonra kurumlar arası atama ile öğretmen olacaklardır. Kısaca yavuz hırsız ev sahibini bastıracaktır.
Kpss sınavında genel kültür ve genel yetenek sorularında da önceki yıllara nazaran çok yüksek netler olduğu yapılacak incelemede görülecektir.
Kpss sınav sorularının Ösym veri tabanına girilerek alındığı iddiaları ayyuka çıkmışken, veri tabanına giren kişilerin sadece eğitim bilimleri sorularını aldığını düşünmek saflık olur.
Kpss sınavında eğitim bilimleri sınavında full yapan kişilerin, genel kültür ve genel yetenek performansları ve önceki yıllarla karşılaştırmalar sitemizde haber olarak ilerleyen günlerde verilecektir.
Kpss sınavlarında yetkililerin ve savcılarımızın dikkatlerini bir konuya çekmesini istiyoruz
Sonuç olarak adaletin tecelli etmesi için bizim temennimiz genel kültür ve genel yetenek sınavlarının da iptal edilmesi noktasındadır.
Sonuçta bu sınav uzun soluklu çalışma gerektiren bir sınavdır. Her ne kadar bu adaylarımız tekrardan sınav stresi yaşayacak da olsa yine yüksek notlar alacaklardır. Çünkü bu kişiler hırsız değil emekçidir. Yeni bir sınavla hırsızların da elenmesiyle bu öğretmenlerimiz başarı sıralaması yönünden daha iyi yerlerde olacaklardır.
Eğer biz kendi değer yargılarımıza değer veriyorsak inancımız gereği doğruluk esası gereği "abdestte şüphe varsa tekrar alınmalıdır" sözünden yola çıkarak KPSS’nin tamemen iptali haktır. Asıl hırsızlık hırsızlığa göz göre göre göz yummaktır.
Bu ülke ve yarınlarımız adına tek dileğimiz artık hırsızın yüzüne hırsız diye bağırılması ve tükürülmesidir.
Saygılarımla.
İBRAHİM Ö.
...............
SUÇLU BİZLERİZ
Çünkü senelerce, aylarca bu sınava hazırlandık, gece yarılarına kadar eşek gibi çalıştık, altından kalkamayacağımız dershane masraflarını yüklendik, ailelerimize yük olduk, sınavın son saniyesine kadar alınterimizi damlattık soru kitapçığına, “çiziksiz’ bırakmayı beceremedik.
Soruşturma sırasında bazı kitapçıklara ‘çizikler’ eklenirken, bizim kitapçıklardan alınterimizi de silmişler, bilemedik.
Suçlu bizleriz.
Aylarca yan gelip yattıktan sonra puanımızı beğenmeyip kopya çekenlerden medet ummadık, tüm sınav iptal edilsin de 2.fırsatımı değerlendireyim derdine düşüp iptal çığırtkanlığı yapmadık, menfaatimizi hak-hukuk söylemleriyle maskelemeyi bilemedik, arkamıza sendika başkanlarını almayı beceremedik.
Çalıştık, kazandık dedik dürüst olduk, dürüst olmanın memleketimizde değerinin olmadığını fark edemedik.
Suçlu bizleriz…
Çünkü hep hakkımıza razı olduk, kopya çekmedik, hakkımız olmayana el uzatmayı düşünmedik bile.
Suçlu bizleriz…
Bu ülkenin adaletine güvendik, bu ülkenin medyasına, sendikasına, kurumlarına güvendik, suçsuzu cezalandırıp suçluyu aklamazlar dedik. Alnı ak evlatlarını korurlar, kopyacıları değil zannettik.
Suçlu bizleriz…
Sizlerden utanıyoruz!!
İlker Ö.
............
Merhaba bizler KPSS sınavı mağdurlarıyız, evet mağdurları çünkü suçumuz hakkımızla senelerce çalışıp yüksek puan almak. Bildiğiniz gibi 2 gün önce eğitim bilimleri sınavı iptal edildi ve yüz binlerce hakkıyla yüksek puan alan öğretmen adayının hakkı yenmiş oldu.
