Paylaş
Günler öncesinden Selçuk Erdem ve ekibiyle sözleştik bu röportaj için. İstanbul trafiğini bir uçtan bir uca aşarakve çeşitli badireler atlatarak dergiye ulaştığımda çok heyecanlıydım. Daha önceden tanışmamıza, hatta ailecek tanımama rağmen elim ayağım titriyordu. Karşımdaki herzamanki isim Selçuk Erdem olunca, haliyle güzel bir sohbet başladı tabi... Ekip olarak harika bir iş yapıyorlar. Çocuklara mizah anlayışı kazandırmak için kolları sıvadılar.
Ben de onu sıkı takip edenler gibi düşünüyorum; Selçuk Erdem özel biri. Kendisi, Erdil Yaşaroğlu ve ekibi harika bir fikrin öncülüğünü yapıyorlar. Çocuklara mizah dergisi çıkardılar. Ebeveynlerin büyük ilgisini çekti. Detaylar için, buyrun mini sohbete...
Çocuk mizah dergisi çıkardınız. Fikir nasıl oluştu?
Son birkaç yıldır düşünüyorduk Erdil Yaşaroğlu'yla birlikte ama nasıl yaparız, içeriği nasıl olmalı bu konuda kesin bir karara varmamıştık. Çünkü piyasadaki çocuk dergileri bilinen çizgi kahramanlarla birebir ilişkili. Aynı zamanda oyuncak veriyorlar. Çok çeşitli promosyon ürünleri oluyor. Bundan dolayı biraz durup düşünmek istedik. Farklı bir şey yapmayı istiyorduk ve acele etmeyelim dedik. Neredeyse bir kaç yıl bekledik. Artık hazır olduğumuzda, start verildi ve çocuk mizah dergisi için ekip Haziran gibi bir araya geldi. İlk sayısı Kasım' da çıktı.
Sizin ve ekibinizin ebeveyn olmasının kararınızla ekstra bir etkisi olabilir mi?
Evet, olabilir. (Gülüyor)
Dergide ‘Laa Uygarlığı ve Loo’ yu gördüğümde, kızınızla olan diyalogunuzla ilgili olabileceğini düşündüm. Etkisi olabilir mi?
Sanırım etkisi var. Çizerken bir şekilde, bir kız figürü ve baba-kız diyaloglarının çıkması mümkün olsa gerek.
Ekipten Erdil Yaşaroğlu baba oldu diye hatırlıyorum?
Yo, hayır. Erdil baba değil. Reklam filmi ile ilgili bir karışıklık var galiba. (Gülüşmeler)
Fakat ebeveynlik üzerine müthiş tespitleri var.
Evet, çocuklarla ilgili öyle bir durumu var Erdil'in. Mizahı biliyor ve çocuklarla ilgili durumları çok iyi gözlemliyor olmalı.
İçeriğinizi hem anne hem de bir eğitimci olarak çok beğendim. Nasıl bir filtre kullandığınızı merak ediyorum?
Evet, biz içeriğin düzgün olmasına çok dikkat ediyoruz. Mizah hayattır. Normal bir mizah dergisinde hayata dair her şeyi bulabilirsiniz ama çocuk dergisi olunca dikkat etmek gerektiğini düşünüyoruz.
Eşiniz Uzman Psikolog Deniz Bolsoy Erdem'in var mı?
Var, tabi. Hatta onun tarafından 1-2 karikatürümüz veto yedi. (Gülüşmeler)
Demek ki çocuk gelişimine uygun olmayan şeyleri dergide görmeyeceğiz. Öyle mi?
Evet. Bu bir ilk. Çocuk mizah dergisi geleneğini başlatmış olalım isteriz. İçeriği ikendi içimizde filtrelemeye çok dikka etmek zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. İçinde çocuklar için 80 küsur karikatür var ve seviyeyi belirli bir çizgide tutmak bizim için çok önemli.
İlgi nasıl?
Beklediğimizin üstünde açıkçası. Bu şu açından önemli; piyasadaki dergiler arasında tanıtımı yapılan, oyuncak veren bilindik tanındık dergilerin çok çok üstünde bir satış rakamı yakaladık.
Biz anneler çok sevdik. Takipçileriniz de sizleri çok seviyor.
Evet, bizi seviyorlar. Daha iyisi için büyük bir güç.
Bence siz mizahçılar, naif insanlarsınız. En azından ben öyle düşünüyorum. İç dünyanızda ruhtan gelen bir letafet olmalı. Bunca espri başka türlü çıkmaz bence. İşinizin sırrı tam olarak nedir?
(Tevazuyla gülümseyerek) Sanırım böyle bir durum var. Biz Süper Penguen'i çok seviyoruz. Apayrı bir iş olarak görüyoruz açıkçası. Bu işi gerçekten çok severek ve gönlümüzle yaptığımızı söyleyebilirim.
Karikatür hayatınıza ne zaman girdi?
Çizmeye ilkokulda başladım. O dönemde sürekli çiziyordum fakat bakarak çiziyordum. Karikatür çizmeye başlamak için bakarak çizmeyi önerirler. Ben de bakarak çizdiğim için, bu durum çizgimi güçlendirmemi sağladı. Karikatür çizmek farklı bir şey. Resim çok daha farklı bir disiplin. Resimde olması gerekenler var, gerçeği önce beyin algılıyor ve kağıda dökülüyor. Örneğin; bir elmaya bakarsınız ve o elmayı birebir kağıda dökersiniz. Ama karikatürde çizgilere sizin yorumunuz girmeye başlar. Karikatür yorumdur. Gerçeğin bir yorumu. Komikleştirmek de denebilir.
Derginizden etkilenerek karikatür çizmeye başlayan çocuklar olduğunu gördüm. Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Çocuklardan gelen karikatürler bizi çok mutlu ediyor. Belki de bizi bu ara en çok mutlu eden şeylerden biri bu. 3. sayımızda mutlaka yer vermek istiyoruz. Ama yayımlayacağımız karikatürlerin ailelerin izniyle gönderilmiş olmalı.
Çizmeye hevesli olanlara, özelliklere çocuklara ne önerirsiniz?
Çizgi çizerken profesyonel olmaya gerek yok. Bol bol çizmek, bakarak çizmek burada çok önemli.
Belki ileride karikatür okulu açarsınız?
Evet, olabilir. Belki karikatür sergileri de açabiliriz.
Peki, minik takipçilerinizden gelen karikatürleri seçerken ne gibi kriterlere dikkat edeceksiniz?
Sanırım bizim için çok zor olacak. Çünkü hepsini yayımlamayı çok isteriz. Ancak seçmek zorunda kalacağız sanırım. Çocukların ailesinden habersiz veya izinsiz gönderilen karikatürleri ne yazık ki yayımlayamayacağız.
Belki bir jüri yapabilirsiniz?
(Gülerek) Evet, bütün dergi ekibi oylayarak olabilir. Yeni neslin görsel algısı çok yüksek. Yani bizim nesle kıyasla epey yüksek ve bu durum çizmeleri açısından önemli bir etken. İçine doğdukları teknoloji görselliği beraberinde getiriyor. Daha iyi çizebilir ve espri yakalayabilirler bana kalırsa. Biz herkesin çizmesini ve bundan keyif almasını hayal ediyoruz. Hem çocukların hem de ebeveynlerin karikatür çizdiğini görünce çok mutlu olacağız. Derginin hedeflerinden birisi bu.Umarım hedefimize ulaşırız.
Paylaş