Bugünün çocuklarına şapka çıkartmak lazım…

Geçen gün bugünkü çocuklarla bizim çocukluğumuz arasındaki farklar kafama takıldı.

Haberin Devamı

Pek de eski sayılmam aslında, yaşım 39 ama yaşananlar arasında ve algılamada ciddi farklar var.
 
Teknoloji inanılmaz değişti ve gelişti. Bunun bize kazandırdığı inanılmaz olanaklar var. Ama geliştikçe beraberinde bir o kadar da dikkat etmemiz gereken, zararını da görebileceğimiz durumlar beraberinde eşlik etti. Eskiden annem beni sanal ortama karşı uyarmak durumunda değildi. Elbet bizi de hayata ve ortama karşı bolca uyarırlardı. Zaten öyle zırt pırt sokağa çıkamazdık, çıkınca da bir sürü tembih: Tanımadığın kimseyle konuşma, kimsenin verdiği bir şeyi alma, gittiğin yerde ağzı açık meşrubat içme, açıkta satılan yiyeceklerden alıp yeme, bir amca ya da abla sana “gel annen bekliyor” derse asla onunla gitme, vs..
 
Aslında bir anlamda işleri bugünün anne ve babalarına nispeten daha kolaydı. Bir yere gitmek için izin istediğimizde ve hayır dendiğinde de bugünün gençleri gibi kafa tutma imkanımız da yoktu.
 
Yani bizler biraz saftorik büyüdük bile denebilir.
 
Ama sizinle paylaşmak istediğim başka bir durum.

Bugünün çocuklarına şapka çıkartmak lazım…
 
Belki buna sebep olan da geçen gün kızıma “Ay biliyor musun  Zeynep’le Ahmet boşanıyormuş” dediğimde aldığım cevap: “Hımm öyle mi, eeee olabilir babamla sen de boşanmadınız mı, ne var bu kadar şaşılacak?” diye cevap verdi.
 
İster istemez aynı yaşta annemin bana böyle bir haber getirdiğini düşündüm. Kesin çok etkilenirdim. Annemi sıkboğaz eder, “Niye, nasıl?” diye sorardım. “Peki yani çocuklar? Onlar şimdi anne ve babalarıyla bir arada yaşayamayacaklar mı? Nerde oturacaklar? Babalarını çok özleyecekler. Çok mu kavga etmişler? Ya siz de boşanırsanız? Babam seni çok seviyor anne değil mi?” Hatta durumu sağlamlaştırmak için; “Hani sömestr tatilinde ailecek Uludağ’a gidiyorduk ya, kesin gidiyoruz değil mi?”
 
Zamanla beraber her şey o kadar değişti ki…
 
Benim kızımın boşanma haberine verdiği tepki son derece normaldi. Bizim değil sınıfımızda, neredeyse okulumuzda boşanan anne baba yok denecek kadar azken, kendi okul hayatında ve arkadaşları arasında bu olay neredeyse rutine girmişti. Hele şu anda kendi anne ve babası da aynı durumu ona yaşatıyorlarsa, bu tepki gerçekten çok normaldi.
 
Ama durum bununla sınırlı değil. Bugünün çocukları birtakım kötü olaylara karşı, ister istemez  bizden daha hazırlıklılar. Bir anlamda da daha güçlüler.
 
Bizim çocukluğumuzda bir ölüm haberi alındığında çok etkilenilirdi. Ölüm bize o zamanlar çok uzaktı. Kesin yaşlı biri vefat etmişti. Belki de çok ender genç bir kişi hastalıktan… Ama gerçekten bu durum çok enderdi. Annemin ve babamın çok sevdiği Aysun Abla vefat etmeden beyin kanseri denildiğinde, o zaman kanser neredeyse bilinmeyen ve çok az rastlanan bir hastalıktı. Ama bugünlerde neredeyse griple yarış tutuyor.
 
Doğal afet… “Yüzlerce kişi öldü” haberleri yok denecek kadar azdı.
 
Trafik kazaları vardı ama bugünkü kadar araç sayısı olmadığından belki her bayramda 300 kişi öldü diye okumaz, bir dahaki bayrama kim bilir kaç kişi ölecek diye istatistik tutulmazdı.
 
