Paylaş
Bugün ay yay burcunda ilerliyor ve gökyüzündeki tüm başak burcundaki olan gezegenlere meydan okuyor. Bizde de duygular bir kaygan olabilir. Yani belki her zamankinden biraz daha hassas olabiliriz. Koşullar da baskı ve dediğim dedik insanların hareketleri ile karşılaşabiliriz.
Endişelerinizin belirli bir kaynağı var mı bunu düşünün?
Sadece bugün derin nefes al ve mutlu ol. Başka hiçbir şey yapmak zorunda değilsin.
Bugün daha fazla akıl almak, danışmak adına oldukça uygundur. Riskli işler içine girmek ve rekabet ortamlarında meydan okumak yapılabilecek en son şey olabilir. Bazen bir şeyi çok büyük bir tutkuyla istediğimizde sonun ne olduğunu düşünmeden o isteğimizin olması için saçma sapan yollara başvurabiliriz. Şu an öyle bir gün içinde olabilirsiniz. Bir şeyler denemek istiyorsunuz ama hangi yola dönmeniz gerekiyor emin değilsiniz gibi düşünün.
Bugün 3 kuralı uyguluyoruz:
- Mutsuzluk sizin yazgınız mı? Yaşamınızın bir anlamı olabilmesi için olaylardan dersler çıkarın. İçsel huzura kavuşun.
- İyimserlik sanatını öğrenin.
- Mutluluk ve minnettarlık duyun.
Gelelim günün tavsiyeli hikayesine;
Hoca bir gün karısına fındık almak istemiş, çünkü karısı ona fındıkla “fesenjan” yemeği yapmaya söz vermiş. Hoca en sevdiği yemeği beklemenin verdiği mutlulukla elini kavanoz ’un içine daldırmış ve bir elle alabileceği en fazla fındığı avuçlamış. Fakat elini kavanozdan çıkarmak istediğinde, elinin sıkıştığını görmüş. Ne kadar zorladı ve çevirdiyse de elini kavanozdan çıkaramamış. Normalde yapamayacağı şeyleri yapmış, ağlamış, inlemiş söylemiş. Fakat hiçbir şeyin faydasını alamamış. Hatta karısının kavanozu bütün gücüyle çekmesi de fayda sağlamamış. Hocanın eli kavanozda sıkışıp kalmış. Yeni birkaç girişimden sonra komşuları yardıma çağırmışlar. Herkes önlerinde oynanan bu oyunu büyük bir dikkatle izlemiş. Komşulardan birisi soruna şöyle bir göz atmış ve hocaya bu olayın nasıl olduğunu sormuş. Acıklı bir ses ve çaresizlik inlemeleriyle hoca olayı anlatmış.
Komşusu;
- “Söylediklerimi aynen yaparsan, sana yardım ederim,” demiş.
Hoca cevap vermiş: - “Beni bu berbat kavanozdan kurtarabilirsen, söz veriyorum, söylediğin her şeyi yapacağım.”
Bunun üzerine adam; - “O zaman kolunu kavanozun içine iyice sok, ”demiş
Elini kurtarmak isterken iyice içine sokması isteği hocaya biraz garip gelmiş, fakat söyleneni yapmış. Komşusu devam etmiş:
- “Şimdi elini aç ve tuttuğun fındıkları bırak.”
Bu istek hocayı çok üzmüş. Bu fındıkları en sevdiği yemek için istediği halde bırakmak zorundaymış. İsteksizce kendine yardım eden komşusunun söylediğini yapmış. Adam daha sonrada;
- “Elini kapa ve yavaşça kavanozdan çıkar,” demiş. Hoca söyleneni yine yapmış, elini kapamış ve kolayca elini kavanozdan çıkartmış. Fakat o kadar mutlu olmuş;
- “Elim şimdi serbest, ama fındıklar nerede?” diye söylenmiş. Tam bu sırada komşusu kavanozu almış, yan yatırmış ve hocanın istediği kadar fındığı çıkartmış.
Hoca gözleri fal taşı gibi açık, ağzı da hayretle açılmış bir şekilde seyretmiş;
- “Sen bir sihirbazsın,” demiş.
Dememiz o ki; aslında hepimiz sihirbazız ama işte bazen insan olayın kendi içindeyken kendi sihirbazlık yeteneklerini göremiyor olabilir. Mutlu günler dilerim.
Paylaş