Rüyamda seni gördüm...

Ben sayısız rüya görürüm her gece.

Haberin Devamı

Hepsini demeyeyim ama tamamına yakınını hatırlarım sabah uyandığımda.
Bazen de gecenin bir saati rüyalar uyandırır uykumdan, kötü bir şeyler gördüysem.
En sık gördüğüm rüyalardan biri, kendimi uçarken görmem. Kollarımı çırpıyorum, havalanıp geziyorum.
Babamı da görüyorum sıkıntılı bir halde uykuya dalmışsam...
Bir uzay aracı da görüyorum, beni alıyor, yıldızların arasında dolaşıyoruz sonra küt diye beni bırakıyor yatağıma.
Herkes rüya görür az ya da çok.
Ama benim annem hiç görmez (veya hatırlamaz diyelim)... Nasıl kıskanıyorum onu bilemezsiniz.
Bu yazıyı yazma sebebime gelince, nedeni şu: “Ayşe seni rüyamda kötü gördüm canım, her şey normal değil mi, bir sıkıntın yok değil mi?”
Bu nasıl bir şey ya? Nasıl bir söylem ve nasıl bir soru?
Nasıl cevap verilir buna?
“Evet, biraz sıkıntılıyım.”
“Hayır, her şey çok güzel şükür, uyurken senin bir tarafın açıkta kalmış galiba!”
Tabii sormadan da duramıyor insan, “Nasıl gördün?” diye.
Cevaplar hep buna benzer geliyor, “şimdi senin bir arkadaşın var ya (biliyor tabii arkadaşımın adını) işte onun bir arkadaşı daha varmış, böyle üç kişi görüyorum sizi...”
Ee?
“Ay bar mı diyeyim disko mu oradan çıkıyorsunuz sonra arkadaşının arabada burnu kanıyor ve sen fenalaşıyorsun kanı görünce. Ay öyle kötü gördüm seni işte. Hatta uykumdan uyandım, seni aramak için sabahı zor ettim.”
Böyle şeyler çok oluyor. Benim de o zaman içimden şunu demek geçiyor: “Ay ne tesadüf ben de dün gece hiç uyumadım, çok kötü bir rüyaydı. Havuzda yüzüyordun bir anda guluk guluk sesler çıkarmaya başladın. Seni çektik dışarı nefes mefes bilmem ne öpücüğü verdik ama kurtaramadık.”
Şaka bir yana, ben bir kişiyi rüyamda kötü görsem asla söylemem. Evrene ve sevdiğim kişiye o enerjiyi yaymam. Onu bu etkinin altında bırakmam.
Hem ben kimim ki, neyim ki! Her rüyam çıksaydı ben şimdi uçuyordum ya da bir uzay aracında yıldızları sayıyordum.
Kimseye gördüğünüz kötü rüyayı söylemeyin, mümkünse ben de rüyalarınıza girmeyeyim...

Haberin Devamı

Aaa çoktan kalktım canım ya...

Ben daha duymadım, telefonla aradığımda biri de “uyuyorum” desin.
“Alo, ay pardon uyuyor muydun?” (Sesten anlaşılıyor tabii...)
“Yok canım bir saat önce uyandım.”
“Yok Ayşe iki saattir yatak keyfi yapıyorum, çoktan kalktım hatta yatakta kahvaltı yaptım.”
Abartanlar da olmuyor değil, adamın/kadının içi uyuyor resmen, sesten anlıyorsun... Ama “Yok be kızım, yok be arkadaşım, yok be canım, yok be Ayşe, yeni kalkmadım hatta spordayım” deniyor yine...
Nedir yani?
Uyumak ayıp mıdır?
Niye yalan söyler insanlar bu konuda.
“Uyuyorum” desen, “Sonra konuşalım mı canım” desen ne kaybedersin?
Her insan dört dörtlük olmaya çabalıyor.
Bunun için savaş veriyor, biri uyanıkken yatmayı kendine zül sayıyor.
Neden ki?
Yatın güzel güzel uyuyun, kimseye verilecek hesabınız yok...

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları