Paylaş
Yaşama adapte olmak adına bazı gerçeklerden uzaklaşmak isteyebiliriz. Bu yüzden kendimizden yana gereksiz tavizler vermeyelim. Kişilere hak ettiklerinden fazla değer vermemenizi öneriyorum. Bu birkaç gün en azından hayır diyebilmeyi ve fikriniz olmayan şeylere karşı direnebilmeyi öğrenmeniz gerekmektedir. Eğer öğrenemeseniz, öğrenmenizi sağlayacak insanlarla karşılaşma ihtimaliniz yüksek. Aşırı fedakârlık içinizdeki iyi niyeti öldürebilir. Egolu ve stresli insanlara karşı o iyi niyetimizi korumaya devam etmeliyiz. Neticede karakterli insanlar genelde iyi niyetini korumaya çalışan insanlardır. Ay- Venüs karesi ise Başkalarının sizin iyiliğinizi ya da gösterdiğiniz fedakârlığı görmezden geliyormuş duygusu hissettirebilir. Mümkün oldukça motivasyonunuzu düşüren insanlardan uzaklaşın. Dengesiz bir ruh hali, doyumsuzluk, aşırı alınganlık, sinirlilik, kıskançlık ve sağı solu belli olmayan tutkular sergileyebilirsiniz. Evlilikte veya ilişkilerinizde zorluklar yaşayabilirsiniz. Bu noktada şartları daha da zorlaştırmayın. Aile duygusu ile eşiyle ilişkisi arasında ve annelik rolü ile sevgili rolü arasında çelişik duygular hissedebilirsiniz. Öğleden sonra Ay-Neptün kavuşumu ise sizi çevrenize karşı duyarlı ve düşünceli yapacak. Aynı zamanda sizde bu duyarlılıklarla karşılaşabileceksiniz. İlişkileriniz adına duygu ve düşünceleriniz uyum içinde olabilir. Bu hissiyatınızı başkalarının hayatlarını kolaylaştırmak için kullanabilirsiniz. Aşırı olumlu iyi davranışlarınıza karşı bazı sert tepkiler alırsanız hemen kırılmayın.
Gelelim günün Tavsiyeli hikâyesine;
Depodaki fareden dünya çapında bir çizgi kahraman çıkardı 1901 yılında ABD'nin Chicago kentinde doğdu. O kadar fakirdi ki karnını doyuracak parayı dahi bulamıyordu. Babası çok hastaydı. Annesi oğlu Disney'e güveniyordu. O da ne iş bulsa çalışarak yemek için para kazanıyordu. Aslında belli bir mesleği olmadığı için iş bulması da kolay değildi. Pek çok iş yerinden geri çevriliyor ancak gazete dağıtıcılığı ve ambulans şoförlüğü gibi geçici işler bulabiliyordu. Bu arada babasının durumu daha da ağırlaşmıştı. Babasının sırf yeterli parayı bulamadıkları için hayatını kaybettiğini düşünen Disney bu yüzden uzun süre kendini suçladı.
Bu arada gözüne çarpan bir ilandan esinlenerek bedava sanat kurslarına katıldı. Çizimini geliştirdi. Bazı ajanslara minik çizgi filmler çizdi ama para kazanamadı. Hollywood'a gidip şansını denemeye çalıştı. Birçok çizim yapmasına rağmen bir türlü tutturamıyordu. Hâlâ parasızdı... Ama bu meteliksiz gecelerden biri, ona hayatını değiştirecek yaratığı getirecekti. Geceleri çalıştığı bir depoda minik bir fareyle tanışmıştı. Onunla ekmeğini paylaşıyor, dakikalarca seyrediyordu. Farenin dans eder gibi ilginç hareketler yapması Disney'e ilham verdi ve bir gece onu kâğıda çiziverdi... Dünya çocuklarının sevgilisi Mickey Mouse işte o gece doğdu. Walt Disney artık ünlü ve zengin bir adamdı.
Dememiz o ki; bazen yaşadığınız olumsuzluklar içinde çözümler barındırır. Sadece çözümler ve mucizeler şikâyet ettiğiniz yere gelmez. Bu sizin bakış açınızla ilişkilidir. Görmeye çalışın veya farklı yollar arayın.
Paylaş