Bebek kutusu...

Bir bebiş doğuyor, onun için süslü püslü bir şeyler hazırlanıyor.
Ya da bir yatak olabilir mesela, cıvıl cıvıl, rengarenk kutu şeklinde.
Ne orijinal bir fikir!
Ama bu kutu başka!
Hiç şenlikli bir durumu yok.
İğrenç ötesi bir şey hatta!
İlk anda bana öyle geldi yani...
Ama sonra ne yalan söyleyeyim, konuyu biraz deşince kafam karıştı...
Bebek kutusu olmalı mı, olmamalı mı?
Şimdi bu bebek kutusu meselesi ne, ona bir bakalım...
Bebeğinizi doğuruyorsunuz, bakamıyorsunuz, istemiyorsunuz vs...
Belli yerlerde, kiliselerin yanında, hastanelerin
yakınında ve birkaç yerde daha bebek kutuları var.
Kiliseye bıraktığınızda zili çalıyorsunuz, alıyorlar bebeği.
İçi klimalı, yani ısıtmalı bir kutu bu. Bebeği istemiyorsan, bakamayacaksan, götürüp oraya bırakıyorsun.
30 saniye süre tanıyorlar sana. 30 saniye içinde bebeği
geri aldın aldın, yoksa şansın bitti, iş işten geçti.
Bu uygulama Çin’de başlamış ve şu an Rusya’da da var.
Yahu bir kadın 9 ay karnında büyüttüğü canı nasıl o kutuya bırakır diyorum ama bazıları çoktan çocuktan vazgeçmiş.
Böyle bir kutu olmasaydı, ya bir evin önüne, ya bir kilise kapısına, belki de çöpe atacaklardı bebeklerini, olmamış şey değil!
Bu kutular sayesinde geçen sene 50 bebek kurtulmuş.
Şimdilerde Rus Hükümeti şunu tartışıyor: Bebek kutuları kalksın mı?
“Bakamayacağın çocuğu neden yaparsın be kadın?” demek geçiyor içimden.
Hadi yaptın, bir şekilde istemeyerek hamile kaldın diyelim, neden sonlandırmazsın gebeliğini?
O bebeğe ne çektiriyorsun ya?
Ne çektirdiğinin/çektireceğinin farkında mısın ya da?
Valla bu kötünün iyisi gibi geldi bana.
Bebek kutuları kalkmasın Rusya’dan.
Çok fazla seks, çok fazla içki... Bebekler ödemesin bari bunun vebalini.
Böyle yazdım da şimdi düşündüm yine, bu bebek kutuları da onlara bir güven veriyor mudur acaba?
“Doğururum, olmadı kutuya koyarım nasıl olsa” diye mi düşünüyorlar acaba!
Ben bilemedim valla, siz ne düşünüyorsunuz?