“Ay yine tecavüzcü bir sapık çıktı” denilmezdi. Gerçi onlardan çok vardı. Bir sürü kız çocuğu da küçücük yaşlarında bir sürüsüne maruz kaldı. Ama günlük  gazetelerde bu kadar yer etmezlerdi.
 
Dolayısıyla bizim çocukluğumuzda, bu bizim için bir kabus değildi.
 
O dönemler beni korkutan, hala da devam eden ve bitmeyen tek şey terördü.
 
Bu örnekler çoğalarak devam eder.
 
Bugünün çocukları, gençliği şanslı mı şansız mı bilemiyorum. Ama bizlerden daha güçlü oldukları kesin. Tepkileri de daha farklı. Çünkü öyle olmak zorunda!
 
Bizlerden teknolojik anlamda daha şanslı büyüseler de ölümler, hastalıklar, boşanmalar, aldatmalar, kazalar, doğal afetler, cinsel sapmalarda yaşanan artışlar, terör çoğalıp baş etmenin zor olduğu duruma geldiği ve onların bu durumları neredeyse her gün sıklıkla yaşayıp okudukları düşünülürse; bize düşen verdikleri ya da veremedikleri tepkileri de doğal saymak  ve onlara hayatın yine de her şeye rağmen yaşanılır, ümit edilir olduğunu hatırlatmak,  okuyup  ayakta kalmalarını ve onlara çok güvendiğimizi hatırlatmak, aile olgusunu sağlam tutmaları için destek olmak galiba ..
 
Hayat öyle bir yol aldı ki; çocuklar korku filmi seyrettikleri zaman bile bizim kadar korkmuyorlar. Korkunun her türlüsünü  gerek yazılı gerek görsel basından, bazen de çok yakınlarından yeterince takip etmek durumunda kalıyorlar.
 
Bizler “Jaws” filmini seyredip günlerce denize giremedik. “Dallas” dizisini izleyip “JR” gibi bir adam gerçekten olabilir mi dedik.
 
Geriye bir tek şey kalıyor bence, bugünün çocuklarına ve gençliğine şapka çıkartmak.
 
Bizlere oranla çok daha büyük güçlüklerle uğraştıklarını ve daha çabuk olgunlaştıklarını kanıksamak. Bizlere nazaran daha dertli olduklarını kabullenmek ve evet ŞAPKA ÇIKARTMAK!
 
……………………………..
 
Yazıyı yazmadan Twitter’daki dostlara sordum siz neler düşünüyorsunuz diye. Buyrun bunlar da onların yorumlarından bir kaçı…
 
TWITTER YORUMLARI
 
muhammedkaydi @aysearal Bugün çocuklarının biyolojileri GDO lu ürünlere benziyor...
 
TwitPasa@aysearal   Teknoloji insanlara kolaylık sağladığı kadar onları yalnızlaştırıyor.
Büyüklerimizin teknolojik imkanları yoktu ama gerçek dostları vardı. Şimdi her şey sanal, şans konusu muamma!
 
sedo_@aysearal bugünün ebeveynleri, kırtasiyeden plastik uçurtma alıp çocuklarının eline veriyor. Kaç çocuk anne-babası ile GERÇEK uçartma yaptı ki? Çıtalarla,kuyruğunu istediği renklerden keserek,kanatlarını boyayarak.. Ne acıklı…
 
birinsanoglu @aysearal Bence eski ile yeni arasınd ki tek fark teknoloji. Gelişen tek şey o Onun da yararı olduğu kadar zararı da var çocuklar için...
 
onuratahan @aysearal Teknoloji insanları yakınlaştırabildiği ölçüde ufacık bir ekranın içine de mahkum edebilir. Eğitim şart! :)
 
Aserman @aysearal Şimdiki çocuklar  bizlerin o zamanki halinden daha akıllı bu doğru ama bizler kesinlikle daha mutlu çocuklardık.
 
