Paylaş
İçlerinde acı ve hüzün oluyor, işte orada bazen kelimeler bitiyor, çaresizlik baş gösteriyor ama paylaşmak bazen acıyı yok edemese de belki bir anlamda azaltıyor… Başıma gelen bir sürü şeyin paylaştıkça azaldığını bire bir tesbit ettim, sizler de benimle paylaştınız, umarım azalır hatta yok olur…
Aşağıda sizden gelen yorumları, noktasına bile dokunmadan yayınlıyorum. Hele bir tanesi var ki nasıl böyle bir zihniyet olur , kadına şiddet nasıl Kuran ile bağdaştırılır inanamadım. Sizin de mutlaka yorumlarınız vardır diye o yazıyı da koymak istedim. Buyrunuz..
BAK AYŞE BU ŞAKA DEĞİL OKU !
Kadına şiddete hayır başlıklı yazını okudum. Sana daha önce de yazmıştım eski yazılarına dair üç beş takma adla..Sevmiştim seni yazılarından, hayatta kalma çabana, ayakta kalma savaşına şapka çıkarmıştım. Seni takibim öyle başladı ve devam etti…Baban, amcan Allah rahmet eylesin büyük insanlardı ama seni takip etmemde hiç rolleri olmadı….
Geleyim sana bunu neden yazdığıma: Yayınla diye Ayşe! Kesinlikle yayınla lütfen !
Ben 46 yaşındayım ve sakat bir kadınım, niye mi sakatım? Kocam beni balkondan aşağıya attı Ayşe! Bir apartmanın ikinci katından.. Allahtan sadece sakat kaldım! Gece eve geldi, birine boç para vermiş ve para gitmiş geri alamayacak onu anlamış, ben de bekliyorum ki sabaha para bıraksın da okul zamanı kızların kılık kıyafet kırtasiyesini halledeyim…
Geç geldin dedim hem de kafan iyi, zıbar bari ama yatmadan parayı da bırak ki sabah kızların alışverişini yapıyım…
“Sus len zıbar karı” dedi. Ben de gırtlağına yapıştım bir an! Sen misin yapışan! Kaptığı gibi bıçağı üzerime saldırdı. Can havliyle kendimi balkona attım komşulardan, etraftan yardım istemek için. Ne olduğunu anlayamadan arkamdan beni itiverdi! Sonrası anlattığım gibi malum..
Son hatırladığım: ambulans, ağlayan çocuklarım ve hastane…
Hastaneden bir çıktım ki sağ ayağım neredeyse hareket etmiyor Ayşe!
Eve geldim, çocuklar ağlıyor sürekli Anne babam sana ne yaptı böyle? Seke seke yürüyosun” diye. Adam her daim evde, elinde telefon, önünde bilgsayar kah kah gülmeler, sanki hiç bir şey yapmamış gibi bana.. Ben mümkün olduğunca sakladım tabi balkon olayını, “Kendim düştüm” dedim herkese…
Bir gece yattım Ayse, kurdum kurdum, “Sen mi beni balkonda sıkıştırdın, beni balkondan attın, görürsün sen!” diye..
Ayşe bekledim durdum günlerce kendi içimde biriktirdim ve sonunda bir plan yaptım; Bir gece kızları anneme yolladım.Kocama rakı balık sofrası kurdum her şeyi unutmuşum gibi.. 2 şişe rakıyı bir güzel içirttim ona. Adam uyuştu ayağa kalkamadı, ben ne mi yaptım? Elimdeki oklavayla vura vura kırdım ayağını…
Acıyı o an çok anlamadı ama ertesi sabah inleyerek uyandı, ayağı mosmor.. “Ne oldu bana?” dedi. “Düştün, sarhoştun, hadi ben gidiyorum şimdi,sen beni balkondan attın Allah da seni ne ederse etsin!” dedim ve ekledim “Ama ayaklarımız eşit, hayatımızın sonuna kadar sen de ben de topallayacağız. Oldu mu ?”
L.M
……………………………..
ŞİDDETE HAYIR DESEYDİNİZ YA…
Bence “Şiddete hayır!” kampanyası yapsanız daha iyi olurdu..
Çünkü, belki fiziksel değil ama psikolojik şiddet uygulayan kadınların az olduğunu kimse söyleyemez.
Erkeğin zayıf noktalarını bulup, bunu kullanan kadınlar acaba hangi şiddetin temsilcileri?
Erkeğin annesine, babasına sahip çıkması gerektiğinde,eşi tarafından acaba hangi ruh haline sokulabildiğini sorgulayabiliyor muyuz?
Erkeğin yemek, yatmak, temizlik gibi gereksinimleri acaba psikolojik şiddete maruz kalıyor mu?
Yoksa sadece bunları yapmayan kadın mı şiddete maruz kalıyor?
:)) Neyse yaa bana ne..
Yazımı yayınlayayım falan demeyin sonra kendimi anlatıyor sanır herkes rezil olurum...
