Paylaş
Gökyüzünde şu sıralar güneş patlamaları gerçekleşiyor. Gökyüzü bilimcileri bu manyetik olayı çok önemsiyor. Her ne kadar insan üzerindeki etkisi bizi bağlamaz deseler de okuduğum tüm makalelerde insanların aşırı öfkeli ve kontrolsüz olabilme ihtimalinden söz ediyorlar. Elektrik kesintileri, teknolojik cihazların bozulması ve aşırı ısınmaların söz konusu olacağı konuşuluyor. İçimden bir ses hani ilgilenmiyordunuz ne olduuuuuu diye yüksek sesle sorma ihtiyacı içerse de güneş patlaması olduğunu duyup kendimi kontrol etme fikrine büründüm :)
İster inanın ister inanmayın bu gezegen içinde yaşıyorsak dünya dışında olan her manyetik olayın etkisi altındayız. Dün akşam kavga eden alt komşunuzun seslerini duyarak uyuduysanız bugün biraz daha kaygılı kalmış olabilirsiniz. Ya da patronunuz covid olduysa sizde acaba bana da geçti mi diye düşünmek durumunda kalacak gerekli huzursuzluğu içinde taşıyacaksınız. Yani demek oluyor ki gökyüzünde olanın bana nasıl etkisi olsun gibi beylik laflar etmeye pek gerek yok. Çünkü gökyüzüne gelene kadar çevrendeki insanların sana ettikleri bile yeterli geliyor. Çünkü sen bir dünyasın ve çevrendekiler gezegen…
Astroloji burada çevreyi hedef alıyor. İnsanlar nasıl bir psikolojide olabilir ya da bilinç seviyem ne düzeyde olacak.
Hani bir laf var ya: “Şimdiki aklım olsaydı”
Hayatınızdaki bazı anları büyük başarı ve refah getirdiğini, bazılarının ise üzüntü ve keder getirdiğini biliyorsunuz.
Peki neden böyle şeyler birdenbire oluyor? Tüm bu olayların sorumlusu nedir?
Yaşam döngüsü kaçınılmaz olduğu için iyi veya kötü aşamalarla karşılaşmamamızda kaçınılmazdır. Hayatın gerçeğini gerçekten tanımlayan bir söz vardır:
'Hiçbir şey kalıcı değildir' sonsuza dek…
İyi ve kötü aşamalarınız, mevcut ve önceki yaptıklarınızla derinden bağlantılı zaman çizelgeleridir veya sadece şansınızın, talihinizin veya hatalarınızın bir temsilidir.
Bu bulutluluk durumunda astroloji, bağlantıları belirlemenize ve buna göre plan yapmanıza yardımcı olacak bir ortak olabilir.
Astroloji, sorunlara karşı büyük bir çözüm olmayacak ama kafanızdaki sorulara cevabınız olabilir. En profesyonel halinize dönüşmeniz için onlarla savaşmanıza yardımcı olacak bir araçtır.
Aşkın Nur Yengi şarkısında diyor ya: “Bir zaman hatası” işte belki de tüm problem budur. Geleceğe dönüş filmini çok severim. Orada zaman arabasına binip gidiyor ya ve diyor ki “seninle başka zamanda tanışacağız martini”
Astroloji, yeteneklerinizi ve özelliklerinizi geliştirmeniz ve sizi gerçek büyümeye hazırlamanız için size rehberlik edecek bir platformdur. Ofiste patronunuzla sorunlarınız olduğunda veya eşinizle küçük sorunlar yaşadığınızda veya açıklanamayan mali kayıplar olduğunda kötü bir aşamadan geçtiğinizde ya da her şey harika giderken bunların hepsinin size ne anlatmak istediğinin göstergesidir. Hayat duyumsanması gereken bir yerdir.
İdeal bir durumda kolayca çözülebilecek, ancak yine de devam eden bu açıklanamayan nedenler için doğru bir anlatıma ihtiyacınız var. Yapabileceğiniz şey, eylemlerinizi saatin ihtiyacına göre optimize etmektir. Astroloji, bu sorunları engellemeye yardımcı olmak yerine bazen nerede vurmanız ya da nerede geçip gitmeniz gereken silahınızdır. Astroloji, sosyal ve kişisel ihtiyaçlarınızı ve sorunlarınızı anlamak için önlemler ve karşı önlemlerinizi almanıza yardımcı olacak bir kalıcı çözüm geliştiren bir sanattır.