BilgeSltnOkuyan @aysearal Boşanma konusunda ben de tam tersini düşünüyorum:)eskiden kadınların ekonomik özgürlüğü olmadığı için boşanmaya cesaret edemiyorlardı.
 
alextrux @aysearal Ölümcül hastalıklar her zaman olmuştur. O zamanın çocukları nasıl büyüdülerse şimdikiler de öyle büyümek zorunda.
 
ctekin @aysearal Şartları oluşturanlar olarak eleştirmeye hakkımız yok, hepimizin az ya da cok katkısı var bugüne
 
BakDaLgana @aysearal Allah bizden sonraki neslin yar yardımcısı olsun..
 
akcoa @aysearal Şimdiki çocuklar geleceğe güvensiz yetişiyorlar. Güvenin olmadığı yerde inanç ve başarıdan ve sonuçta mutluluktan söz edilemez.
 
birinsanoglu @aysearal Eskiden  de yok muydu 1932 ,1938 de Erzincan depremleri
darbeler kıtlık veba,açlık savaşlar biraz düşününce bu günün çocukları daha şanslı
 
hakan_112 @aysearal Paylaşamayan, dokunarak öğrenemeyen., Çamurdan eşyalar yapamamış çok küçük yaşta ceset görmüş çocuklar..
 
BakDaLgana @aysearal Felaketleri boşverin.. İnsanların kendileri birer doğal felaket olmuş. Ne örf kalmış ne saygı ne sevgi..
 
haritaci70 @aysearal bugünün çocukları eşcinsellik hastalığının yaygınlaştığı ve giderek yaygın hale geldiği bir dünyada yaşama mücadelesi veriyorlar.
 
doarutkay @aysearal Süper konu:)) Evet zor dönemler çocuklar için ama beri yandan da farkındalıkları mı artıyor ne? Hazırlıklı büyüyorlar sanki :) ?
 
swezyy @aysearal Ama şimdikilerin yediği önünde yemediği arkasında eskiler neler çekmişler , her nesil daha şanslı.
 
BakDaLgana @aysearal Ayşe Hnm aynen öyle.. Bize şanslısınız diyorlar ama şanslı olan eskiler... Her şeyin güzelini eskiler görmüş.. Bize de şanslı diyorlar!
 
msemii@aysearal Bu kadar olumsuzlukların ortasında onları asla şanslı görmüyorum benim çocukluğum daha şanslıydı diyorum sıcacıktı ortam aile.. Ben şanslı olduklarına inanmıyorum çoğu sevgisiz büyüyor, geleceğe güvenle bakamıyorlar yaşamları hep sınav dershane üstüne kurulu. Bunun üstüne de ekonomik krizlerden dolayı geçinemeyen anne,baba yada boşanmaların arttığı bir donem ve evsiz güvensiz çocuklar..
 
halitefe @aysearal Parçalanmış ailelerin bedelini çocuklar öder.
 
halitefe @aysearal Siz siz olun çocuklarınızın başına üvey anne-baba getirmeyin onlara ne yaptıklarını her an bilemeyebilirsiniz
 
ekinzengin @aysearal Daha deniz görmemiş, yoksulluğu arkadaş edinmiş , kara lastikleri giyinmiş hertürlü olumsuzluğa boyun eğmiş çocuklar...
 
zpzep @aysearal Teknoloji ilerledikçe, bilinmeyenlerin daha hızlı öğrenilmesi, isteklerin artması,bu arada ülke koşullarının giderek zorlaşması, ailelerin tehlikeler karşısında daha baskıcı tutumları,boşanmaların yaygınlaşması,eğitim sisteminde sürekli değişkenlik..
 
sirvanli @aysearal Benim şahsıma ait hiç bir oyuncağım yoktu kardeşlerimle ortaktı oyuncaklarımız kitap, kalemlerimiz kızımın tek başına her şeyi var ama tatminsiz bu tatminsizlik ona mutsuzluk veriyor.....
 
zpzep @aysearal yaratıcı gençlere, devlet tarafından olanakların hala sağlanamaması, günümüz gençlerinin yaşamını zora koşan etkenlerdir.
 
swezyy @aysearal Eskiden dedem anlatırdı 4 km gidiş 4 km dönüş okula yürüyerek dizlerine kadar karda giderlermiş okula şimdiki nesil servis ile gidiyor az bir kar yağsın tatil oluyor okullar. Sizce hangi nesil şanslı?

Yazarın Tüm Yazıları