Paylaş
Artık eylül ayına giriş yapıyoruz. Tempolu ve hareketli günler önümüzde var. Stratejik ve planlı ilerleyenlerin kazandığı bir süreç başlıyor.
Ay bugün boğa burcunda ilerliyor ve Uranüs gezegeni ile bir kavuşum gerçekleştiriyor. Bu durum ani gelişmeleri ve sürpriz haberleri yaşamınıza dahil edebilir. Güneş’in ay ile kurduğu olumlu kontakla fırsatlara açık olduğumuzu işaret ediyor. Özellikle kariyer hedeflerimizi belirlemek ve bu noktada ilerlemek adına harika bir gün.
Hayatınızla ilgili uzun zamandır veremediğiniz kararları, bugün verebilmeniz için gerekli sebepleri bulabilirsiniz. Çalışma ortamınızda yeni sorumluluklar size verilebilir veya işinizde terfi edilebilirsiniz. İş yaşamınızda önemli bir projenin kabulü veya aniden gelen başarı sizleri şaşırtacak noktada olabilir.
Hemen adapte olmalı ve daha iyisini yapmaya odaklanmalısınız. Hedeflerinize ulaşmak için özgüveninizi ve iyimserlik duygularınızı yüksek tutarak başkalarına da ilham verebilirsiniz.
Gelelim günün tavsiyeli hikayesine;
İbrahim Ethem Hazretleri, tâcı tahtı terk ediyor, Seneler sonra Kendi YAPTIRDIĞI camide yatsı Namazı kılıyor, Dışarıda kar var, hava çok soğuk, "Şurada kıvrılayım da sabah olunca giderim” diye düşünüyor, Caminin bekçisi geliyor...
Bekçi: “Ne yapıyorsun burada” diyor...
İ. Ethem: “Müsaade et şurada yatayım, Sabah Namazından sonra gideceğim” diyor,
Bekçi bacağından tutuyor onu ve “İBRAHİM ETHEM SENİN GİBİ ÇULSUZLAR İÇİN YAPTIRMADI BU CAMİYİ” diyor ve bacağından sürükleye sürükleye, kafasını merdivenlere vura vura atıyor onu dışarıya...
İbrahim Ethem “Ben bu camiyi yaptırdım” diyemiyor KİBİR olur diye, Çaresiz şehre gidiyor, Her taraf kapalı, sadece bir yer açık, bir ekmek fırını.... Kapıyı çalıyor ve sabaha kadar oturma müsaadesi istiyor, Orada çalışan işçi “Geç otur” diyor, Aradan bir-iki saat geçiyor, Sabah ezanı okunmaya başlıyor, Okunduktan sonra işçi dönüyor...
“Hoş geldiniz nereden gelip nereye gidiyorsunuz isminiz ne?" diyor
İbrahim Ethem de:
“Ben iki saattir burada oturuyorum şimdi mi geldi aklına sormak” diyor...
Fırıncı “Ben bu fırında işçiyim, İki çocuğum var, iki de yetime bakıyorum, Ben onlara şimdiye kadar haram lokma yedirmedim, Senin geldiğin vakit benim mesai saatim dahilindeydi, Ezan okundu mesaim bitti, Seninle istediğin kadar konuşabiliriz, şimdi kazancıma haram karışmaz” diyor...Yani doğru olanı ve inandığını yapıyor.
İbrahim Ethem “Sen ne güzel adammışsın, Sen Allah’tan bir şey isteyip de olmadığı vaki oldu mu..?” diye soruyor,
“Ben Allah’tan ne istediysem verdi, Fakat Allah’tan bir şey istedim, Onu bana vermedi,
İbrahim Ethem soruyor: Nedir o ?
Allah’a yalvardım, bana İbrahim Ethem Hazretlerini göster diye, bana onu göstermedi” diyor...
İbrahim Ethem hazretleri hafif bir tebessüm ederek derki: Ey kalbi güzel kardeşim, o Allah öyle büyük ki “İbrahim Ethem’in bacağından sürükleye sürükleye, kafasına vura vura getirir sana gösterir, sen yeter ki yürekten iste, kalbini doğru tut, iyi insan ol der ve fırıncı gözyaşları içinde kalır.
Dememiz o ki; Sizler iyi olmaktan, doğru durmaktan asla vazgeçmeyin. Şartlar sizi ne noktaya getirirse getirsin. Bazen sesiniz duyulmuyor gibi gelir ama gerçekten yaratıcımızın bizden daha iyi plan yaptığını unutmamalısınız. Silin gözyaşlarınızı. Herkes yaşattığını yaşayacaktır.
Gönlünüzden geçenin hayrınıza olması umuduyla.
İyi hafta sonları….
Paylaş