Herkes kendi talihinin mimarıdır

24 Haziran haftasına giriş yapıyoruz.

Bu hafta hem haziranın son haftası hem de güneş tutulmasına ilerlediğimiz son hafta diyebiliriz.

Öncelikle arkamızda artık bir seçim gündemini geride bırakıyoruz. Hem yeni bir başlangıç hem de yeni bir toparlanma süreci olduğunu düşünüyorum.

Geçen hafta yazımda paylaştığım gibi 2005 ve 2008 yılından bu yana dönüşümün içerisine girmiştik. Bu dönüşümü daha savruk ve başı buyruk yapıyorduk. Artık Satürn gezegeni kurallarını ortaya koydu ve tüm gücüyle değişimi getirmeye başladı diyebiliriz. Bu ülke yönünde bu şekilde olurken kendi kişisel hayatlarımızda da benzer nitelikler taşıyacaktır.

Başından beri siyaset ile ilgili yorumlar yapmadım. Herkes bunu bekledi. Bir sürü mesaj geliyor yok kutlamadınız yok şöyle yaptınız, yok onu paylaştınız, yok bunu paylaşmadınız. Ben siyasette soğuyalı çok oldu. Çünkü siyaset benim bakışımda her zaman hizmet etmek istediğimde önüme çıkan bir engeldi.

Ben 15 yılını belediyecilikte devirmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki umarım her şey böyle güzel başladığı gibi adil ve hakkaniyetli devam eder.

Allah rahmet eylesin ananemin kardeşine sürekli sorarlarmış gelininle aran nasıl diye?

O da sürekli “şimdilik iyi” dermiş. 

Herkes dermiş 30 yıllık gelinin niye şimdilik iyi diyorsun. 

Çünkü “şimdilik iyi” dermiş.

Bizim belediyecilikte de durum aynen budur.

Ne olduğunu anlamazsınız.

Başınıza gelmeyen kalmaz.

Hele ki son 15 yıllık tecrübe deneyimlerimle, eğitim durumumla veya yaptığım projelerime rağmen belki de kişisel yeteneklerime rağmen o kadar verimsiz geçti ki… 

Daha iyi şeyler yapabilecekken mobbing ve kişisel egolarla savaş verdim. En sonunda baktım yollar kapalı bir şey yapamıyorum. Sistem için fazla zeki ve akıllı olduğum söyleniyor bende sisteme dahil olmadan hareket edip kendi alanımda çalışmalar yürütme kararı aldım.

İşte kendime yatırım yapmamla geldiğim sonuç ortada.

Eğer iyi ve öngörülü bir başkana denk gelip bu yatırımı devlete vermeme izin verseydi toplumsal olarak hizmet sonuçları da ortada olacaktı. Sonuçta kendime yaptığım yatırım referans alınacak olursa bu şekilde değerlendirilebilir.

Bu yüzden hizmet ve siyasetin kol kola gittiği yerlerde hiçbir şeyden çok fazla büyük beklentiler içerisine girmek doğru değil. Sistem işi bilenler üzerine ya da liyakat sahipleri üzerine değil, kişilerin güvendiği kişiler üzerine kurulmuş. 

Sizde eğer sistem içinde çalışkan, yetenekli, becerikliyseniz potansiyel tehlikesinizdir.

Kural budur.

Şimdi seçim bitti. Coşku güzeldi her şey harikaydı.

Bundan sonrası neler olacak?

Sizlerden ricam belediyelere gidin ve müdürlerle ya da başkan yardımcıları ile çay için, sohbet edin.

Bakalım yapabilecek misiniz?

Bakalım, nasıl karşılanacaksınız? 

Hani kızıyorsunuz ya makbuz kesen memur size ters yaptı ya da agresif konuştu diye?

İşte onun arkasında dönen olayları biliyor musunuz?

Müdürü ayağa kalkmadı diye yediği azarı, biliyor musunuz?

Peki, o müdürü kim oraya getiriyor?

Şöyle gidin dolaşın bölgenizdeki belediyelerde ne hizmetler var neler oluyor?

Tanışmak isteyin. 