Ben müh. fakültesi mezunuyum şimdi ise ikinci bir şans isteyen fırsatçı insanlar sınavın sabah oturumunun da gk-gy iptal olmasını istiyorlar. Neden; çünkü puanları o kadar düşük ki sadece eğitim sınavı onlar için çözüm ve ikinci bir şans olmuyor. Ama şunu unutuyorlar bu sınava sadece öğretmen adayları girmiyor.
Eğer söyledikleri gibi matematik sorularını çiziksiz çözenler varsa bu insanlar bulunup onların sınavı iptal edilmeli. Ve bu kişiler arasında öğretmenlik branşında başka branşta sızma var mı bu da tespit edilmeli. Aksi takdirde sabah oturumu da iptal olursa 500 bin kişi daha mağdur olacak ve hakkıyla yüksek puan aldıkları halde tekrar aynı stresi yaşamaya mahkûm olacaklar. Lütfen haklının hakkını teslim edin.
SAYGILAR
...................
Hayata okulla başladık sanırım. Küçücük ellerimize verilen çantalar...
O zamandan büyük umutlarım vardı. Yaşım büyüdükçe umutlarımı azalttılar. Derken bir baktık öss stresi.
Hadi kazandık oldu. İstediğim üniversitede istediğim bölümdeyim. Derken hızlı geçen zamanlar mezuniyetimi müjdeledi ve hayalimin kurumu kültür bakanlığı olsun istedim. Gelmiştim artık son maratona; kpss.
At yarışı gibi yarıştırdıkları son sınav olacaktı(!) en azından ben öyle olduğunu düşünmüştüm. 7 ay kafamı kaldırmadan çalıştım. Asosyal oldum resmen. Amacım sadece son yarışı kazanmaktı. Sınava girdik ve sonrası büyük hüsran.
Psikolojim berbat. Evden dışarı çıkmıyorum. Sürekli haber takip etmekten kendime ve çevreme vakit ayıramaz oldum.
Sorular sızdırıldı mı, çalındı mı, kopya mı çekildi? Sürekli soru işaretleriyle dolu bir ay geçirdik. Bu kadar gencin bu stresi yaşamasını sağlayanlar mutlu mudur diye merak ediyorum? Bir de soruları sızdıran ve çalanlar var. Sınav yapılmasını sağlayıp mesleğimizle alakasız sorularla bizi bu duruma düşürenler de cabası. Ha bir de sınav komisyonu var acaba bu sınavı hazırlayanlar biliyor mu toplum baskısı ne demek? Biliyorlar mı gencecik insanların işsizlikten yaşadıkları bunalımları?
Evet, gencim, evet işsizim, evet psikolojim bozuk ve bunun bütün nedeni kim hepimiz biliyoruz lakin söyleyemiyoruz. Şu anda yaşadığımız sorun da sadece eğitim sınavının iptal edilip diğer sınavların örtbas edilmesi. Ben artık kendiyle çelişen yönetici istemiyorum. Bu olaylar Japonya’da ya da Avrupa devletlerinde olsaydı kesinlikle istifa ederlerdi.
Beyin göçüne karşı olduğunu söyleyenlere sesleniyorum, bize burada kim sahip çıktı ki burada duralım? Sahip çıkın bize. 23 yaşındayım ama yaşadığım son 1 ayda 10 yıl yaşlanmış gibi hissediyorum kendimi. Bazen annem çıldırdığımı düşünüyor. Sürekli kontrol halinde. Ailecek bunalıma girdik yani ve en acı tarafı da ne biliyor musunuz? Ben hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım. Acı gerçeklerle yüzleştiğim anlardan bir tanesi de bu oldu. KPSS’nin tümünün iptali için yargıya güveniyorum ve elimden başka bir şey gelmiyor. Bu kadar yapılan haksızlıklara yargı sessiz kalmayacaktır.
BEDİRAY D.
..............
Soruların sızdırıldığı kesinleşti. Sadece Eğitim Bilimleri değil, Genel Kültür ve Genel Yetenek sorularının da çalındığı tartışılamayan bir gerçektir. Kanıtlar, TC numaraları herkesin elindedir. 2009 yılında 45-50 yanlış yapmış kişiler, 2010’da gk-gy’de fullemişlerdir ve bu kişilerin çoğu birinci dereceden akrabalardır.
Medyada da bunun gerekçeleri çiziksiz matematik testleri ile kesinleşmiştir.
Bütün soruların çalındığını kimse göz ardı edemez, çünkü somut ve soyut deliller yetkili kişilerin elinde mevcuttur. Adalet istiyoruz bu eğitim bilimlerinin iptali adaletli bir sonuç değil, aksine hırsızlığın üstünün örtülmeye çalışılmasıdır. Sınavın tamamının iptal edilmesi gerekir. Toplu dava açıp bu adaletsizliğin peşini bırakmayacağız.
SALİH A.
...............
Hayata zaten alt tabaka olarak başlayan yaşamımızdaki belki de en son ve keskin viraj olan, bizi bir üst kademeye taşıyabilecek (orta tabaka) memuriyet sınavında yapılan soru sızdırma (kopya demiyorum değil çünkü) beni bir yaşayan ölü haline getirdi resmen, hiç bir şeyden keyif alamıyorum artık. Öyle ki dün sıcak tava ile elimi yaktım ve o kadar mutlu oldum ki, acı da olsa bir his diye, çünkü hayatta olduğumu gösteriyordu.
Her ne kadar cemaate veya başka bir gruba üye olmasam da hayatta bir yerimin olduğunu hatırlatmaya yetti neredeyse.
Eğitim sorularının iptali ile bu seçilmiş kişilerin bulunmaması veya sınavlarının iptal edilmemesi, onları kollamaktan ibaret bir durum, çünkü zaten neredeyse fulllemiş oldukları genel kültür genel yetenek testleri ile zaten farklı bir şekilde önümüzde başlayacaklar bu seçilmiş kişiler.
Gerçekten de hayat adil ama başkalarına daha adil gibi görünüyor maalesef, hakkımızı koruması gerekirken bir devletin onları gözetmesi, devletin varlığını sorgulatıyor bana, nedir yani ben vergi vereceğim başkaları istifade mi edecek, benim hak ettiğim yere başkalarımı gidecek?
İnanın bu depresyondan çıkmamız belki de senelerimizi alacak, inanın çok kötü durumlardayız, bu düşük puan alıp sınavın iptali ile fırsatçılık yapma durumu değil, zaten full yapanlar olmasaydı benim netlerim atanmama yetecekti ama bu durumla gerçekten çok şaşkın ve neredeyse tükenmiş durumdayız.
Bu durumumuz hakkında yazınız için ayrıca teşekkür ederim, sesimizi duyuracak gerçekten dürüst ve tarafsız insanların varlığını bilmek hayatta tutuyor beni.
Alpay T.
.............
KPSS rezaleti ortaya çıktığından beri bu sınavın tamamen iptal olması yönünde türlü çabalarımız olmuştur. Fakat hükümet kendi çıkarları gereği sadece eğitim bilimleri testini iptal ederek bu rezaleti hepten rezil hale getirmiş ve bir nevi kopya çekenleri kurtarma projesi içine girmiştir.
Sınava giren namuslu meslektaşlarımın tüm hakları suiistimal edilmiştir. Kısmen iptal, kopya çekenlerin ekmeğine daha fazla yağ sürmekten başka bir çaba değildir. Soruların kimlere gittiği ortada olduğuna göre, hükümetin kopya ile ancak kadrolaşmaya gittiği apaçık ortada değil midir? Bu haksızlık karşısında bir neslin imdat çığlıklarına siz sayın aydınların kulaklarınızı tıkamayacağınıza inanıyoruz. Lütfen yapılan bu haksızlıkta bizleri yalnız bırakmayın.
SAYGILARIMIZLA
TÜM KPSS MAĞDURLARI
Gülcan K.
……………..
Selam kolay gelsin.
Hocam ben sosyal hizmetlerde hizmetli olarak görev yapmaktayım.
Wc temizlemekten, paspasa kadar her türlü pisliği temizliyoruz.
