Paylaş
Haftayı iyi haberle bitiriyoruz, çok şükür…
Dün gece Prof.Dr.Ercüment Ovalı’dan şöyle bir mesaj geldi: “1 aydır lab.da çalıştığımız bir ilacın ismini 23 nisanda açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyor ki insanların hayatını kurtarabilir. İnsanların hayatından gün çalmak istemedik. Acilen Dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı. Kahramanlarıma teşekkür ederim.”
Bu haberi almadan önce arkadaşımın halası dün ABD’de vefat etmiş. Onu başsağlığı için aradım.
Ne oldu, nasıl oldu dedim…
“Aygül sorma dedi, dağ gibi halam gitti.
İshal oluyor ve birdenbire tuvalet kapısının önünde baygınlık geçiriyor,
Hastaneye götürüyorlar ve hastaneler dolu olduğu için kabul etmiyorlar dedi.
Sonra tekrar eve geliyorlar ve nefes alamıyor. Nefes darlığı yaşıyor. Akabinden nefes darlığından sonra gece yüksek bir ateş başlamış. Yine doktor bulmaya çıkıyorlar. ABD’da hastaneler öyle doluymuş ki hastane kapılarında ölenler bile orada bekliyormuş. Arkadaşımın halası 48 saat içinde vefat etmiş. Diğer yanında olanlar çocuklarında hepsinde korona çıkmış. Ölüm sebebi de koronaymış. Ölmeden önce öleceğini anlayarak lütfen cenazemi ülkeme gönderin demiş. Keşke kendi vatanımda ölseydim demiş. Allah rahmet eylesin. Öyle üzüldüm ki, sonra geceye doğru Ercüment hocadan gelen mesajı beni umutlandırdı. Şu an evde sağlıklı olduğumuz için ofluyoruz, püflüyoruz ama inanın durum tahmin ettiğinizden daha vahim.
Para kazanılabilir, kaybettiğiniz iş yeniden bulunulur ama sağlığınız asla…
Ne zaman dışarı çıkarız diye düşünüyorsunuz.?
Çok haklısınız, ama inanın ben hiç düşünmüyorum. Ne zaman çıkarım diye bir kafamda beklentim yok. Çünkü çıktığımda daha fazla üzülüyorum. Dışarı çıkmaya izin verildiğinde ve her şey yoluna döndüğünde çok şey değişmiş olacak. Ben kendimi buna hazırlıyorum ve dışarı çıkılma başlangıcı verildiğinde en azından birde o durumun travmasını yaşamak istemiyorum. Çünkü bu süreçte bir adaptasyon gerektirecek. Belki yine evinizde kalmayı siz seçeceksiniz. Bu süreci öncelikle özümseyin ve her şeyin yoluna dönmesi için yeni bir yöntem geliştirelim. Çok yakın bir zamanda işlerin yoluna gireceğine eminim. Adım adım iyi haberlerde geliyor. Mayıs ortasında biraz ipler gevşeme yaşayacak.
Ya sonrası?
Bu daha mühim…
Öngörülü biri olmak o anı kurtarmak değildir.
Gelecek hakkında fikir sahibi olmaktır.
Kova çağına alışmaya başlayın!
Bunu defalarca geçen yıl söyledim. Şimdi yine bahsedeyim. Artık 2023 yılına kadar “Siber Ordular” kurulacağını düşünüyorum. Mesela bunların içinde yer alabilirsiniz. Neden buna ön bir hazırlık veya çalışma yapmıyorsunuz. Teknoloji sadece kullanılan bir şey değil. Bunun aynı zamanda denetlenmesi gereken bir süreçtir.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle evde kalıp eğitim, bankacılık ve video konferans uygulamalarını daha çok kullanan vatandaşların, sanal dolandırıcılık mağduru olmamaları için güvenlik önlemlerini mutlaka almaları gerekiyor. İşte bu alanda koruyucu bir polis olabilirsiniz. Güvenlik yöntemlerini ve eğitimlerini araştırın.
