Paylaş
“Dün dündür bugün bugündür”, “Petrol vardı da biz mi içtik”, “Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz”... Unutulmaz Demirel sözleri hafızalarımıza kazındı. Farklı bir tarzı vardı, kendine münhasır derler ya...
80’li yıllardan sonra yasakları kalkınca siyasete döndü, önce Başbakan sonra Cumhurbaşkanı olarak, hatta son dönemlerin tüm partilere karşı en mesafeli olanı bile diyebiliriz.
Kendisi hakkında yazılanlara, çizilen karikatürlere. yapılan esprilere gülüp geçti. Eleştiriye çok açıktı, öyle ki Fikret Kızılok’un kendisi için yazılan Demirbaş şarkısını bile gülerek dinledi.
Siyasetin şakalı, fıkralı olduğu yıllardı onun dönemi. O günlerde politika tadından yenmezdi. Siyaset o zamanlar güzeldi be...
Demirel’in siyaseti, politikaları, söyledikleri, vaatleri, yaptıkları ve yapmadıkları tartışılır elbette ancak Nazmiye Hanım’a olan ilgisi, sevgisi de aşikârdır.
Demirel’in hiç ehliyeti olmadı, otomobili eşi kullanırdı. Güniz Sokak’ı o dönemdekiler iyi bilirler mesela.
Ecevit için “Dört kaz teslim etsen, akşam üçünü kaybedip gelir” demişti Demirel! “Netekim” Deniz’leri asan da, asılmasına “evet” diyen Süleyman Demirel de şimdi Ecevit’le buluştular. Yaşasalardı, şimdi gündemde olan koalisyon kurma fikirlerine yorum yaparlardı. Koalisyon konusunda en deneyimli siyasetçiydiler neticede. Halkçı Ecevit, Mücahit Erbakan, Baba Demirel koalisyonun triosuydu! Bu üç isim, iyi ya da kötü bir döneme damga vurmuş isimlerdir.
Ah şimdi babam ve amcam olsaydı da Demirel ile Kenan Evren’in öbür taraftaki karşılaşma diyaloglarını çizselerdi! Eminim mizah dergileri bunu kaçırmazlar.
Milli Görüşçü Prof. Dr. Necmettin Erbakan... Darbelerin yasaklı lideri, Mücahit Erbakan... Akademisyen ve aynı zamanda otomotiv sektöründe icat sahibi. Günümüzde de hâlâ kullanılan pancar motorunu Erbakan Hoca bulmuş ve pat pat adını vermiştir. “Bana ne Amerika’dan!” diye kafa tutardı. Selametçi, Milli Görüşçü Erbakan Hoca bile başınızı örtün diye zorlamadı o dönemlerde! Ama ölünce çocukları miras kavgasına düştü, o da ayrı mevzu.
Bülent Ecevit, ilk adı Mustafa. Namı diğer Karaoğlan. En çok eşi Rahşan Hanım’la olan mütevazı yaşamı konuşuldu, eleştirildi.
Lüks tutkusu yükselişe geçince, kulislerde hep Rahşan Hanım’ın sade giyimi konuşulur oldu. Mavi gömlekle çıktığı seçim meydanlarında, Halkçı Ecevit sloganlarıyla beyaz güvercinler uçuruldu. Romantik ruhu, şair, yazar ve gazeteci kimliği de ön plana çıktı. Beş kez Başbakan oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üniversite mezunu olmaması nedeniyle aday olamamış, koalisyon partilerinden gelen teklifi ise teşekkür ederek reddetmiştir. Robert Kolej’den mezundur Ecevit.
Ecevit için siyasi hayatına dair birçok şey söylenebilir ama Ecevit ile bütünleşmiş olan Kıbrıs’tır. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın mimarı, Kıbrıs fatihidir. Madencilerin, işçilerin, emekçilerin gönlünü fetheden isimdir.
Bir zamanlar bu adamlar başımızdaydı; Erbakan, Ecevit, Demirel... Hiçbiri siyaset anlamında bizi ezmedi, kullanmadı! Siyasetçiden, politikacıdan, devlet büyüğünden nefret ettirmedi...
Şapkayı sallayan ve tok sesiyle “Nazmiyee” diyen Demirel’i de, kızdığında “Hadi oradan hadii” diyen Erbakan Hoca’yı da, maden ocağında sefer tasıyla yemek yiyen Halkçı Ecevit’i de unutmayacak bu millet.
Binaenaleyh şapkayı aldı ve gitti Demirel, hepsinin günahları affola...
Paylaş