Amirlerimizin özel işlerinden kendilerine su getirmeye kadar her türlü işi yapıyoruz.
İnan ki kendimize saygımız kalmadı.
Mağdur olan sessiz kesimlerden biriyiz.
Mağduriyetlerimizden bazıları: ataması olacağı kesin olanlar işlerinden istifa etti, özellikle dershanelerde çalışanlar sözleşme yaparak çalıştıklarından sorunlu, çocukları okullarına kayıt yaptıramadı. Kurumlar arası olanlar kurumlarından muvafakat almaktalar ve bu zor bir belge tekrar almaları mümkün olmayabilir ve de iş yerlerinde istenmeyen eleman konumundalar. En önemlisi bizler 3.000’inin üzerinde kişileriz ailelerimizi de kattığımızı düşünürseniz ve KPSS ile alakamız yokken bekletiliyoruz, bizler hizmet yılımıza göre atanıyoruz hepimiz tecrübeli öğretmenleriz. Buna rağmen bekletiliyor ve bizlerin yeri ücretli öğretmenlik gibi işçilik sınıfıyla doldurulmaya kalkılıyor eğitim çökertilmek isteniyor.
............
Ayşe Hanım merhaba,
Adım Merve. Ben bir öğretmen adayıyım. İstanbul Üniversitesi Türkçe öğretmenliği bölümünden geçen yıl mezun oldum şu an işsizim. Sebebi ben değilim, elimden gelen her şeyi fazlasıyla yaptım. Gecemi gündüzüme katarak çalıştım, yeri geldi gezmedim, dolaşmadım, arkadaşlarımla oturup bir kahve içmedim, sınava çalıştım gece gündüz.
Şimdi ise alın terimle emeğimle bileğimin hakkıyla aldığım 83,6 puanım heba ediliyor. Ne için? Kopyacılar için. Yani ben emek hırsızlarıyla aynı muameleyi görüyorum, onlarla aynı kefeye konuluyorum. Atanmayı beklerken bir kez daha sınava girmek zorunda bırakılıyorum. Son bir aydır ne çektiğimizi kimse anlayamaz, uykusuz geceler geçirdik çoğumuz psikolojik olarak çöktük, bittik tükendik, artık bu moralle nasıl ders çalışacağımızı kimse düşünmüyor. Bizlerle beraber ailelerimiz de aynı işkenceyi çekti. Bir daha aynı puanı alabileceğimin garantisini kimse veremez bana. Görünen o ki bu moralle çok da ders çalışamayacağım. Atanacağım düşüncesiyle başka bir yere işbaşvurusu yapmadım, eğer yeterli puanı alamazsam bir yılım değil iki yılım göz göre göre yok olup gidecek. Hayatım erteleniyor Ayşe Hanım, hayatım.
MERVE T.
.........
Ayşe Hanım ben Sinan 10 Temmuz’da şu meşhur KPSS sınavına girenlerden biri de benim. Evliyim ve eşimle bir anlaşma yaptık ve resmen geçen yıl ev hanımlığı yaparak hem yemek yaptım hem de ders çalıştım eşim çalıştı. Ondan bir yıl süre istedim. Ve alanımda 170. oldum ve istediğim 4- 5 yerden biri gelecek diye bekliyordum. 30 Ağustos 02.24’te bir oğlum dünyaya geldi, 30 Ağustos öğlen sonu sınavın ertelendiği açıklaması geldi. Şimdi de sınavın iptal olduğu belirtildi. Ben bir daha evde oturmak istemiyorum. Kitapların hepsini bu yıl sınava girecek arkadaşlarıma verdim. Bir daha o kitapları elime almayı düşünmüyorum. Fırsat düşkünleri ve kopya çekenler bu kararlarla ödüllendirildi, Allah aşkına siz söyleyin ve biz de resmen hırsız durumuna düşürüldük. Kesinlikle bir daha bu kitapların yüzünü açmayacağım, bu durumda sınavdan aldığımdan daha düşük bir puan alacağım, acaba bana da kopyacı damgası yapıştırır mı çevrem? Şimdi ne yapmalıyız, köprüye çıkıp intihar gösterisi mi daha etkili olur, Yök’ün kapısına kendimizi bağlasak mı, sizce hangisi? Ayrıca o gün sınavda dikkatsizlikten 1 soru eksik yapsam ve geçen sınavda 1 soru bakın sadece bir soru düşük yapan 1 soru fazla yapsa ve o atansa ben dışarıda kalsam bunu vebalini ödeyebilirler mi? Ben hakkımı helal etmiyorum.
