Paylaş
Günaydın diyemeyeceğim çünkü bu sabah gün aymıyor…
Bugün gün yine kapkara oldu ama artık kendimize çok ciddi bir çeki düzen verilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
*
12 Eylül 2019 tarihinde “Halit AYAR” kardeşimizin adına bir yazı yazdım.
Unutuyoruz değil mi?
*
İnsan yazınca unutmuyor. Bir yere not alınca mutlaka önüne geliyor. Bende 12 Eylül’de içim yana yana bu yazıyı yazdım. Şimdi tarih 05 Aralık 2019 koskoca 4 ay geçmiş üzerinden ve biz bir adım bile ilerlememişiz. Bu yazıyı istiyorsanız okumayanlar yine okuyabilir. Link aşağıdadır:
*
Bir okuyucum bana çok güzel bir mail atmış. Bu yazının üzerine bana cevap yazmış, yorumlayarak özet olarak yer veriyorum.
*
“Aygül Hanım sizi tebrik ederim. En önemli toplumsal derdimize dikkat çektiniz.
Bataklığı kurutmak yerine sivrisineklerle mücadele etmeyi tercih ediyoruz.
Bir zamanlar kap-kaç tabir edilen suç çok yaygındı.
Şimdi var mı?
Çünkü cezası artırıldı, tutuklama sebebi sayıldı.
Bu suç minimum seviyeye indi.
Belirttiğiniz gibi bu ülkede suçlular dışarı kafasına göre çıkıp başka hayatları karartabiliyor.
Ceza hukukunu konjonktüre göre düzenlemenin ne kadar yanlış olduğu ortada. Avrupa Birliği müzakere hevesiyle hukuk sistemini rasyonel olmaktan uzaklaştırdık. Belirttiğiniz katil ya da katiller daha önce bu kadar suç işlemişler ve bugün sokakta geziyorlar ve bir cinayet işliyorlar. Bu kişiler daha önce işledikleri suçlardan salıverilmeleri için en azından ABD’de olduğu gibi yüksek kefalet ödemek zorunda olsalardı dışarıda gezebilirler miydi?
Her şeyden önce, ne şekilde olursa olsun şiddet suçlarını etkin şekilde cezalandırmalıyız.
Lütfen bu konuyu yazmaya devam edin.
Bu ülke suçlular için cehennem, düzgün insanlar için cennet oluncaya kadar kampanyaya devam…
Selamlar saygılar.
Değerli okuyucum zaman ayırıp bu düşüncelerini paylaştığı için teşekkür ederim. Bu konu burada bitmedi…Yeni başlıyoruz…Bundan sonra her gün bu köşede bunu yazacağım. Sizlerde fikirlerinizi ve düşüncelerinizi bana mail atın. Ne yapabiliriz?
Bu toplum için gerçekten ne yapabiliriz?
Üretmeyen, sağa sola sataşan insanlar olduk çıktık.
Disiplinize olursak bir şeylere hakkımız olur.
Eğitim sistemimizin acil değişmesi gereklidir.
Üretim olmayan bir eğitim modeli ancak insanlığı bu noktaya taşıyor.
Dünya değişiyor ve ne yazık ki biz ayak uyduramıyoruz.
Bir ülkenin kaderini değiştirmek için illaki birilerinden yardım beklememeliyiz.
Belki bu ülkenin kaderini sizin gibi birçok insan bir araya gelince değiştireceğiz. Biz iyi insanlar olarak daha fazlayız ve bunlarla başa çıkabiliriz. Sadece tepkisiz ve duyarsız kalmamalıyız…
Başında demiştim.
Yeni başlıyoruz…
Düzgün insanlar için cennet oluncaya kadar devam…
Mutlu günler dilerim.
Paylaş