Astrolojiyi sürekli fırsat oldukça anlatmayı tercih ediyorum. Geçen gün bir okuyucum mail atmış. Erkek arkadaşımı inandıramıyorum. Benimle dalga geçiyor ama savunamıyorum da ne olur Aygül Hanım ona inandıracak bir mail atın bana okutayım demiş. Çok hoşuma gitti tebessüm ettim ve ona mail attım.
Kısaca şöyle dedim: Astrolojinin o kadar çok işi var ki inan onlarla hiç ilgilenmiyor. Astroloji bir inanç değil. Sadece tanışma zamanı gelmemiş. Acele etme. Bunun da bir zamanı var. Bu işte nasip işi. Allah bir ilmi insana verirken ve sunarken nasibinde olması da çok önemli. Belki bunu doğru kullanamayacak belki bunu bilmemesi gerekiyor. Bilmek sorumluluktur. İyi insanlar böyledir. Uykudan uyanır diğer üşüyenlere yalvarır. Ne olur uyan donma demek ister. Ama herkesin bir bilinç seviyesi ve bir uyanış zamanı vardır.
Enam suresi 59.ayette şöyle der:
(Ne var ki) Gaybın (bütün) anahtarları (şifreleri ve projeleri) Allah’ın katındadır. Onları Allah’tan başkasının bilmesi imkânsızdır. Sadece seçtiği nebilerine ve velilerine dilediği kadarını gösterip aydınlatır. O, karada ve denizde (büyük küçük) ne varsa hepsini bilip durmaktadır. O’nun ilmi (ve iradesi) dışında bir yaprak bile (dalından) kopmamaktadır. O, yerin (derin ve gizli) karanlıkları içindeki (en küçük bir tohum) tanesini bile bilip (her şeyi kudret avucunda tutmaktadır). Yaş ve kuru (DNA hücrelerinden galaksilere kadar âlemde) ne varsa her şeyin (plan ve programı) bir Kitabı Mübin’de kayıtlıdır. (Allah’ın sonsuz ilminde ve İlahi bilgi merkezinde saklıdır).
Kendinizi şu sıralar çok bunalmış ve yeterli göremiyor olabilirsiniz. Belki bir uyanma zamanı gelmiştir. Yanlış hayat doğru yaşanmaz. Bazı kararları vermek zorundasınız. Zor olsa da sizi boğsa da kendinizi tanımaktan ve uyanmaktan korkmayın.
Venüs-Mars kavuşumu Aslan burcunda bugün tam derecelerde!
Öz yeterliliğinizi asla kaybetmeyin!
Hayatınız içinde bulunacağınız eylemleri iyice düşünün bunları tasarlayın ve bir eylemin nasıl sizi ileriye taşıyacağını unutmayın. Gerekli yeteneklerinizin farkında olun. Yengeç burcunda gerçekleşen gökyüzü olayları çok kolay değildir. Çünkü duygular savunmasızca yüzeye vurur. Bunu kontrol etmeyi öğrenmiş olanlar kendilerini iyi hisseder. Öğrenmemiş olanlar yere serilmiş gibi hisseder. Kendinizi umutsuz bir hayatın parçası haline getirmekten vazgeçin.
Şu sıralar aşk acısı da çekiyor olabilirsiniz. Her şey bambaşka olabilirdi öyle değil mi?
Zaman her şeyin ilacı diyen birisi olduğu vakit daha cümlesini bitirmesine izin vermeden kafasına ne bulursanız fırlatın :)
Evet gerçekten de zaman her şeyin ilacı, zamanla düzeleceksiniz ama bunu şu an duymaya ihtiyacınız yok.
Acıyı yaşamayı ertelemeyin, reddetmeyin bunu, başınıza geldi artık kaçış yok, aksine üstüne gidin, derinlere bir yerlere gömerseniz sonra ansızın bir yerde dikilir karşınıza çok daha fena olursunuz. Tabi yaşadığınız bir aşk acısı mı ya da bir kuyruk acısı mı bunu da ayırt etmek gerekir. İstişare kurulu yani en yakın arkadaşlar bunu size ayırabilir. Verebilecek bir tavsiyem yok ama söyleyebileceğim tek şey her şey olur, her şey büyür, her şey geçer, hayat kalır...
Bir insan duyduğu her hissi, ruhundan kopup gelen her coşkuyu, hatta kardeşçe duyduğu acıma ve şefkat duygularını açıklamaya zorunlu mu?
Dostoyevski ne güzel demiş: “Her şeyi çok ciddiye aldığınız için ömür boyu mutsuz olacaksınız…”
Mutlu günler diliyorum…
Paylaş