SERTAN
………….
Merhaba Ayşe Hanım,
Bir sosyal paylaşım sitesinde 20 bin kişilik grubum var. Bu maili herkes adına yazıyorum. Ben öğretmenim ve bildiğiniz üzere kısmi bir iptal geldi. Sadece eğitim bilimleri iptal şu an.
Kitaplarımı açtım masanın üstüne koydum, saatlerdir öyle duruyor. Elim kaleme kitaba gitmiyor. Kendimi mi kandırıyorum diyorum, inanın bunu size gözyaşları içinde yazıyorum. Aylardır binlerce kişi birlikte uğraşıyoruz, aramızda memur adayı arkadaşlarımız var. Çiziksiz matematik kitapçıkları ortadayken, gk gy den de kopya çekildiği gün gibi ortadayken bu haksızlık niye? Biz öğretmenlere 1 ay gibi kısa bir zaman tanıyıp elimizi kolumuzu bağladılar ses çıkaramıyoruz çünkü sınava tekrar gireceğiz. Gk ve gy testleri bizi %60 oranında etkiliyor yani ilk bölümden çekilen kopyalarla hırsızlar bu sınava 1-0 önde başlayacak.
Aslında bu çok büyük bir kandırmaca biz boşu boşuna bir sınava giriyoruz şu an. Amaç öğretmenleri susturmaktı. Hırsızlar nerede peki neden yakalanmıyor? Psikolojim çok bozuldu size derdimi bile anlatacak kadar kafamı toplayamıyorum.
Arkamda sadece ilk oturumla atanacak arkadaşlarım kaldı.
Bu ne biçim adalet? Hepsi şu an çökmüş durumdalar. Diğer taraftan askerde olan arkadaşlarım var, sınava bile hazırlanamayacaklar.
Hırsızlardan başka herkes cezalandırıldı, hepimiz mağduruz. Bu halde nasıl ders çalışmamızı bekliyorlar? Dün kitap almaya gittim, orada bir arkadaşla tanıştım. İnanın ağlamaktan gözlerinin altı şişmiş kızarmış çok perişandı.
Çünkü sınava çok hazırlanmıştı, elleri titreyerek bir kitap seçti. Lanet okudum bu insanlara, bizi birbirimize düşürdüler.
Ne hakları vardı? Ben geçen yıl ücretli öğretmenlik yaptım, öğrencilerimden kaçtım, bu durumu onlara anlatmaya yüzüm yok, yüreğim yok.
Dün Show tv’de Trt’de röportajlarımı görmüşler bu durumumu öğrenince çok üzülmüşler.
Ne hakları vardı bizi bu noktalara getirmeye? Artık dayanamıyorum, yeter yeter.
Kısmi iptal çözüm değil bizi iyice mağdur etmesinler. Gk gy testlerı iptal olsun ve artık hırsızlar yakalansın, hırsızları bizimle tekrar sınava sokmayın.
Bir nesli böyle tüketmeyin. Biz iyi öğretmenleriz, biz niteliksiz değiliz.
Bir başbakan çıkıp nasıl bize böyle hakaret edebilir, nasıl? Ve evet biz mutsuz insanlarız aşımız yok, ekmeğimiz yok, hiç bir mutluluğumuz kalmadı, boynumuz hep bükük, mutsuz olduğumuz için biz mi utanmalıyız yoksa bizi mutsuz edenler mi? Umarım bu yazımı dikkate alırsınız, daha fazla yazamayacağım, çok kötüyüm. Ne olur sesimizi duyurun, gözyaşlarımızı silin ne olur.
DERYA B.
Paylaş