Paylaş
12 Ağustos Cuma günü bir dolunay gerçekleşiyor ama şu an artık güçlü bir şekilde etkisindeyiz. Kova dolunayı hava koşullarını da çok sert etkileyecek.
Dolunaylar her zaman sert yönlerimizle bizi karşılaştırsa da bunun kova burcunda olması işleri daha zorlaştırıyor denilebilir. Bir burçta dolunay ya da yeniay oluyorsa önce yapmanız gereken o burcun özelliklerini çok iyi tanımanızdır. Hani bir esprisi var ya kurt adam kıyafetlerini giyiyorum deriz. İşte bizlerde hangi burçta dolunay oluyorsa o burcun kıyafetlerini adeta giyiyoruz.
Şu an hepimiz kova burcu gibiyiz.
Gergin ve çelişik…
Çünkü yönetici gezegeni olan hem Uranüs hem de Satürn bu dolunay içinde diğer gezegenlerden açı alıyor. Yani insanın kendini birden hazırlıksız bir şekilde aynada görmesi gibi düşünebilirsiniz. Bizler dolunay ve yeniay zamanlarında gökyüzündeki gezegenler birbirlerini görüyor mu görmüyor mu kontrol ederiz.
Kovanın yönetici gezegenleri Uranüs ve Satürn’dür.
Bunlardan yola çıkacak olursak
Uranüs anarşisttir, Satürn baskıcı; Uranüs ani değişimleri yönetir, Satürn düzeni; Uranüs yıka döke ileri gitmek için büyük bir itilime sahiptir; Satürn ise durdurmak ve kısıtlamak için...
Bu nedenle Kova'nın enerjisi, hızlı bir devinim ile tutucu ve durdurucu bir etkinin karışımıdır.
Yıpratıcı bir dinamiğe sahip bir akım biçiminde belirir; gergin ve çelişiktir, ama ilginçtir de... Çünkü bu hislerin sonu hep ilginç olur…
Kovalarda ilginçtir... Onlarda bunu bilir…
Kova maskülen bir enerji alanına sahiptir. Yani aktif, olayı başlatan bir doğaya sahip olduğunu ve olaylar karşısında inisiyatifi ele almayı arzuladığını gösterir. Eylemi başlatan taraftır.
Sabit grupta bulunmasından dolayı değişmez ve tutarlıdır. Fakat bir ölçüde toleranssız niteliklere sahiptir.
Hava elementinin vermiş olduğu yetki ile güçlü iletişim kurmaya ve entelektüel bir zekayı yönetmektedir.
Kova, yöneticisi Uranüs nedeniyle değişimci, özgür, idealist ve inançlıdır. Kısıtlanamaz, hep ilerlemek, bulmak ve her şeyi anlamak zorunda gibi hisseder. Şu an kendinizi hissettiğiniz gibi.
Kova burcu; Büyük bir icatçılık ve reformistlik yeteneğine sahiptir. Daima yeni buluşlar, keşifler peşindedir. Çoğunlukla başarır da... Böylesi bir "yaratıcılık potansiyeli" içinde Uranüs’ün yıkıp yeniden yapma eğilimi de yer aldığından daha yalın bir deyişle asilik, beklenmeyeni yapma, anarşistlik ve hatta sapkınlık biçiminde özetlenebilecek durumlarda bulunur.
Uranüs’ün ani değişimi yıkıp yenileme eğilimi ile Satürn’ün sertliği, düzenciliği, kısıtlaması ve en iyi şu tanım ile anlatılabilir: "Kaostan yeni düzenler çıkarma"...
Mars’ın Satürn ile yaptığı dik açı; İçindeki patlamalar yüzünden sık sık eskiyi devirmek, zorunda kaldığını gösteriyor ve şu an buna hiç aldırmıyorsun.
Çünkü kova aldırmaz. Onun için önemli olan bulmak ve yenilemektir.
Farklılıklardan ve yıkmaktan asla korkmaz çünkü farklılığının ve dehasının bilincindedir.
Verdiği zararları, yarattığı skandalları, sarsıntıya uğrattığı dengeleri kendinin değil, ona ayak uyduramamış̧ olan "geri kalmış" çevrenin suçu olarak görür. Ona göre “gelecek” sadece kendisidir.
Kabul edin ya da etmeyin kovalar diğer burçlardan çarpıcı şekilde farklıdır, çoğunlukla ortalama ve sıradan sayılan hiçbir şey ile anlaşamaz, onları küçümserler. Değişimciliği öylesine güçlü olmasına rağmen "bildiğinden başkasını yapmama" biçiminde de ilerler. Bu çelişki onları tüketse de kendilerini çok güzel geliştirirler.
Her şey susuzluğunuzu bilmek ve sizi neyin harekete geçirdiği konusunda dürüst olmakla başlar.
Bir bağı koparıyorsun.
Aklından çıkmıyor ama arayamıyorsun.
Seviyorsun ama söyleyemiyorsun.
Yalnız kalman ve cesaret edemediğin çözülmesi gereken problemler var ama görüşememiyorsun…
Bir çıkmaz gibi hissediyorsan bazı yerlerde artık bildiğini okumanın bir faydası kalmamıştır.
Kova burcu, hak ve özgürlükleri anlattığı için şu an bulunduğunuz konum ve durum gereği haklarınızı arama ihtiyacı içindesiniz. Belki şu an bir boşanma davası belki bir ortaklık sonlanması içinde olabilirsiniz…
Kısacası delilikle dahilik arasındaki bir yerdeyiz…
Peki ne yapacağız?
Bazen yürüyüp geçip gitmek gerekir arkadaşlar…
İbn-i Sina ne güzel demiş: Hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz. Çağları aşan bir deha olduğunuzu unutmayın. Çevrenizdeki cahillikler yüzünden kendinizdeki fazileti görmek zor olabilir. İnsanlar fenalık üstüne çalışmayı severler. Dedikodu yapmanız, başkalarına öfkenizi kusmanız sadece dağ keçilerinin dağa tos vurmaları gibidir. Dağ’ın umurunda mıdır?
Bir insan kendisinin ne olduğunu bildikten sonra kendisini bilmeyenlerin onun hakkında söylemekte oldukları sözlerin onun nazarında hiçbir önemi ve tesiri yoktur…İnsan kendini dedikodudan, tartışmadan yada kötü sözlerden ya da karşı tarafa kızgınlık duymaktan çekmedikçe kalbini kötülükten arındıramaz.
Olgunlaşmak ve bilge bir insanın olmanın şerefine erişmek istiyorsanız merhametli ve sabırlı olun. Başına gelen sıkıntılarla ya da diğer insanlar kanalıyla karşılaştığı zorluklara katlanamayan insan için dünya bir hapishaneye döner. Hayatı işkence gibi görüp mutsuzluğun daha alt sınırlarını zorlamaya çalışmayın. Halbuki bu olaylara karşı belirlediğiniz tavırlar sizlerin başınıza gelecek iyi günler için birer yatırımdır.
Bazı şeyler şu an değişmeyecek gibi gelse de aslında çok şey değişti. Hayatı uzun yaşamak marifet değil. Geniş yaşamak marifet…
Burçlarınıza etkilerini www.astromatik.com sayfasından okuyabilirsiniz.
Paylaş