Sezaryen olmayı ve ilik donörlüğünü kim yönlendiriyor?

Hamileliğimin başında kafa koydum “doğal doğum yapacağım, nokta”.

Haberin Devamı

Tıbbi bilgisine çok güvendiğim bir kadın doğum doktoru seçerek kontrollerime devam ettim. 6. Ayda doğum planını konuşmak istediğimde “doğal doğumlara yoğunluğu nedeniyle gir(e)emediğini ve sağlık açısından doğal doğumun pek çok riski olduğunu” söyleyince hayallerim suya düştü ve doktorumu değiştirdim. Yeni doktorum doğum taraftarıydı ve kadın hekimdi, iletişimimiz duyguları anlama açısından daha az zahmetliydi.


Derken, işler umduğum gibi gelişmedi. Sağlık sorunlarım nedeniyle kendi ellerimle sezaryene teslim oldum. İki doktor arasındaki farka rağman sonuç yine sezaryendi. Keşke olmasaydı ama sağlık söz konusu olunca başka alınacak bir karar yoktu.


Sezaryen olmayı ve ilik donörlüğünü kim yönlendiriyor

Hamileler İçin Keşkesiz Doğum Rehberi

Haberin Devamı

Sezaryenle ilgili olarak Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu’nun sözlerini okuyunca kafamda şu düşünceler oluştu:

İşin fıtratı normal doğumdur ve fıtratın peşinde koşmak lazım. Evet, genelde her anne adayı hamilel,ğinin başında doğal doğum istiyor. Ancak doktorlar nedense, bir tıbbi gerekçe gösteriyor ve büyük bir çoğunluğun hamileliği sezaryenle sonlanıyor. Anne adayının sağlık sorunları varsa veya “kesinlikle doğal doğum istemiyorum” diyorsa burada tek alternatif sezaryen oluyor. Hasta hakları açısından önemli ve gözden kaçırılmaması gereken bir durum.


Bundan sonra epidural doğum, hipnozla doğum gibi yöntemler gündeme alınabilir. Epidural belden aşağıyı uyuşturan bir teknik, doğum yöntemi değil. Bu sayede ben de sezaryenle bebeğimi dünyaya getirdiğim halde, o eşsiz ilk anları narkoz almadan yaşadım. Doğal doğumda da annenin acılarını azaltıyor olabilir. Ancak doğum yöntemi olarak sunulmasında tıbbi çekinceler aklıma geliyor. Örneğin epidural iğnesini omurgaya zerk edecek yeterli ve deneyimli anestezist var mı?


Kullanmayalım, istifade etmeyelim demiyorum ama moda haline getirmemek lazım. “Doğal doğum yerine sezaryeni öven bir lobi mi var” derseniz “evet” derim. Başta kadın doğum doktorlarının büyük çoğunluğu söz konusu ve çoğu planlı sezaryyen taraftarı. Üstelik işbirlikçileri var. Korkunç doğal doğum hikayeleri anlatan büyükanneler. Şöyle zordu, böyle zordu diye anlatarak anne adaylarını feci şekilde ürküttüklerine defalarca tanık oldum. Hekimin sıcak bakmaması, ürkütücü doğal doğum hikayeleriyle birleşince arada kalmış, kafası karışmış anne adayları, dünyanın en ağır batın ameliyatlarından biri olan sezaryeni tercih edebiliyorlar. Yönlendirmenin boyutunu siz düşünün.

Haberin Devamı


Bu işin tabiatı elbette doğal doğumdur ancak siz kendi sağlık politikanızı ve sağlık çalışanlarınızı en etkili şekilde doğal doğuma yönlendiremiyorsanız, hamileler ne yapsın?


Anneleri korkutmayacaksınız. Anne ne kadar cesursa çocuğu da o kadar cesur olur. Korkak bir nesil istemiyoruz. Doğum kanalından geçmek ile sezaryen operasonuyla dünyaya gelmenin arasındaki psikolojik farkları anlatan bir çalışma bildiğim kadarıyla yok. Tekrar araştırdım ancak böyle bir akademik çalışmaya rastlamadım. Özgüven doğum yöntemiyle değil yaşantıyla oluşur. Blog tutan ve etkin bir şekilde internet kullanan anneler bunu çok iyi bilir. Değil doğum yöntemini, reçetedeki ilacın muhteviyatını FDA’ nın sitesinde taratan, kullanılan ultrasound cihazlarının dalga boyları ve serfifikalarını inceleyen, çocuğa verilmesi öneren mamaların içeriğini laboratuarda tahlil ettiren annelerden bahsediyorum. Bir de kadınların hayati meselelerine niye hep erkekler karar verir?

Haberin Devamı

Anlayan varsa bana da anlatsın.


Doğal doğumdan korkan anne adaylarını olumlu yönde etkilemek yerine nur topu gibi bir polemik oluştu.


• Doğal doğumu destekliyoruz.


• Hekimlere doğal doğumu desteklemeleri halinde yapacaklarımız şunlar.


• Anne adaylarına ücretsiz doğal doğum ve bebek bakımı kursları açıyoruz gibi net hedeflerle konuşulsaydı hamilelerin kafasında önemli bir soru işareti ortadan kalkmış olacaktı.


Şimdi, herkesin kafasının içi ünlemlerle ve daha fazla soru işaretleriyle dolmadı mı?

