Çok kötüsünüz çok fenasınız yeriniz yok bu yaşamda...

Ne kadar canımız yansa da, ne kadar gözyaşı döksek de eninde sonunda ayağa kalkarız biliyorlar.
Bu zibidiler bizi dağıtmaya çalışıyor.
Demokrasiye tam güven gösterdiğimizde, inancımıza kulp takmaya çalışıyorlar.
Ölüm timi oluyorlar zaman zaman.
Kendini patlatma görevini yerine getirmekle cennete gideceğini düşünüyorlar.
Tabii bir çocuğa küçükken böyle davranırsan, böyle yönlendirirsen, bu şekilde yetiştirirsen olacağı bu!
Onlar da “Görevimizi yaptık, cennete gidiyoruz” edasındalar...
Bak, her kim ki birinin ölümüne neden olur, sebebiyet verirse, ben bilirim ki o Allah katında sevilmez.
Bilmem anlatabildim mi?
Sen madem ki Müslümansın, aç kutsal kitap Kur’an-ı Kerim’i oku!
Sen değil ki insan canı almak, bir karıncayı incitmenin günahı nedir bilir misin?
Elazığ’da karakola baskın ve sonrasında Gaziantep’te katliam.
Gaziantep bir defa daha gazi oldu.
Bu eylemi yapanların da yaptıranların da Allah cezasını versin.
O sabilerin ne günahı vardı?
Ya kim, nasıl düşünür bir kına gecesinde, bir düğünde canlı bomba olarak yer almayı?
Sokak düğününde canlı bomba sadece kendini değil, yüzlerce hayatı patlattı.
Nasıl bir kafaysa bu, insanların en mutlu gününde araya karışıyorsun ve ölüm saçıyorsun.
Alçaklığın dibe vurduğu aşağılık saldırıda ölenlerin çoğu çocuk.
Üç aylık bebek tabutta, 15 aylık bebek tabutta... Ne denir, ne anlatır bu acıyı?
Bunca acı, bunca feryat...
Yıkıl artık be dünya, yıkıl!
İnsanların bu en mutlu gününde bir çocuğu canlı bomba yapmışlar. Her anlamda insanlığı bitmiş bunların.
12-14 yaş çocukları canlı bomba yapan da, eline silah veren de, dini kullanıp beyinlerini zehirleyenler de, hepiniz aynısınız!
Arkanda gözü yaşlı insanlar bıraktın.
Çocuk, eş, anne...
En mutlu gününde hepsini kaybetmenin acısıdır bu.
Düğün yerini cenaze evine çevirenlere, gelinliği kefen edenlere, habersizce koşturan çocuklara kıyanlara lanet olsun.
Ağıt, güçlü bir dildir.
Sadece çekenler bilir.
Biz Türk Milleti, Türk Devleti olarak hep ayakta kalacağız. Bundan şüpheniz olmasın.
Türküz, ayaktayız ve ayakta kalmaya devam edeceğiz.
Sonrasını siz düşünün...