Sosyal medyada her şey güzel olacak ya da yok toplanın bir yere gitmiyoruz hastagleri ile kime ne ispatlamaya çalışıyoruz bilmiyorum ama bundan sonra gerçekten bir şeylerin güzel olması sizlerin elinde olacak. Belediye seçimleri ile sadece oy vererek ilgilenmeyin. Belediyelerin içlerine de girin ve ilgilenin.

Binali Yıldırım seçim vaatlerinde 39 ilçede istihdam merkezi kuracağını yazıyor. Binali Bey’in kurduğu ekip içinden ya da danışmanlarından biri de çıkıp demiyor ki siz zaten 22 tane istihdam Merkezi kurdunuz ve son 7 yıldır hizmet veriyorsunuz. Şu kadar kişiye de istihdam sağladık vs… Liyakatsiz bir ekibin, tecrübesiz kişilerin getirdiği finaldir. Güvenilirlik üzerine kurulsa da sistem yine en güvendikleri yok edebiliyor insanları.

Mesela ben şu an bir kariyer istihdam projesini yönetiyorum.

Geçtiğimiz hafta 10 kişiye yakın insana iş bulduk.

Gözlerindeki mutluluğu ben sizlere anlatamam.

Ne hikayeleri var, dinleseniz tüyleriniz diken diken olur.

Yazıyorum o hikayeleri okuyacaksınız… 

10 firma ile iş alımı hususunda ihtiyaç tespiti yaptık ve bizle iş birliği yapma kararı aldılar.

 Oturuyorum tek tek özgeçmiş okuyorum ve içlerinden kendimce tespitler yapıyorum sonra o kişiyi arıyorum diyorum ki, bakın bu iş tam sizlik.

 -Yok ben yapamam diyor.

-Diyorum olur mu yapamam bak imkanları bu, şunu şöyle yaparsın, şu belgeyi al. 

Aaa, hiç düşünmedim ben diyor ertesi gün başlıyor. 

Bunlardan haberiniz var mı?

Desenize bunlardan, bunları yapanların bile haberi yok. 

Bir işi yapmak için gönlünüzü vermek lazım dostlar, hakkını vermek lazım.

Gün sonunda faydalı olmak ve işe yaramak lazım. 

Bilmem şu kitap yazmış hooopp hadi onu eleştirelim,

Bilmem onun şunla ilişkisi varmış, hooppp hadi onu linç edelim,

Bilmem filan şunu demiş haydiii koşşş ona girişelim. 

Yahu kimse işsizden, açtan, umutsuzdan, hayalleri yıkık insandan bahsetmesin. Değişim içinizde başlasın. 

Empati yapın, sahip çıkın, insani olun. 

Ekrem başkan o kadar empati yapan biri ki şunu söyledi: “Cumhurbaşkanıyla uyumlu çalışmak için elimden geleni yapacağım, kaygılanmayın.” 

Bir kesim hemen yuhluyor, başkan da onları durdurmaya çalışıyor.

Yahu yapmayın gözünüzü sevim…

Bu da bir kibirdir…

Saygılı olun.

Uzlaşmacı olun. 

İlber hocanın dediği gibi “herkes kendi talihinin mimarıdır.”

Geçmişe dönüp baktığım da bazı şeylerin neden olmadığını şimdi daha iyi anlıyorum. Kader de sizleri tanımak varmış.

İyi ki varsınız.

Gökyüzünde neler oluyor? 

Bazı konularda alınganlık yapmamalısınız. 

Ay Balık burcunda ilerliyor. Bugün korktuğumuz konularla yüzleşmekten çekinmemeli ve karamsar olmamalıyız. Kararsızlık çektiğimiz konuların sebebini bulmalı ikili ilişkilerimizde uzlaşmacı olmalıyız. Gerçek sandığımız olayların iç yüzünü görebiliriz. Kendinize karşı biraz daha anlayışlı olmalısınız. Venüs-Neptün karesinin kesinleşmesiyle beraber hayalindeki aşkı sorgulayabilir ya da aşk açısı çekebilirsiniz. Hayalinizdeki aşkın hiçbir zaman sizi bulamayacağını düşünerek ya da asla hayalinizdeki kadar çok para kazanamayacağınızı düşünerek kendinizi eleştirip manipüle etmemelisiniz.

Mutlu günler diliyorum.