Paylaş
Böyle binlerce test çıkıyor karşımıza.
Kadınlar genellikle kediye, pantere benzetiyorlar kendilerini, erkekler kaplan ya da köpek.
Kadın da erkek de güçlü olmayı seviyor.
Hiç kimse dürüst olmuyor.
Halbuki bendeniz doğrucuyum, kendimin hangi hayvana benzediğini biliyorum.
Buna vesile olan bir kaplumbağa!
Geçen gün bahçede oturuyorum, çimenlerden bir haşırtı geliyor.
Döndüm baktım bir kaplumbağa!
Ürkek ürkek, yavaşça ilerliyor.
Kafasını bir sokuyor kabuğuna, bir çıkarıyor dışarıya.
Alayım elime seveyim diye düşündüm, daha çok ürkütürüm diye vazgeçtim çünkü aynı ben gibi.
Ben de bir ortama girerken etrafı usulca kolaçan ederim, kimler var diye.
Bu insanlardan bana zarar gelir mi diye bakarım.
Kaplumbağanın yavaşlığı da benziyor bana...
Bir işi yapmak ya da bir yerden bir yere gitmek mühim olaydır.
Ben de ağır ağır hareket ederim, yanımdakilere sıkıntı gelir.
Bu arada kaplumbağa kafasını dışarı çıkardı ve göz göze geldik.
“Gel canım gel” dedim, “Korkma benden, benziyoruz seninle, anlıyorum halinden. Aman da kabuğun da çok güzelmiş” diye severek yaklaşırken, kafasını içeri sokup olduğu yerde tepetaklak döndü.
Düzeltsem bir türlü düzeltmesem başka!
Herkesten saklı, kendi kabuğumda yaşıyorum ben de.
Dışarıda olan biten, beni fazla ilgilendirmez.
Nedendir bilmem, gardımı almışım etraftakilere karşı.
Kendimi olağanüstü korumaya çalışmam da korkaklığım da bundandır...
Kaplumbağa normal haline döndü birden.
“Valla ben kendimi bu kadar kolay toparlayamazdım” dedim kaplumbağa kardeşe.
Ot koydum önüne koparıp yemedi, arkasını döndü bana.
Yerden çimen yedi.
Aynı ben gibi! Ben de zorlamaya gelemem.
Tam o sırada çimenler yine hışırdadı, baktım bir tane daha kaplumbağa...
Eşi olmalı diye düşündüm, iri bir şey kendileri.
Yan yana durdular, bizim kaplumbağaya bir güven geldi sanki!
Ah kaplumbağa, “İşte burada ayrılıyoruz seninle. Sevdiğini bulmuşsun, yanında.
Oysa ki ben bir başımayım, sevdiceğimi henüz bulamadım” dedim kendi kendime.
Aldı götürdü kaplumbağa benim kaplumbağayı, ben de eve girdim...
Beni de alsa götürse biri dedim, götürse hiç geri getirmese...
Gitti göbek...
Yaza giriyoruz ya, size bir tavsiyede bulunayım dedim.
Ben bunu annemden öğrendim.
Her şeye yarıyor, özellikle göbek problemi olanlar için birebir. Çok da basit...
Gerekli şeyler: Zerdeçal, zencefil, tarçın ve bal.
Bunları boş bir kavanozda karıştırın.
Macun haline gelince de sabahları birer kaşık mideye indirin.
Göbeğiniz erisin, bağırsaklarınız düzene girsin.
Zencefil zaten mucizevi bir şey, şiddetle tavsiye ederim...
Paylaş