Paylaş
United Airlines’ta seyahat eden Müslüman bir kadın yolcu, hostesten bir diyet kola istiyor.
Hostes de kapağı açılmış bir kutu getiriyor. Bunun üzerine kadın yolcu, hijyenik sebeplerden dolayı, kapağı açılmamış kutu kola istiyor.
Hostes de bu isteğini ‘kutuyu silah olarak kullanabileceği’ gerekçesiyle reddediyor.
Üstelik de hemen ardından kadının yanındaki erkek yolcuya ise ‘kutu bira’ servisi yapıyor.
Hostesin küstahlığı bununla da bitmiyor maalesef.
Hostesin getirdiği açılmamış bira kutusunu göstererek, kendisine ayrımcılık yapıldığını söylüyor kadın. Bunun üzerine hostes, bira kutusunu alıp açıp “Bunu da açayım da silah olarak kullanma” diyor...
Şimdi durup düşünün ve empati yapın lütfen.
Ya da yok ben yapayım empatiyi...
O hostesin saçını başını yolar, etlerini çimdirirdim sen beni ne zannediyorsun diye Allah ne verdiyse girişirdim yeminle.
Kendinizi o kadının yerine koyun yahu.
Basit bir isteğiniz bile yerine getirilmediği gibi toplum içinde aşağılanıyorsunuz, gururunuz kırılıyor, potansiyel terörist muamelesi görüyorsunuz ve bunu da sizi hiç tanımadan yapıyorlar.
Sebep sadece Müslüman olmanız...
Batılı ülkelerde Müslümanlara karşı ayrımcı uygulamalara her gün bir yenisi daha ekleniyor ne yazık ki.
Özellikle 11 Eylül saldırısından sonra Müslümanlara karşı genel bir tepki durumu var.
Allah adına, din adına yapılan her türlü şiddete son derece karşıyım.
İnsanlara dili, dini, teninin rengi, mezhebi yüzünden ayrımcılık yapılması daha da korkunç bir şey. Yuh yani yuh...
İmam nikâhı
Anayasa Mahkemesi’ne göre artık, resmi nikâh olmadan imam nikâhı yapılabilecek!
Bu dini nikâhı kıyan görevlilere verilen 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası da iptal edildi...
Haberi okuyunca inanamadım şaka olmalı dedim.
Aferin vallahi yaa helal olsun.
Bizler burada her gün yazalım, çizelim, konuşalım, kadını koruyalım diye, büyüklerimiz de böyle uygun görsünler...
Kadınların hakkını korumak için bir dirhem adım atılmazken, böyle hukuksuzluğa götürecek kararların çıkması çok acı.
Adı üzerinde resmi nikâh bu!
Resmiyette, kitapla kanunla kuralları belirlenmiş olan, kadının haklarını koruyan bir olaydır.
Hoş gerçi bu memlekette kadının hakkını hukukunu koruyan kaldı mı ki, sen kendinden bilmiyor musun bunu Ayşe diyor nedense iç sesim...
Bu memlekette zaten hali hazırda var olan töre gerçeği yok mu?
Çocuk gelinler yok mu?
Kız çocuklarını 70’lik dedelerle evlendiren zihniyet yok mu?
Bunları bile bile, üstelik de bu yüzkarası gerçeklerimiz için önlem alınması gerekirken, nasıl olur da kadının en büyük koruyucusu olan resmi nikâhı itibarsızlaştırırsınız yahu?
Yazık bu milletin evlatlarına yaa...
Bir Autoshow da böyle geçti
Bütün otomotiv sektörünün, meraklısının nefesini tutup beklediği Autoshow gerçekleşti.
Son model otomobilleri zaten anlatmaya gerek yok.
Herkes yazdı çizdi, görüntüledi onları.
Markaları, modelleri, özellikleri, fiyatları malum...
Bir markanın ürün lansmanına davetliydim ancak benim siyatikler tuttu yine gidemedim.
Haberlerini aldım tabi.
Mankenler zaten bir içim su her zamanki gibi.
Taş bebek hepsi.
Ortam ana baba günü, iğne atsan yere düşmüyor.
Gerçekten araçlarla ilgilenenler zaten hemen belli ediyormuş kendini.
Özelliklerini, donanımlarını, teknik bilgilerini soranlar, fiyat pazarlığı yapanlar, sipariş verenler gerçek alıcılar...
Herkesin elinde akıllı telefonlar, kızların fotoğraflarını çekiyor.
Mankenler de garibim sürekli tebessüm etmekten mimik kırışıklıkları artmış orada.
Çok şıklar elbette.
Ayaklarında yüksek topuklu ayakkabılarla yaklaşık 10 saat öyle durmak hiç kolay değil.
Çalışanlar nasıldı diye sordum arkadaşıma.
Ben her zaman işin mutfağına, perde arkasına, detaylarına bakarım çünkü.
Mankenler, stant görevlileri, satış danışmanları, temizlik personeli...
Saat 11.00’den 21.00’e kadar bütün gün ayaktalarmış.
Hele o manken kızların mola süresi günde toplam bir buçuk saat...
Ayakları kopar, bileklerine kramplar girer çocukların resmen.
Bir mankenin, spot ışıkların sıcağından omzu ikinci derece yanık olmuş...
Bir organizasyon yapıyorsanız ki dünyanın gözünün üzerimizde olduğu bir organizasyonsa bu, azıcık daha özenin be!
Arabanın camındaki toz kadar değeri yok çalışan insanların ayıptır...
Sanki çok para veriyormuşsunuz gibi canlarını çıkartıyorsunuz çocukların...
Paylaş