Ben şiddetin her türlüsüne hayır diyorum.. Cinsiyet ayırmıyorum yani..
Saygılarımla
M.A.S
………………….
MERHABA AYŞE HANIM,
Bir hikaye de benden..
6 ya da 7 yaşındayım. Gecenin bir yarısı oturma odasından gelen sese uyanıyorum. Kalkıyorum sobanın arkasına saklanıp odaya bakıyorum.. Babam annemin boğazını sıkıyor,bir yandan tokat atıyor... O an ki acım tarifsiz.. Şu an size yazarken bile ellerim titriyor...
Defalarca aynı sahneye şahit oldum.. . Kendine güveni olmayan , içine kapanık bir çocuk olarak büyüdüm.
Şu an 27 yaşındayım iki senedir evliyim. Eşim sesini yükselttiğinde bile korkuyorum ya bana bir şey yaparsa ya annemin yaşadıklarını yaşarsam diye.. Gereksiz bir savunma duygusu var beni takip eden.
Sizden ricam bu yazıyı yayınlamanız. Anneler babalar asla evlatlarını böyle sahnelere maruz bırakmasınlar, bırakın şiddeti yanlarında seslerini bile yükseltmesinler. Çocuk olarak olaylar çok farklı algılanıyor, “Ben mi bir şey yaptım da annemle babam kavga ediyor” diye düşünüyorsunuz.
Sevgilerimle
S.A
………………..
Sayın Ayşe Aral, |
Cuma günkü yazınızda "Hele bir tanesi var ki nasıl böyle bir zihniyet olur , kadına şiddet nasıl Kuran ile bağdaştırılır inanamadım" demişsiniz. Belli ki siz de inandığı dini iyi bilmeyen, kitabını okumamış, körü körüne inananlardansınız. |
Bakınız bu toplumun hemen tamamı müslümandır . Ve baş kitap olan Kuran’da kadına fazlaca zarar vermeyecek şekilde dövme hakkı ilahi emir olarak verilmişse,
Bostanı ver,kadını er yetiştirir,
Eksik etek,Saçı uzun aklı kısa,+
Kaşık düşmanı,
Erkek karısını sever de döverde,
Kadınının gözü yaşlı saçı yaşlı kalacak
Allah kadını erkeğin kaburga kemiğinden yarattı ve benzeri deyim gelenek ve inanç öyle birden bire gitmez.
Geçenlerde benim yanıma sekreter olarak bir kız çalışmak için geldi. Üç beş gün çalıştı. Bir de baktık ki kızın kısmeti çıkmış. Dört kızı olan bir herif talip olmuş. Sonra babası 7 bin TL ye kızı sattı herife kuma olarak. Savcıya gitti, karakola gitti, Sosyal Hizmetler Müdürüne gitti ama çare olmadı. Ve kızı bağırta bağırta verdiler. Ve biz KADINA ŞİDDETE HAYIR diyoruz. Ama bu versiyonlar tabi ki kaymak tabaka içindir.
Selam ve sevgilerimle.
Akay A.-IĞDIR
(Giriş yazımda bahsettiğim yorum buydu! )
………………………………..
…………………
SEVGİLİ AYŞE,
Ruhunu ve yazılarını çok seven bir hatunum ben! Ayrıca eşcinselim,yani lezbiyen….
Senin yazılarını daha sen ilk yazmaya başladığın haziran ayından beri sevgilimle beraber okumaktayız. Hatta bir gün sana dair dedikodu dahi yaptık: “Bu kadın çok güçlü ve bir yanı çok erkek” diye (bunun psikolojide bir adı ve tanımı var)
Geçen günkü yazın “Kadına şiddete hayır!” başlığını taşıyordu. Karı koca biz, Ayşe bugün komik ne yazdı derken bunu görünce ilk önce bir of dedik Ayşe’nin yazısı ciddi olmuş diye ama sonra da sana kadeh kaldırdık biraz düşününce……
Biz azınlığız ve mutluyuz Ayşe! İki gün önce bitişik dairede oturan komşumuzun evinden kadın çığlıkları geldi, besbelli dayak yedi. İçimiz acıdı, sabaha kadar uyumadık iki kötü lezbiyen. Kısası şu, madem böyle bir harekete başladın bizi kabul edersen canla başla, hatta maddi olarak da yanındayız..”
L.S. ve A.C.
…………………..
AYŞE,
Kadına uygulanan şiddetle ilgili yaptığım bir fotoğraf çalışması..
Bırak Beni..
İçimde öfkeler birikti
Patlamak üzere şuurum
Yenemedim gitti
Yine galip çıktı gururum
Ne varsa aldın elimden
Sus vurdun dudaklarıma
Neşemi, kederimi bile
İyi kötü çocukluğumu sokaklardan
Bırak beni umuda sarılayım
Bırak ki yaşayayım
Durmaz içim de bu deli öfke
Bırak beni !
Şair: Bilinmiyor
İlknur Ersan
Paylaş