Sezaryeni kimlerin nasıl yönlendirdiği ortada ancak nedense sağlık sektörünün sessiz kaldığı bir konu var: ilik donörlüğü. Lösemi için bir umut olan ilik nakli için niçin özel bir çaba gösterilmiyor, bilinmez ama halkın bilinenden daha fazla duyarlı olduğu ve insanların birbirini yönlendirdiği bir konu olduğunu özellikle Twitter aracılığıyla görmek mümkün.

Haberin Devamı


Yakınlarımı ve arkadaşlarımı pençesine alan ve çok şükür hepsinin atlattığı bu hastalık, iliklerimizdeki kök hücreler sayesinde açılıyor.
İlik donörü olarak siz de hayat kurtarabilirsiniz.


Ankara’dan ilik donörü olmak isteyenler: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi, Akrabalık Dışı Kemik İliği ve Kordon Kanı Bankası Tel:(312) 508 24 44.
İstanbul’dan ilik donörü isteyenler: Çapa Tıp Fakültesi İlik ve Doku Nakli Merkezi’ ne başvurabilirler.

Kimler donör olabilir:


18-50 yaşında sağlığı müsait olan herkes kemik iliği bankasına gidip başvuru formu doldurabilir. Bir tüp kan verenler bulaşıcı hastalık testinden geçiriliyor. Hastalık taşımıyorsa bankaya kaydediliyor.

Haberin Devamı


Gönüllü vericinin kayıtları bilgisayara işleniyor, hastalarla uyum sağlarsa daha ileri tetkik yapılmak için çağrılıyor. Uygunsa genel anestezi altında kemik iliği alınıyor. Vericinin leğen kemiğinden özel iğneler aracılığı ile alınan kemik iliği bir torbaya aktarılıyor. Operasyon ve dikiş gerektirmiyor ve hiç acımıyor. Kemik iliği vericisi ertesi gün işine dönüyor.

Kimler kök hücre bağışlayamaz?


18 yaşından genç veya 55 yaşından yaşlı olanlar, ağırlıkları 50 kg den daha düşük veya beden ölçüsü endeksi 40’ın üzerinde olan aşırı kilolu kişiler


Belirli hastalığı bulunan ve kan bankasında kan bağışı reddedilmiş kişiler


Kalp ve kan dolaşım sistemi rahatsızlıkları
Örneğin koroner kalp hastalığı, kalp krizi, kalp yetmezliği, tedavi gerektiren kalp ritmi bozuklukları, düzensiz yüksek tansiyon gibi


Solunum yolları rahatsızlıkları
Örneğin ağır kronik astım (düzenli ilaç tedavisi gerektiren), kronik bronşit, akciğer veremi, akciğer embolisi gibi


Kan, kan pıhtılaşma sistemi veya kan damarları rahatsızlıkları
Örneğin oto-immün anemi, A tipi hemofili, derin venlerde tromboz gibi


Ruhsal rahatsızlıklar, santral sinir sistemi rahatsızlıkları
Örneğin tedavi gerektiren depresyonlar, psikoz, şizofreni, epilepsi, multipl skleroz gibi


Oto-immün sistem rahatsızları
Örneğin romatoid artrit (romatizma), kolajenozlar, Crohn hastalığı, ülseröz kolit, troid gibi


Salgı bezleri rahatsızlığı (Diabetes mellitus gibi)


Kötü huylu sayılan (kanser gibi..) rahatsızlıklar


Enfeksiyona neden olan rahatsızlıklar
Örneğin Hepatit B veya C (iyileşmiş dahi olsa), kronik borelyoz, HIV-enfeksiyonu
ve diğerleri.


Kendisine yabancı organ veya doku nakli yapılmış olan kişiler
Örneğin; böbrek, kalp, cilt, kornea tabakası, beyin zarı, baldır siniri gibi


Bağımlılığı bulunan kişiler (alkol, uyuşturucu madde ve ilaç bağımlılığı gibi)


Bir iyili kyapın ve kök hücre bağışında bulunun. Bu sayede şifa bekleyen binlerce çocuğa hayata yeniden başlaması için bir şans olabilirsiniz.

Haftanın aktivitesi: İlik donörlüğü için başvuru yapmak olsun. Konuyla ilgili olarak merak ettiğiniz bütün detayları buradan bulabilirsiniz. http://www.kokhucrebagisla.com/ Ankara ve İstanbul dışındaki illerden nasıl bağışta bulunulabileceğini iletişim bilgilerinden ulaşarak öğrenebilirsiniz.


Haftanın 10 numara 5 yıldızı: Geçtiğimiz gün bebeğini doğal doğumla dünyaya getiren, gösterişten uzak ve neredeyse sıradan biriymiş gibi davranan Kate Middleton’a gelsin. Eşi Prens William’la hastaneden çıkarken çekilen fotoğraflarına bakıldığında bu kanıyı elde etmek mümkün. Biz de olsa kırmızı halılar serilir, bebeğe altın kaplama oto koltuğu yapılırdı herhalde.

https://twitter.com/AylinAnne
www.aylinanne.com



Yazarın son yazıları


#20 Temmuz 2013 Bu da mı tecavüz değil sayın hakim?
#17 Temmuz 2013 Çok zorsun çocuğum!
#13 Temmuz 2013 Ben nerede yanlış yaptım?
#10 Temmuz 2013 Hareketli mi? Hiperaktif mi?
#6 Temmuz 2013 Hamileler İçin Keşkesiz Doğum Rehberi
#3 Temmuz 2013 Anneler Mama Konusunda Yanlış mı Yönlendiriliyor?
#29 Haziran 2013 Çocuklara Taciz ve Tecavüzün İç Yüzü




YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>

Yazarın Tüm Yazıları