Paylaş
Hayatı ne kadar anlık yaşıyoruz öyle değil mi? Zaman tüm hızıyla yine akıp geçiyor.
Bütçe planlaması alanında dünyanın her tarafında kabul edilmiş bir ilke vardır: Diğer faturalar ödenmeden önce, ilk ödemeyi kendinize yaparsınız bu kendinizi bir çeşit alacaklı olarak düşünmektir.
Finans felsefesinde mantık şudur; Kendi alacağınızı başkalarına yapılacak ödemeler tamamlanana kadar beklettiğiniz taktirde, size hiçbir şey kalmaz. Sonuç olarak siz hep kendi alacağınızı ertelersiniz ve sıra size geldiğinde iş işten geçmiş olur.
Şimdi bunu kendi iç dünyanızla benzetip kullanabilirsiniz. İç dünyanınız inmek için tüm sorumluluklarınızın ya da işlerinizin bitmesini beklerseniz buna hiçbir zaman eğilemeyeceksiniz.
*
Bunun için kendinize gerçekten önem verip bir takvim kurun ve deyin ki kendimle şu saate toplantım var. Hiçbir şeyi kabul etmiyorum. O saatte kendimi dinleyeceğim. Bu sanki gerçek bir randevu gibi programınıza dahil olursa işe yarıyor. Bir saat bile erken kalkmanız, fazladan dua etmeniz, fazladan kitap okumanıza ya da neyle fazladan uğraşmak istiyorsanız ona dönüşebiliyor. Bir arkadaşım sadece kendine zaman ayırabilmek maaşının hepsine bebek bakıcısı tutmuştu.
Herkes ona akıl verdi. Ayrıl işten ve çocuğuna bak diye.
Aldığın maaşı nerdeyse bakıcıya veriyorsun diyorlardı. Hiç umursamadı. Aksine bir yıl gerçekten bunu yaptı. 1 yıl sonunda kendindeki değişim ve kurduğu kendi işiyle maaş kavramından ayrıldı. Aynı zamanda bakıcısının yanına başka insanlara da iş imkânı sunacak şeyler yaptı. Çocuğuyla daha konforlu ilgilenebildi. Şu an çevrenizde başarılı olduğunu düşündüğünüz herkes emin olun ki sizden ya daha fazla erken kalkıyordur ya da kendine iyi bir plan yapmıştır.
27 Nisan Akrep Dolunay’ına doğru ilerliyoruz.
Bu ifadeyi iyi anlayın “Nereye giderseniz, siz oradasınız”
Nereye giderseniz gidin kendinizi de götürmeyi ihmal etmeyin. Bu ifadeyi benimsemekle her an her yerde olmayı istemekten vazgeçebilirsiniz. Bu dolunayda en çok istek ve tutkularımızı sorgulayacağız. Sanki o partnerle olursanız her şey mükemmel olacak ya da o işe kabul edilirseniz hayatınızda her şey yoluna girecek gibi…
Oysa bu doğru değildir.
Hiçbir durum sizin kendinizi bulmanızdan üstün değildir.
Özetle siz korkutucu zihinsel alışkanlıklarınız varsa, kolayca huzursuz olup sinirleniyorsanız çoğu zaman öfkeli ve kırgınsanız ya da sürekli halinizden şikayetçiyseniz nereye giderseniz gidin bu yönleriniz peşinizden gelecektir. Problemlerinizin ve ihtiyaçlarınızın daha derinine inin.
Hayatın da tıpkı bir otomobil sürmek gibi olduğunu hatırlayın. Dışarıdan içeriye doğru değil, içeriden dışarıya doğru olduğunu anladığınızda güzel şeyler olmaya başlayacak. Şimdi bulunduğunuz yerde nasıl huzur yakalayabilirsiniz ya da neden mutsuzsunuz bunu düşünün. Bu alanda huzursuzsanız ve burayı terk ettiğinizde huzurlu olacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu iş yine geçmişte ödenmesi gereken faturalarınız varken şimdiki faturayı ödeyip elektriğinizin açılmasını beklemekten fazlası olmuyor.
Bugün saat 16:10’dan sonra önemli görüş ve planlarınızı harekete geçirin.
Yaşama yeniden başlayabilir ve yeniden kendinize bir düzen kurabilirsiniz. Bazen düzen kurmak için büyük bir düzensizlik içinden geçmeniz gerekir. Bir yerden başlayacaksınız. Gözünüzde yaşlar olsa da elinizle sileceksiniz. Sonra kahve makinesinin yanına gidecek ve kahvenin tuşuna basarken gözünüze bir şey kaçmış gibi yine gözünüzü sileceksiniz.
Sonra gökyüzüne bakacaksınız. Sonra spor ayakkabılarınızı giyip kulağınıza kulaklıklarınızı takıp gözlerinizi kapatıp en sevdiğiniz şarkıda yaşadığınız için ve gerçek bir güce sahip olduğunuz için kendinize yeniden inanacaksınız.
Sonra yine gözleriniz dolacak. Orası tam başkalaşım anı…
Sizi oluşturan ve tasarlayan an…
Neden mi?
Çünkü o zaman güneş ışıkları göz bebeklerinize kadar dolacak. Kalbinizin inancı artacak. Güneşe bakıp bağırarak (tabi çevreyi de kontrol etmek lazım) yapacağım ve kendimi bulacağım diye haber vereceksiniz.
Zorluklara, endişelere veya acımasızlara karşı durmak inandığınız fikrin peşinden koşmak hep bu sevdaya dahil kalacak…
Çünkü yarın yaşayacak mıyız inanın bilmiyorum.
Yarını bilmekte istemiyorum. Ben sadece iyi günlerin o an olduğuna inanıyorum.
Hep o anlar iyi olsun diye sürekli kondisyon tutuyorum.
Ruhunda fit kalması lazım öyle değil mi?
Ruhunda kas gücünü arttırmak gerekli…
Bunun için astroloji harika bir araç…
Yeniden başlayabiliriz…
Yaşamak buna değer…
Mutlu günler dilerim…
Paylaş