Paylaş
-- Wanderlust geni... Bilimsel adıyla DRD4-7R. Dopamin molekülünü hücrelerle tanıştıran, hücrenin dopaminden etkilenmesini sağlayan, molekülü sentez eden bir gen. Merak ve hareketlilikle sıkı fıkı olduğundan, ortamlarda ‘seyahat tutkusu geni’, ‘yolculuk tutkusu geni’ olarak da nam salmış.
DRD4 kodlu genin uzantısı. Heyecanlandıran, risk aldıran durumların, olayların altında da gene bu genin parmağı var. Avcı-toplayıcı atalarımızdan, göç eden kavimlerden bize miras.
-- Bir yerden bir yere gitmek, yeni yüzler, sesler, insanlar tanımak, tanışmak, kaynaşmak, merak etmek, keşfetmek... Hepsi ve daha fazlası bu genin alt metni. Kimilerinde seyahat etmek ağır basarken kimilerinde de gidilen yeri, oranın tarihini, kültürünü, doğasını, insanını, mutfağını keşfetmek ağır basıyor.
Yapılan çalışmalara göre gezmek için doğanlar, ne kadar gezerse gezsin içindeki gezgini, keşfetme açlığını bastıramayanlar, dünya nüfusunun yüzde 19-20’siymiş. Bence bu oran çok daha fazla.
-- Yaşı, cinsiyeti yok. Ancak kazanılan deneyimlerden etkileniyor. Yaşa ve duruma göre form değiştiriyor. Yani genç yaşlarda dağlara, tepelere tırmanırken, safarilerde vahşi yaşam peşinde koşarken ileri yaşlarda daha sakin, daha çiçek-böcek yerler sahneye çıkıyor. Yaş arttıkça alınan riskler ters orantı yapıyor.
-- Hangi özelliklerinden tanırız? Seyahat etmek, gezmek, keşfetmek cepte. Peki, ya başka? Yaratıcılık, beceriklilik, liderlik, gözükaralık, risk alma eğilimi... Hayatta, aşkta meşkte sınırları zorlayan tipler. Her güzelin bir kusuru vardır hesabı dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, içki ve kumar bağımlılığına da neden olabiliyormuş, aman diyeyim.
-- Çok gezenler daha mı mutlu? Evet, daha mutlular. Hedef konulan aktivitenin gerçekleşmesi beynimizin ödül mekanizmasını tetikliyor. Kendimizi ödüllendirdiğimizde de mutlu oluyoruz. Daha aktif, daha enerjik, daha hayat dolu, daha empatik, daha sempatik olmak ve anı yaşamak da işin bingosu.
Paylaş