Paylaş
Bugün hiç yapmadığım bir şeyi yapıyorum, sayfamı vahşet görmüş bu zavallı dostlarımıza bırakıyorum.
Pek çok barınaktan vahşet, katliam haberleri geliyor, şimdilik bildiklerim, duyduklarım Aydın, Nazilli, Konya, Dikili, İzmir Şopen, Erdek, Gelibolu barınakları…
Tabi hayvan katilleri sadece barınakları değil sokak hayvanlarını da hedef alıyor. Masum canlardan ne istiyorlar anlamak mümkün değil. Tabiatın dengesini bozduklarını hiç mi düşünmüyorlar acaba Allah’ın verdiği canları sebepsiz alırken?
Söyleyecek söz bulamadığımdan internette rastladığım bazı haber başlıklarını ve tweetleri sizlerle paylaşıyorum. Yapanların elleri kırılsın.
İSTANBUL GÖKTÜRK’TE KÖPEK KATLİAMI
Twitter’da Okan Oflaz’ın tweetleri yürek burktu.
“Zehirli oklar da elimiz de. Hepsi savcılığa verildi. 2 sitenin kamera kayıtları da yarın teslim ediliyor!
Her kim ise bu defa yaş tahtaya bastı. İnşallah deşifre edeceğiz yapanı çıkar çıkmaz! Haçiko derneği olarak savcılık ayağını takipteyiz.
Yarın son deliller savcılığa veriliyor. Cami duvarına saklanıp ağzı dili olmayan hayvanları öldürmek! Müslümanlık bu mu?
Göktürk’teki katliamın an itibari ile kamera kayıtlarına ulaşmış bulunmaktayız. Cami duvarına saklanıp hayvanlara iğne atılmış! Yüzler belli Göktürk katliamı ile ilgili bütün şüpheliler bu sabah itibari ile ifade için karakola alınıyor. Kamera kayıtları saat 2’de teslim ediliyor. Yorgunluktan ölüyorum ama uyuyamıyorum... Ölen hayvanlara dokundum, buz gibi halleri psikolojimi alt üst etti... Dünya dibe batsın artık!
Şimdi ifadelerimizi verdik Haçiko olarak Melis Evirgen ile birlikte dönüyoruz.
İSTANBUL BÜYÜKÇEKMECE'DE ZEHİRLENMİŞ 13 KÖPEK CESEDİ BULUNDU
Büyükçekmece Belediyesi soruşturma başlattı. İhbar üzerine harekete geçen Büyükçekmece Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, Muratbey Keltepe mevkii’nde zehirlenmiş köpek cesetleriyle karşılaştı.
Veterinerler 13 köpekten 8'inin yeni öldürüldüğünü belirledi.
Olayla ilgili yazılı açıklama yapan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün “biz belediye olarak onları soğuk havalarda bile beslemeye çalışırken onların bu şekilde öldürülmesi insanlık olarak büyük bir kayıptır. Belediye personeli başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız bu tür katliamları önlemek için her türlü çalışmayı yapacağız” dedi.
Hayvanseverler de olaya büyük tepki gösterdi. Köpekleri kimlerin zehirlediği araştırılıyor.
ANTALYA'DA DEHŞET TAM GAZ
Antalya Çağlayan Mahallesi 2074 sokağın kedileri Keita ve Lisa kimliği belirsiz kişiler tarafından peş peşe vuruldu.
Sokağın kara güzeli Keita halen veteriner de yaşam savaşı verirken, diğer çocuğumuz Lisa ise hayatını kaybetti.
Antalya'nın kale içi bölgesinde son günlerde meydana gelen ölümlerin sebebi halen bulunamamışken katillerin sokak aralarına kadar sızmaları kentin hayvan severlerini endişeli günlere mahkûm etti.
Bölge hayvan popülasyonunun yoğunluğu nedeni ile hayvan katillerinin de son zamanlarda iğrenç katliamlarını arttırdıkları bir vilayet.
SAHİPSİZ KENT MERSİN'DE HAYVANLARIN AKIBETİ MEÇHUL
Barınakta olması gereken 42 terrier ortalarda yok.
2012 Ağustos’unda pet skandal sayfasında Mersin kaynaklı çok acı bir haber yayınlandı.
Bu habere göre Mersin gözüne hayvan barınağından sahiplendirildiği iddia edilen 49 terrierlik sahiplendirme raporu sahteydi.
Pet skandal eline tutuşturulan bu rapora itimat etmeyip araştırmış ve listede ismi bulunan 49 kişi ile tek tek temas kurmuştu.
Sonuç vahimdi. Listedeki 49 kişiden sadece 7'si gerçekten terrier sahiplenmiş 42'si ise ya başka cins köpek sahiplenmiş ya da hayatında barınağa bile zaten bir kez dahi gitmemişlerdi.
Yani bu barınaktan tam 42 terrier buhar olup uçmuştu ve kimse de bu 42 talihsiz çocuğumuzun hesabını veremiyordu.
KIRŞEHİR BARINAĞINDAKİ KÖPEKLERE NE OLDU?
Barınak boşaltılmış. İddiaya göre köpekler öldürülmüş
ANTALYA KAŞ'TA KÖPEK KATLİAMI
Dün gece 15 sokak köpeği havalı tüfekle öldürüldü.
Antalya'nın Kaş İlçesi'nde dün gece 15 sokak köpeği, ilçe merkezinde kamyonetle dolaşan ve kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi tarafından havalı tüfekle vurularak öldürüldü.
