Paylaş
Suya gelelim... Kayık, motor, tekne, yat, gulet, gemi, deniz otobüsü, roro, şilep, vapur, fırkateyn, kruvazör, muhrip, eh onlar da...
Ha bitmedi...
Havada uçanı kaçanı yakalayamadım, Boeing’in en son Airbus’ın en fiyakalısının da altında kaldım...
Ama ben sahne sanatçısı gibi sahneye çıktım, yazılarımı yazdım...
Kimselere bir şey demeden maskemi taktım, yüzümü güldürdüm, içime attım uğradığım haksızlığı...
Haksızlık, vicdan, hak hukuk...
Mecalim yoktu hiçbir şeye...
Hâlâ var mı ki?
Eh belki de azıcık “Ayşe ayakta olmalısın” diye kendimi motive etmeye çalıştım...
Hayatımda ilk kez, futbolda şampiyon kim oldu dün öğrendim. O derece koptum dünyadan...
Dedim ve diyorum geçecek elbette, neler neler neler neler geçmedi ki bu da geçer diyor ya Sezen aynı öyle işte...
Şok...
Beklenmeyen umulmayan... Artık taşınamayan...
Ama iyisin, beterden hallice...
“Ben iyiyim ayakta kalacağım” deyince, doktorun diyor ki “Bu depremdi, 9.9... Ölmedin ama artçılar olacak...”
Önce ne olduğunu anlayamıyorsun, aptallaşıyorsun.
Elin ayağın boşalıyor, manasızca bakıyorsun etrafa.
Dünya duruyor sanki, nefes alamadığını hissediyorsun.
Boğazında bir yumruk var, yutkunamıyorsun.
Dışarıdaki sesler uğultu gibi vuruyor yüzüne....
Sabahları uyanıyorum, üzüldüğüm şeyin beni mahveden haksızlığına...
Bunun yanına seçim şarkıları da eklenmiyor mu ya...
Bağrıyor kulağımda aptal sözler, uyumsuz kafiyeler.
“Hadi eller havaya, biz sensiz sen ben yesene bir sütlaç hadi bizden...
Ben babanım hadi anam ol, gel birlik olalım iş işten geçmeden...
Havalar soğuk yürekler sıcak nerde bizim çorbamız mercimek ah ah...
Kavgalar bile dostlar gele, haydi haydi gelin komşular bir aşure ile seyre...”
Bangır bangır yüksek sesle, patlak hoparlörle kulaklarımızın ırzına geçiliyor ve beynimizin de tabii...
Bir anda tekrar uyumak istiyorum...
Normalde uyumaktı tek istediğim.
Uyumak, uyumak ve uyanınca bunun bir rüya olduğunu anlamak istiyordum.
Uykusuzluktan değil elbet bu dediğim, yüreğim yandı! Yanıyor da...
Hatta şu anki halim daha beter.
İlk şok, haberi aldığında geberircesine ağlıyorsun...
Sonrasında azcık nefes alabiliyorsun ama ardından artçıları gelince çok fena...
Neden 1: Adaletsizlik ve haksızlık yüzünden ben şu anda bu haldeyim... Hatta senelerdir, en son sene sayım olmuş altı...
Neden 2: Böyle kötü şarkılar görmedim, yazık günah bu memleketin vatandaşına, el insaf ya...
Ayşe’nin notu: Pek yakında okuyacaksınız bir kadının arayışını. Bu ülkede kadın korunuyorsa... Adalet var mı, gülerim... Hakimim bile kadındı, onunla ilgili de yazacağım. Kadın hakları... Yazacağım yani... Pek yakında...
Paylaş