Muhteşem kadınlar...

Bodrum’daki siteye ilk geldiğimde, etrafta dolaşan orta yaşın biraz üstü karı-kocalara hayran olmuştum.

Haberin Devamı


İkinci gelişimde sohbeti koyulaştırdık onlarla.
Kiminle konuşsam eski sefir ya da sefire.
Şezlongda yatarken bana “Günaydın Ayşe” diyen eski Washington Büyükelçisi... Denize birlikte girdiğim bey Londra’da da büyükelçilik yapmış, Paris’te de.
“Yazılarını beğeniyorum, çok içten yazıyorsun” diyen bir diğeri Tokyo’da da görev yapmış, Moskova’da da.
Hepsi birbirinden değerli.
Hiç okul okumamışı en az iki üniversite bitirmiş. Bilgi birikimleri muazzam ama asla kimselere “ben bilirim” edasıyla yaklaşmıyorlar.
Onlar bizim yurtdışındaki görüntümüz. Ülkemizi temsil eden pırıl pırıl insanlar.
Bu pırıl pırıl adamların bir de pırıl pırıl eşleri var.
Hepsi kolej mezunu, üniversite mezunu kadınlar. Hiç dil bilmeyeni en az iki lisan konuşuyor.
Dışarıdan bakıldığında sırça köşklerde yaşadığı sanılan bu kadınlar, esasen bizim Türk kadınını yurtdışında başarıyla temsil eden gerçek kahramanlar.
Hiçbirinin hayatı kolay geçmemiş. Hayatları boyunca özveriyle mücadele etmişler tatsız sürprizleriyle.
Biri diyor ki; “Ayşecim kocalarımızın işi daha kolaydı. İşine gidiyor, görevleri yerine getiriyor. Hâlbuki bir kadın olarak bizim işimiz çok daha zordu. Bir anda hiç bilmediğin bir ülkede buluyorsun kendini. Herkesten uzak. O ortama uyum sağlamak, etrafı tanımak için kadın başına çabalıyorsun...”
Hepsi asil ve güzel bu kadınların. Bu fotoğrafı çekerken “Hadi toplanalım bir fotoğraf çekelim” dediğimde, iki dakika içinde gayet şık giyiniverdiler, rujlar sürüldü. Aralarından biri dedi ki; “Ayşecim sefirelik iki dakika içinde bakımlı ve güzel görünmeyi gerektirir!”
Bu kadınlar, kocaları devlet işleriyle uğraşırken arkalarındaki görünmeyen güç olmuşlar.
Kaldıkları sayısız ülkede, sayısız hatıra biriktirmişler.
Çatışmalar, tehditler görmüş geçirmişler...
Dünyanın bir ucunda gerektiğinde binbir zorlukla mücadele etmişler.
Her ne olursa olsun hep kuyruğu dik tutmuşlar.
Geçen hafta 12 sefiremiz bir kitap çıkardı. Editörlüğünü Şefik Onat yapmış.
12 sefire anılarının bir kısmını anlatıyor o kitapta...
Alın okuyun, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Kitabın adı “Bir de Bizden Dinleyin”...
Okuyun, ne hayatlar varmış diyeceksiniz.
İşte bu pırıl pırıl kadınlar benim yeni arkadaşlarım... O kadar sıcak, o kadar egosuzlar ki “arkadaşlarım” diyorum onlara.
Onur duyuyorum onları tanımaktan ve hepsini çok seviyorum. Sizler gibi sefir ve sefirelerimiz oldukça yurtdışında sırtımız gelemez yere. Teşekkürler...
Ayşe’nin notu: Şimdi bu kadınlar ne yapıyorlar derseniz...
Oya Akıncı, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Graduate Women International burs komitesi üyesi.
Zeynep Akıncı, Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanlığı’nı yürütmüş, Gündoğan Mahalle Meclisi’nin kurulmasında öncülük etmiş, halen Meclis Çevre ve Kent Estetiği Çalışma Grubu’nun sözcüsü.
Zeynep Ersavcı, halen Dışişleri Bakanlığı Akademisi’nde yurtdışına yeni atanacak diplomatlara tecrübe paylaşımları konuşmaları yapmakta ve aynı zamanda da Sagalassos Antik Kent Vakfı Yönetim Kurulu üyesi.
Nezihe Bilhan, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Dostluk Köprüsü burs projesi ve Çocuk Gelinler Projesi Koordinatörlüğü, ayrıca Dünya Üniversiteli Kadınlar Derneği Üyelik Komitesi Başkanlığı’nı yürütüyor.
Dilek Pamir, Türkiye Üniversiteli Kadınlar Derneği üyesi.

Yazarın Tüm Yazıları