Ben lucid oldum

Evvelsi gün bir kız arkadaşımla sohbet ediyoruz.

Bana diyor ki “ya Ayşe senin geçen günkü rüyalarla ilgili yazdığın yazıyı okudum, hep uçuyorum diyorsun mesela sıklıkla.”
“Evet” diye cevap veriyorum ee?
“Kızım sen lucid olmuşsun bence hem de çok kere!”
“Ne olmuşum?”
“Bak şimdi” diyor, “lucid dreaming (lucid rüya görmek) diye bir şey var, hayret hiç duymamana inanamadım. Ay senin kadar rüya gören biri! Şaşkınlıktayım!”
Ben suratına bön bön bakmaya devam ediyorum, “ee anlatsana biraz, nasıl bir şey bu?” diyorum.
“Lucid rüya, aklı başında rüya anlamına geliyor” diyor.
“Yani gördüğün rüyayı kontrol altına alabilmen.”
“Nasıl yani?” diye soruyorum...
“Ben şimdi rüyamda kendimi bir prenses olarak gördüm ona istediğim gibi yön verebilir miyim? Arada tuvalete kalksam Ayşe gibi kafayı vurup uyuduğumda kaldığım yerden sarayda yaşamaya devam edebilir miyim?”
“Tam da bu işte!” diyor.
“Ama lucid rüya görmek herkesin harcı değil, bunun için yapılması gereken bir takım şeyler var. Belli uyku saatleri arası uyumak, uyku öncesi bir duş almak, aklına gelen bir rengi seçip bütün gün falan gibi...”
Arkadaşım konuşurken ben telefondan internete girip lucid rüya yazıyorum...
Ay neler neler çıkıyor, ekşi sözlükten tutun da, bir sürü insanın bu konuda yorumu, bloglar, başarılı olup bu durumu yazanlar, başaramayanlar...
Sallamamış arkadaşım yani böyle...
Bir şey düpedüz varmış.
Sonra bazı uyarılar dikkatimi çekiyor.
Bunu yapanlar artık orada burada mutlu olamadığından etrafta pek gezmiyorlarmış, sürekli uyumak istiyorlarmış.
Depresyon falan illa ama en önemlisi rüya anında kalp ritmikleri değişiklik gösteriyormuş.
Kimi fazla atıyor, kimi az atıyormuş.
Senede 600 kişi bu nedenle ölüyormuş.
Bunu okuduktan sonra arkadaşıma bastım bir fırça!
“Yahu rüyamda at, ev, araba, yakışıklı bir herif bulacağım sevdasına hayatımdan mı olacağım ben manyak! Sen de lucid mi ne ondan olduysan araşmayalım, görüşmeyelim net!”
Tövbe tövbe...
Allahın verdiği, gösterdiği bilinçaltımızın ürünü olan rüyaları da artık kontrol almayla uğraşıyorsak, yazık yazık çok fena...