Kavgaların galibi olmaz ama sevmenin hep bir kazanını vardır

Günaydın yepyeni bir gün ve yepyeni bir haftaya başlıyoruz.

Haberin Devamı

Ülkemiz önemli ve heyecanlı bir seçimi geride bıraktı. Hep başında söylediğimiz gibi ülkemiz için hayırlısı olsun. Artık bazı şeyleri ısrarlı bir şekilde konuşmanın ve üzerinde kırıcı söylemler içinde hareket etmenin bir faydası yok. Önümüzde çok önemli günler bulunmaktadır. Bunlar üzerine harekete geçmeli ve farkındalığımızı yükseltmeliyiz. İnsanın insana tahammülünün azaldığı bu zaman diliminde birbirimize destek olmalı ve sabrımızı korumalıyız. İçimizdeki sevgiyi ve iyi niyeti kirletmemeliyiz. Kişisel anlamda hayatlarımızda önemli ve dönüşümsel zamanlara ilerliyoruz.28 Hazirandaki Oğlak dolunayı ile yeni başlıyoruz diyebiliriz. Detayları hem yazarak hem de canlı yayında anlatacağım.

Bugün Ay akrep burcundaki seyahatini akşam saatlerinde Yay burcunda devam ettiriyor olacak. Yönetici gezegen Jüpiter ise Akrep burcunda geri hareketinde ilerliyor. Bu sebeple  bugün duygusal anlamda kendimizi her zamankinden daha tutkulu ve kıskanç hissedebilir, bütünleşme  ve aidiyet değerlerimize yoğunlaşabiliriz. İnandığımız konu ve felsefeleri abartılı bir fanatizm boyutuna getirebiliriz. Okült, gizemli ve bilinmeyeni araştırmak ve onlar üzerine farklı anlamlar yükleme eğiliminde de olabiliriz.

Haberin Devamı

Aşk hayatımızda ise daha bağlayıcı ve karşı tarafında bize bağlı olduğunu hissetmek istediğimiz duygular devrede olacak. Öz benliğimizin ve egomuzun tatmin olduğu kişisel sahipliklerimizle olayları kontrol etmek ve yürütmek isteyebiliriz. Aşk ve ilişkilere bakış açımızda da bir takım güçlü tutkular ve daha önce tatmadığımız benzersiz duygular bizleri sarabilir. Bu duyguların harekete geçmesi ile birlikte bizler de aşk hayatınızda birtakım yenilikler yapmak üzere harekete geçmek isteyebiliriz. Bugün tutku ve ihtiraslarımızı kontrol etmeyi öğrenmemiz gerekmektedir.

Gelelim günün tavsiyesine;

Hayata yeni baştan başlamak mümkün olmasa da hayata yeni baştan bakmak mümkündür. Nitekim biraz dikkatli bakıldığında görülecektir ki insan kendini yineler durur. Örneğin, çekingen bir kişi kendi kendine her seferinde bundan böyle daha girişken olacağı sözü verse de, bu sözünü yerine getiremez. Sonradan pişman olsa da sinirlendiğinde karşısındaki insana kırıcı sözler söyleyen bir kişi, daha sakin olmaya çalışsa da kendisini hiç beklenmedik bir anda bağırıp çağırırken bulabilir. Bu yinelemeyi kırmanın yolu da hayata yeni baştan bakmakla mümkündür. Yaşadıkları, edindiği deneyimler ve bilgiler ışığında hayatı başka bir gözle görmek, insan hayatında çok şey değiştirebilir.

Haberin Devamı

Hayata yeni baştan bakmak için edilgin bir şekilde bir şeylerin değişmesini beklemek ya da geçici bir heves gibi istemek yeterli değildir. Etkin olmayı, istemeyi, isteğinin takipçisi olmayı, azimli ve sabırlı olmayı gerektirir. Diğer yandan, böyle durumlarda her zaman cesur bir şekilde hayatını tamamen değiştirecek kararlar alınması gerektiği düşünülür. Oysa bazen var olanı yeni bir bakış açısıyla sindirerek kabullenmek de bir çözümdür. Kabullenme, edilgin bir razı oluş değildir. Olup bitenleri doğru değerlendirmeyi, üzerine düşen sorumluluğu ne eksik ne fazla görebilmeyi ve sorumluluğu bütünüyle başkalarına ya da kendisine yüklememeyi gerektirir.

Haberin Devamı

Sorumluluğu sürekli başkalarında aramak, yaşananların gerçekçi biçimde değerlendirilmesini engeller ve çoğu zaman insanın kendisini kandırmasından başka sonuç yaratmaz. Kuşkusuz, asıl çözüm, kişinin yaşadığı sorunların nedenlerini saptayarak, değiştirilebilir olanları değiştirmesidir. Hayata yeni baştan bakmaya başlamak, sanıldığından çok daha zor bir süreçtir.

Doğduğundan beri (hatta doğmadan önce anne ve babadan gelen genlerle doğumdan önce) hayatı belli bir şekilde yaşamaya, yaşadıklarını belli kalıplar içinde değerlendirmeye programlanmış bir kişinin bu programı değiştirmesi uzun soluklu çaba harcanmasını gerektiren bir durumdur. Sabırlı davranamayan, kararlı olamayan ve sıkıntılara katlanmayı beceremeyen kişilerin bunu başarması mümkün değildir. Hayata yeni baştan bakmasının gerekip gerekmediğini değerlendirebilmesi için insanın kendisine bazı basit sorular sorması ve bunlara verdiği basit ve yalın yanıtları incelemesi gerekmektedir:

1-Mutlu musunuz?

Haberin Devamı

2-Sevebilen ve sevilen bir insan mısınız?

3-İnsanlara güvenir misiniz?

 4-Özgüvenli bir insan mısınız?

5-Kendinizi değerli bir insan olarak görüyor musunuz?

6-Geleceğe umutla bakıyor musunuz?

7-İyimser bir insan mısınız?

8-İnsanlara bağlanabilir misiniz?

9-Yaşama sevinci hissediyor musunuz?

10-Yakın arkadaşlarınız var mı?

11-Üretken bir insan mısınız?

12-Eğlenceye vakit ayırır mısınız?

13-Mizahtan hoşlanır mısınız?

14-Uzun süreli arkadaşlıklar/birliktelikler kurabiliyor musunuz?

15-Başkalarına iyilik yapmaktan hoşlanır mısınız?

16-Hiçbir karşılık beklemeden, yalnız karşıdakinin gereksinim duyduğunu düşünerek ona yardımcı olur musunuz?

17-Âşık olduğunuz kişi ile kavuşmak için şartlarınız izin vermese de sonuna kadar mücadele eder misiniz?

Haberin Devamı

18-………………………………………………………… ? Buraya kendinize hangi soruyu sorardınız yazın.

İnstagram hesabım (@astromatik) son instapostun altına yazın bakalım.

Bu sorulara verdiğiniz yanıtları incelediğinizde hayata yeni baştan bakmaya gereksiniminiz olduğu ortaya çıktı ise kendinize “iş başına” deme zamanı geldi demektir. Göreceksiniz, çabanız hiçbir şekilde boşa gitmeyecek.

Dememiz o ki; Hayata bir daha doğmasak ta bir daha baştan yeni bir gözle bakabiliriz. Bide yanında bir kahve fena olmaz ne dersiniz?

Güzel günler dilerim…

Yazarın Tüm Yazıları