Sonuna dek çaba gösterin, hiçbir şey o kadar zor değildir, araştırın yeter

Günaydın hafta sonuna pek bir şey kalmadı dediğimiz Perşembe gününe gelmiş bulunmaktayız.

Haberin Devamı

Bugün Ay yengeç burcunda hareket edecek. Bir kaç günlük serüvenimiz ev ve aileye konsantre olmamız gereken olaylarla bizi karşılaştırabilir. Bugün daha fazla kendinizi ve sevdiklerinizi duygusal anlamda besleyen faaliyetlerde bulunmanızı tavsiye edebilirim. Sevgi ve şefkati hissetmek istediğiniz kadar çevrenizdeki insanlara yaklaşımınız bu yönde olduğunda etkileyici bir iz bırakabilirsiniz.

Rahatlamak ve kendi hislerinize güvenmek ne kadar mümkün olursa bugün, bir o kadar günün tadını çıkarabilir ve günü ele geçirebilirsiniz. Mantıksallığı ve pratikliği bir an için bir kenara atmanız ve sadece nefes alıp dinlemenizi, hayal etmenizi ve sevinmek için nedenler bulmanızı öneririm. Bugün mesela yüzme, masaj veya su aktivitesi de yatıştırıcı olabilir.

Haberin Devamı

Birilerinin size meydan okuduğunu ya da üzerinizde baskı yarattığını düşünebilirsiniz. Belki de bu geçmiş kızgınlıklarınızdır. Aslında şuan kızmanız ya da sinirli olmanız için sebepler yokken geçmişteki acı veya hatalar size bunu hissettiriyor olabilir.

Artık hissettiğiniz durumun gerçeğini benimsemenin zamanı geldi. Duygusal gerçeklikler aslında ani gelişen bizi şaşırtan olayların altında yatar. Gelişen olaylarda asıl ihtiyaç duyduğunuz konuyu kontrol etmeye ve olay anında hangi anlayış kalıbınızın ortaya çıktığını görmeyi deneyin. Harekete geçmeden önce gerginliğinizin azalmasını bekleyin. Bu transitler size Al ve ver dengesini doğrulattıracak. Bugüne kadar aldıklarınızın karşılığını verdiniz mi? Ya da bugüne kadar verdiklerinizin karşılığını aldınız mı? Kendinize iyi bakmanız gerekiyor. O zaman ancak başkalarının duygusal gereksinimlerini, özellikle de partnerinizin (varsa) ihtiyaçlarını duymanız gerektiğini anlayacaksınız. Doğru denge bulmak sinir bozucu olabilir ancak denemeye devam edin ve ödülleri toplayın.

 

Gelelim günün Tavsiyeli Hikâyesine;
Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenara oturduğu otlardan birinin dalında, küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi.
Adam, bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu. Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi.

Dakikalar dakikaları kovaladı, saatler geçmeye başladı, ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı. Sanki kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü.


Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış da, artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona. Bu yüzden, kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi: cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı.

Böylece, bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük, kanatları buruş buruştu. Adam kelebeği izlemeye devam etti; çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu.

Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek, hayatinin geri kalanını, kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de, asla uçamadı.

Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey, kozanın kısıtlayıcılığının ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkmak için gereken çabanın, Allah’ın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede kozanın kısıtlayıcılığından kurtulduğu anda onun uçmasını sağlamak için seçtiği bir yol olduğuydu.

Bu gerçeği öğrendiğinde, hayat boyu unutamayacağı bir şey de öğrenmişti: Bazen, hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey, çabalardır. Eğer Allah, hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi, o zaman bir anlamda sakat kalırdık. Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman.

Ve asla uçamazdık.

Yazarın Tüm Yazıları