Bizde Allah isteyince, kuşlar filleri yener azizim…

Ekim ayının son haftasından sıcacık bir merhaba gönderiyorum. Bu hafta oldukça hareketli başlıyoruz. Gündemimiz yoğunlaşıyor. Bugün Mars Terazi burcuna ve Güneş Akrep burcuna geçiş yapıyor. Mars Terazi burcunda pek mutlu değildir ve doğasını gerçekleştiremez. Bu yüzden bugün haftaya motivasyonumuz düşük başlayabiliriz.

Haberin Devamı

Güneş imzasını 21 Kasım'a kadar akrep burcunda atıyor. Akrep derinlik, samimiyet ve aşırı duygu belirtisidir. Bu dönemde samimiyetsiz ve vasat kişileri hayatımızdan eleriz. Bu döngü esnasında meselelerin dibine kadar eğilme arzusuna sahibiz. Bastırılırmış çıkarlarımız veya gizli kalan tabularımız ile yüzleşiriz. Güneş Terazi burcundayken eşitlik ve adalet için gayret gösterdik amâ Güneş Akrep burcuna geçince içgüdüsel olarak hayatın pekte adil olmadığını savunabilir artık verdiğimiz mücadeleyi daha farklı tarzda geliştirme cesareti içinde olabiliriz. Yani oyunu kurallarına göre oynamıştık ama yeteri kadar anlaşılmadıysa stratejide hızlı bir değişime gireceğiz.

Akreplerin enerjisi, genellikle tutkulu, güçlü iradeli ve yoğun olarak kışkırtıcıdır. Oldukça iyileştirici ve dönüştürücü bir enerji olarakta kullanılabilir.

Haberin Devamı

Bugün aynı zaman da Mars Terazi burcunda bir ay boyunca hareket etmek için giriş yapıyor. Bu alanda pek rahat olduğu bir durumda olmaması ile birlikte bizlere bazı kararlar verdirtecektir. Bunları anlamayı seçersek bu süreci iyi yönetebiliriz.

Terazi barış, uyum ve dengeyi bize anlatır. Mars savaşmayı ve mücadele etmeyi bize sunar. Örneğin siz evinizi soymuş biriyle gidip uzlaşma sergileyebilir misiniz? Cevap hayır ama belki bunu yapmanın gerektiği bir dönem olabilir.

Yaşamsal döngülerimiz ve nedenlerimiz bizlere seçim şansı verir. Dengelerin oldukça şaşırtıcı bir şekilde değişeceğini göstermektedir. Bu transit geçişinden maksimum düzeyde fayda görmek isterseniz,

- Başkalarının özgürlüğü içinde harekete geçin. Bunu sadaka vermek gibi düşünün.

- Bitmesi gereken bir ilişkiyi nezaketle ve saygı içerisinde bitirebilme gayretini gösterebilmelisiniz.

- Ortaklıklar ve denge içeren konuların konuşulup değerlendirilmesi için oldukça uygun bir dönem.

Adalet bir gün hepimize lazım olacaktır. Eğer siz özgürlük alanı içerisindeyken bu dönemde birine yardım etmiyorsanız ilerde aynı döngüde aynı duyguları anlayacak duruma gelebilirsiniz. Karma oluşturmayın.

Ay gün genelinde Yay burcunda hareket edecek. Biz de daha fazla özgürlük, genişlik ve gerçekleri bilmek isteyeceğiz. Merkür-Chiron meydan okuma açısı kişisel hayatımızdaki kuralların üzerimize yarattığı baskı ile gereksiz endişe ya da suçluluk duygusundan dolayı bazı hatalar yaptırabilir. Özenli olmakta ve gelişen süreci anlamakta gayret göstermeliyiz.

 

 

Haberin Devamı

Gelelim günün tavsiyeli hikâyesine;

Bu hepimizin bildiği bir hikâyedir ama bu haftaya yakışan ve hatırlanması gereken bir hikâyedir.

Habeşistan Krallığı'nın Yemen valisi olan Ebrehe, milâdî 570 yıllarında San'a şehrinde, 'Kulleys' adı verilen muhteşem bir kilise yaptırmıştı. Maksadı, Kâbe ziyaretine rağbet gösteren Arapların ziyaretlerini oraya çevirmekti. Bu duruma tepki gösteren bir adam da, gecenin birinde Kulleys'e girip içine pislemişti. Bu hakarete çok öfkelenen ve koyu bir hıristiyan olan Ebrehe, gidip Kâbe'yi yıkmaya karar verdi. Topladığı onbinlerce asker (altmış bin olduğu söylenir), Mahmud adlı büyük bir fil ve daha başka fillerle Mekke'ye doğru yola çıktı. Önüne çıkan bazı kuvvetleri de mağlup ederek ilerledi. Taif şehrine gelince askerlerin bir kısmını Mekke'ye gönderdi. Onlar da Peygamber s.a.v.'in dedesi ve Kureyş'in reisi Abdülmuttalib'in iki yüzü aşkın devesiyle ahalinin hayvanlarını sürüp götürdüler.

Bu olayın peşinden Abdülmuttalib, gidip Ebrehe'yle görüştü, develerinin geri verilmesini istedi. Ebrehe dedi ki:

- Benden develerin istiyorsun da, Kâbe'den hiç söz etmiyorsun. Halbuki ben onu yıkmaya geldim.

- Ben develerin sahibiyim. Kâbenin de onu koruyacak sahibi vardır!

Bu görüşme sonunda develer geri verildi. Mekke halkı bu güçlü orduyla savaşamayacağı için, anlaşma gereği dağlara çekilip neticeyi beklemeye başladı.

Ebrehe ordusu büyük fili önden sürerek Mekke sınırına dayandı. Kâbe'yi halatla bağlayıp fillerle çekerek yıkmak istiyorlardı. Bu sırada Ebrehe'nin yol kılavuzlarından Nüfeyl b. Habib, koca filin kulağından tutarak şöyle bir şey söyledi, sonra da koşarak dağa çıktı:

- Ey Mahmud çök! Sakın ileri gitme, sağ salim geriye dön!

Mekke'ye girişte büyük fil direndi, zorlanınca yere yattı. Onu bir türlü Kâbe cihetine yürütemediler. O anda sürü halinde ebabil kuşları ortaya çıktı. Her birinin ağzında ve ayaklarında nohut gibi birer taş vardı. Bu taşları ordu üzerine mermi gibi boşalttılar. Kime rastlarsa delip geçiyordu. Askerlerin çoğu öldü; 'Fil Ordusu' dağılarak Yemen'e döndü. Ebrehe de dönüşte öldü. Kâbe ise olduğu gibi kaldı. Kur'an'da Fil Suresi bu olayı anlatır.

Haberin Devamı

Dememiz o ki; Şartlar her an değişim gösterebilir. Kimseyi küçük görmeyin. İnsanlara insan oldukları ve Allah’ın yarattığı bir kul olarak yardımcı olun. Zulüme karşı sırf sizin düzeniniz bozulmasın diye karşılıksız kalmayın. Emin olun ki bir gün aynı durum ile sizde sınacaksınız. Tarih tekerrürden ibarettir. Eğer tarihten ders alıyor olsaydık emin olun tekerrür etmezdi.

Zulüm nedir?

Bir şeyi yerinde kullanmamak yeri olmayan bir yerde kullanmaktır.

Adalet nedir?

Bir nimeti yerine koymaktır

Mutlu günler dilerim…

 

Yazarın Tüm Yazıları