Paylaş
Öğlen saatlerinde bazı duygusal çıkışlar yapma ihtiyacı içinde olursanız bunu bugün tercih etmemenizi önerebiliriz. Şu an bir şeyler çok net değil. Siz, duygularınız sömürülüyor veya bazı fedakarlıklarınız anlaşılmıyormuş gibi gelebilir. Bu noktaya gereğinden fazla takılmayın ve yaşamı bu nedenle sorgulamayın. Bu düşüncelerinizi aksi bir yöne çevirin. Mesela yaşam adına size neler anlam katar ya da yaşama bağlayan nedenleriniz nelerdir gibi sorularla bu süreci güzelleştirebilirsiniz.
Ayrıca Mars-Neptün gezegenlerinin birbirine yaklaşımı kendinizi engellenmiş hissettiğinizi, engelleri aşmak için hırçınlaşıp, kırıcı olabileceğinizi de gösteriyor. Bu hislerin aksine kendinize duyduğunuz güvensizlik veya karamsarlıklarla mücadele ederek daha çok çalışarak ve inancınızı kaybetmeden ilerlemelisiniz. Bu size çok boş ve uzaktan demesi kolay cümlesi gibi geliyor olabilir. Ruhunuzu sağlıklı bir düzeyde tutmaya gayret gösterin. Kendi karakterinizin problemli yönlerinizden etkilenmemeyi başarırsanız ruhunuza şifa katarsanız. Yoksa hepimizin problemli yönleri vardır ve hepimiz bazı konularda bunlardan etkileniriz. Önemli olan bunu fark edip kendi ruhsal sağlığımızı koruyabilmektir. Bu bir zincirdir. Koruduğun ruhun daha sonra çevrene yansır ve insanlarla olan ilişkin başarı kazanır. İnsanın en çokta kendini kendisinden koruması gerekir. Güzel günler dilerim.
Gelelim günün tavsiyeli hikayesine;
(Her seferinden okuduğum ve her seferinde kafamda bir aydınlanma yaratan bu aşağıdaki hikaye bugüne yakışacağı için yine paylaşıyorum.)
Bir zamanlar Afrika’daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü. Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi: "Bunda da bir hayır var!" Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın baş parmağı koptu.
Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söyledi: "Bunda da bir hayır var!" Kral acı ve öfkeyle bağırdı: "Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?"
Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı. Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar.
Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını fark ettiler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı. "Haklıymışsın!" dedi.
"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum. Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi" "Hayır" diye karşılık verdi arkadaşı.
"Bunda da bir hayır var"
"Ne diyorsun Allah aşkına?" diye hayretle bağırdı kral.
"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir"
"Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi?"
Ve sonrasını düşünsene?
Dememiz o ki;
“Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.'' (Bakara-216)
Fazla kendinizi bugün yormayın. Hedeflerinize odaklanın ve mutluluğu yakalayın…Mutlu günler dilerim.
Paylaş