Anneler Soruyor: Vatan mı? Evlat mı?

Her sabah, uyanır uyanmaz yaptığım ilk iş haberleri kontrol etmek. Ana-oğul güne çok erken başladığımız için neredeyse sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, günün haberlerini okuyorum.

Fakat son günlerde, inanın hiç elim gitmiyor. Gencecik askerlerin fotoğraflarına bakamıyorum. Annelerinin feryatlarına dayanamıyorum. Neden ölüyor bu çocuklar? Neden?

ANNELER SORUYOR: VATAN SAĞOLSUN MU?

Son günlerde sosyal paylaşım sitelerinde anneler tarafından kaleme alınan mektuplar paylaşılıyor. Hepsinin ortak özelliğine bakıldığında "evladım sağolsun" dendiğini görmüşsünüzdür.

Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Kimse evladını teröre kurban vermek istemiyor. Kimse bilmediği hesapların, oyunların içinde evladını kaybetmek istemiyor. Özellikle yeni nesil anneler oğullarını askere değil, ölüme göndermek istemiyor. Ben de istemiyorum.

Tamam, vatan sağ olsun. Ama kimsenin evladı gencecik yaşta ölmesin. Hele ki cebinde 18.000 TL'si yoksa ...

OKULLAR TURİZM İÇİN GEÇ AÇILMIYOR!

Gündemi biraz takip eden okulların 28 Eylül'de sadece turizm için geç açılmadığını, güvenlik endişesinin rol oynadığını fark etmiştir sanırım. Yetkililer "ülkede terör var, o nedenle geç açıyoruz" demeyecektir. Fakat öfkeli tepkilerin asıl sorunu, yani terörü çözmediği ortada.

Herzaman olduğu gibi, huzursuzluk nerede olursa olsun, bedelini kadınlar ve çocuklar çok ağır ödüyor.

Gerekmedikçe savaş bir cinayet.

Gündem böyleyken günlük hayata dair dertlerin, küçük mutlulukların aynı anda anlamını yitirdiği bir ortamda size, hiçbir şey olmamış gibi, çocuğumun karpuz desenli gömleğini, Disneyland macerasını yazamazdım. Hatta bu yazıyı da yazmayacaktım. Arkadaşım Filizgül "neden yazmadığını yaz" deyince ikna oldum ve bu satırları paylaştım.

Son olarak; uyum haftasının ertelenmesi, okulların açıldığı ilk haftaya kaydırılması kötü oldu. Bu yıl okula başlayacaklar için önemli bir handikap oluşturduğunu düşünüyorum.

Şu hale bakın! Eğitim sistemini tartışacakken, güvenlik sistemimizi tartışıyoruz. Umarım en kısa zamanda tasasız günlere kavuşuruz. Çocuğumuzun karpuzlu gömleklerini, mutluluklarını, seyahat notlarını paylaşırız.