Twitter’dan Nazlı Kutadgu da barınaklar ile ilgili aşağıdaki bilgileri yolladı bana.
Ayşe Hanım tekrar merhabalar.
Öncelikle barınaklardaki temel sorun belediyelerin ilgisizliği ve barınakları sadece “barınma evi” olarak kullanmaları, e tabi onu da doğru düzgün yapmıyorlar.
Aslında barınaklardaki özellikle Anadolu’daki barınaklarda veteriner konusunda daha doğrusu sağlık konusunda oldukça sıkıntılar söz konusu.
Hayvanlar çoğunlukla hastalıklardan yani veterinerlerin görevlerini yerine getirmemelerinden dolayı ölüyorlar ve bu hastalıklar genellikle salgın hastalıklar olduğu için toplu ölümler yaşanıyor...
Bunun haricinde, belediyelerin ilgisizliği, umursamazlıkları nedeni ile açlık ve soğukla da mücadele eden hayvanların tek kurtuluş yolu gönüllüler oluyor. Tabi eğer o bölgeye yakın gönüllü varsa...
Şimdi size bu aralar en çok sorun yaşadığımız barınaklardan söz edeceğim, tabi bildiğim kadarıyla. Aslında Türkiye’deki bütün barınaklar kötü durumda... Bildiğim kadarıyla Anadolu’da Adana ve Diyarbakır belediyesi çok iyi çalışıyor bu konuda... Hatta geçenlerde Diyarbakır belediyesi hayvan ambulansı hizmetine bile başladı...
Marmara Ereğlisi- Yeniçiftlik barınağındaki köpekler geçen haftalarda gece yarısı yok edildiler, hemen hemen hepsi kayboldu... Gönüllüler sabah barınağa gittiklerinde köpeklerin yok olduğunu fark edip belediyeye başvurduklarında, oldukça umursamaz tavırlarla karşılaştılar ve bu konuda belediyeden yardım alamadılar... Kendi uğraşları ile çevre ormanları tek tek gezip kaybolan köpekleri aradılar... Bazıları bulundu fakat çoğu hala kayıp...
Resimlere ve bilgilere buradan ulaşabilirsiniz eğer ulaşmakta sorun yaşarsanız ben size tek tek gönderebilirim.
Nazilli barınağı da çok kötü durumda olan barınaklardan... Oldukça bakımsız, hayvanlar çok kötü haldeler...
Nevşehir barınağı
Milas geçici hayvan bakımevi
İzmir’deki hemen hemen bütün barınaklar kötü durumda, Allahtan gönüllü sayısı çok...
Samsun Çatalarmut barınağı da ilgisiz bırakılan barınaklardan, Allahtan orada kalan Sertaç Bey var...
Uşak barınağı da gönüllü Nida Hanımın gayretleri ile ayakta kalmaya çalışıyor, veterinerler ilgisiz, hayvanları ölüme terk ediyorlar... Ayrıca barınakta salgın var ve aşı gerekiyor... Belediyenin umurunda değil, Nida Hanım tek başına kampanyalar başlatıyor ama nafile...
Tokat-Niksar barınağının durumu çok vahimdi... Gönüllülerin girişimleri ile bir şeyler yapıldı, belediye biraz el uzattı ama hala durum iyi değil... Ayrıca 5 Ocak’ta bu barınakta da hayvanlar birdenbire yok oldu... Anlayacağınız belediyelerin klasik bir yöntemi oldu bu, sıklıkla karşılaşıyoruz maalesef... Belediye ile görüşüldü bu konu ile ilgili fakat sonuç alınamadı diye biliyorum ben...
En son haber bugün Avşa’dan geldi... Köpekler aç bırakılmış ve ölmüşler... Belediyenin umurunda değil tabi ki!
Aslında ben size şöyle söyleyeyim... Türkiye’de İstanbul barınakları göstermelik iyi tutuluyor, gönüllüler olmasa veya İstanbul İstanbul olmasa buranın da hali felaket olurdu! Yani hiç bir belediye yok ki hayvanlara doğru düzgün bütçe ayırsın veya onların da yaşam hakları için bir şeyler yapsın... Mutlaka iyi işler yapan belediyeler de var yok değil mesela Fatih belediyesi kedi evleri yaptı, Beşiktaş belediyesi de öyle...
Anadolu’da da mesela Bursa’da da kedi evi yapan belediyeler var yanlış hatırlamıyorsam Nilüfer belediyesi de kedi evi yapan belediyelerden... Beykoz belediyesi de hayvanlar için yemek dağıtımı yapıyor bu arada... Hala Doğu Anadolu'da barınak olmayan illerimiz var... Gönüllü bulunmayan barınakların hali ise berbat... Hatta barınaklarda hayvanların katledildiğine şahit olduk, yaşlı köpeklerin döverek öldürüldüğüne... Kısaca Türkiye’de belediyelerin en son yaptıkları, onu da ite kaka yamuk yumuk yaptıkları iş hayvanlar...
Hala belediyeler hayvan zehirliyorlar ve kısırlaştırma operasyonları sıfır... Hayvanlar üredikçe de bas zehri...
2 gün evvel Kemerburgaz’da köpekler zehirli iğnelerle öldürüldü ve bu zehirler yalnızca belediyede olan zehirler, uzaktan silahla atılıyorlar... Yani İstanbul içi ve dışı her yerde zehirleme hala söz konusu... Bir elin parmağını geçmeyecek kadar az sayıda belediye, hayvanları kısırlaştır, aşılat, yaşat politikasını izliyorlar... Ne yazık ki durum bu!
Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Paylaş