Kovid-19 tedbirleri sokağa çıkma kısıtlaması ya da belirli sosyal mesafe ile ilişki kurma yöntemleri 2022 yılına kadar azalarak devam edebilir. Bu nokta bize yeni alışkanlıklar kazandıracak. Bu yüzden uzaktan eğitime geçilmesi ve vatandaşların kendilerini evlerinde gönüllü karantinaya alması, sosyal medyanın yanı sıra internetten alışveriş, dijital bankacılık ve video konferans uygulamalarına daha fazla ilgi artacak. Düşünün birçok firma işçi çıkartırken veya iflasın eşiğine gelirken AMAZON şu an personel alımı yapıyor. Bu krizde daha fazla büyüyor. Gerçek bir iş ve kalıcı bir yaklaşım belirlerseniz kaybetmezsiniz. Zamanın insanı olmaya çalışın.
Aynı zamanda ben bilgi güvenliği uzmanıyım. Yönetim bilişim sistemleri yüksek lisansımı bitirdikten sonra 1 yıl bu eğitimi aldım. (2009 yılında) O zamanlar çalıştığım müdürüm Kova burcu ve çok vizyonel biriydi. Bana bunu zorla aldırmıştı. Çok saçma bulmuştum. Çok işime yarayacağından söz etmişti. Sonrasında mesleğimde beni çok iyi noktaya taşıdı. Şimdi geldiğim noktada bu bilgilere sahip olma durumu beni daha umutlu biri yapıyor. Bu yüzden sizlerde yol ve yöntemler belirleyin. Özellikle lütfen 07 Mayıs’a kadar dolandırılmalara, şifre çaldırmalara çok dikkat edin.
Bunlarla ilgili bir sürü makale var. Ben burada sizleri sıkmak istemem. Sadece her gelen linke tıklamayın ve güvenlik amaçlı bugün şifrelerini değiştirin.
Bu yılın en yakın tarihinin benzeri 1990-1991-1992 yıllarıdır.
1991 yılında Satürn kova: Körfez Savaşını düşünün. Uluslararası anlamda ilk kez bir savaş Dünya televizyonların da canlı izlenen ilk savaştır ve medyada adeta çığır açmıştır.
Gelelim 2020 yılına Satürn kova; Covid-19 salgın hastalığı dünyada bir ilk ve bu hastalık ile ilk kez insan canlı olarak izleniyor. Şu an farkındaysanız herkes duygu ve düşüncelerini sosyal medyada sunuyor ve herkes izliyor. Herkes farklı kanallardan iletişim sunuyor.
Apple ve Google artık koronavirüse yakalanan kişileri tespit edecek ve erken tanıyla duruma el atacak. Durumu kontrol altına alacak ve artık izleneceğiz. Artık yapılan her şey kayıt altında olacak.
Düşünsenize: Bireysel davranışlarımızda ne kadar iyi olduğumuz artık tespit edilecek ve bize bir puan verilecek. Yani diyelim ki elinizi yıkamıyorsunuz, ya da kötü bir şey yapıyorsunuz. Maske takmıyorsunuz, puanınız düşük olacak ve siz uçak kullanamadan seyahat edeceksiniz. Çünkü belli bir puana sahip olan kişiler uçak kullanabilecek. O zaman otobüsle gideceksiniz.
Microsoft dediğinizde hepimiz bilgisayarımıza bulaşan virüsleri hatırlamıyor muyuz?
Bill Gates’in zaten bu biyolojik virüs adı altında anılması tesadüf mü?
Bilgisayarınıza bulaşan virüsler olmasa sizi kontrol eden virüs programları kullanır mıydınız?
İşte şimdi de insan yazılımına anti-virüs bir uygulama geliyor.
İnsana bulaşabilecek virüsleri engellemek için acaba bizden neyi feda etmemizi isteyecekler?
Hangi değerler kaybolacak?
İşte bu durum bizlerin yavaş yavaş özgürlüğünü almaya doğru götürebilir mi?
Düşünecek ve konuşacak çok konumuz var.
Suçlamadan ve aşırı bir şüphe duymadan sadece zamanı anlayarak ilerlemeliyiz.
Biz kendimizi bunun neresine koyuyoruz?
Mutlu ve bilgi dolu günler diliyorum…
Paylaş