Paylaş
Baktım, oldu olacak, olanı olacağı hep bana oluyor.
Bulacak beni yine olanı, olmayanı.
Yazdım ya mektubumu, hani kendime olanını.
Yonca’m dört yapraklım da dürtmüştü beni sizler gibi.
Sonra baktım; “Hadi len” dedim yine ölüm pat diye gelince, Müslüm Baba göçünce.
Dev bir adam, dev bir sanatçı göçtü, gitti. Allah taksiratını affeyleye.
Biliyorum ki kötü bir yere gitmedi.
Kötü olsaydı giden milyarlarcasından biri elbet dönmeye meyil ederdi.
Kimler kimler gitti sizlerden de, benden de.
Allah sıralısını nasip eyleye.
....
Araya bazen üç nokta, bazen daha fazlası gerek.
Bazen susmak, bazen konuşmak gelmez içinden insanın ama hayat işte.
Allah nefes almayı nasip eyledikçe devam eder savaş, devam eder çabalamak.
Devam eder varla yokla arada giden gelen telaş.
Ben iyiyim şu sıralar.
Eski Ayşe geldi galiba.
Yani “Ayşeciğim” artık yine, yeniden.
Suratımı farklı yıkıyorum, dişlerimi daha özenle fırçalıyorum.
Fırçayı elimin tersiyle fırlatmıyor, yerine koyuyorum.
Krem de sürer oldum tekrardan.
Cemreler düştü, ondan mı?
Yok, içim kıpraştı ondan.
Hem de bin bir haltçık arasından.
Hem de belki en sıkıntılı anlar bağlarından.
Eski kocayı gömdüm.
Daha doğrusu tüm bağlarımı kopardım ve ferahladım.
Hatta onu artık affettim.
Allah’a havale ettim.
Sizlere sarıldım.
Bugün Seda’ya çıktım, o bana sarıldı, iki kelam etti, ona sarıldım.
Sizler e-postalar, tweetler attınız, ağladım; ne mutlu ettiniz beni diye size sarıldım.
Funda’ma Kalyoncu’ma sarıldım.
“Ağlama aşkım, ben hep varım” yazan Veli’me uzaktan sarıldım. Muhtemelen sabaha kadar da mesajlaşacağım.
Benim ziyaretine gitmem gerekirken bana gelen; “18 yaşımda adım attım Hürriyet’e; gündüz okul, gece gazete. Çalışmadığım masa kalmadı. 17 yılın sonunda Hürriyet web’in koordinatörü oldum” diyen kalbi kocaman canım patronum, deli adam Bülent Mumay’a sarıldım.
Bana deli projelerini anlattı, hem ağlattı, hem “oha boss!” dedirtti.
Bence Bülent Mumay çok doğru adres bu iş için, gözleri parlıyor ama tek sakarı iş manyağı olması.
Eh, sonra kızım aradı.
Daha nasıl mutlu olup neye sarılayım ki?
Sizleri çok seviyorum; Merve Gürcan seni de, hem de çoook.
Not: sürprizler olacak. Ben Yonca gibi kilometrelerce koşamam ama Yonca’m “koş” dedi bana, ben de com.tr’mde koşacağım ama nasıl, ne zaman, neyle…
Eh, o da dedim ya; sürpriz size.
Not: twitter’ın ve e-postaların neredeyse hiç hakaret almayan yazarı olduğum için saygı ve sevgiyle önünüzde eğiliyorum. Demek ki soyadımı gerektiğine yakın taşıyabiliyorum, ne mutlu bana. Cansınız be ya.
Ayşe delirdi.
Paylaş