Paylaş
Haftayı ortalıyoruz ve şunun şurasında 2020 yılına tam 10 günümüz kaldı. Geçenlerde ufak bir sosyal medya ile görüşümü paylaşmıştım. Sonrasında bir sürü mail geldi. Çok mutlu oldum. İnsan karşılığını bulduğu şeylerde hevesini daha da arttırıyor. Okuyucum öyle güzel ifadelerde bulunmuş ki beni çok mutlu etti. Betimlemeleri ve tarifleri öyle güzel ki…
“Canım Aygül Hanımcığım,
Aslında oturup size sayfalarca yazacaklarım, anlatacaklarım vardı. Bir gün işlerimi erkenden bitirip, oturup uzun uzun yazmak isterdim. Kısmette bu gece yatmadan önce hem iyi geceler hem de günaydın demek varmış size... Çok değerli Astroloji bilginizden çok, gönül naifliğinize hayranım ben. Böyle söyleyince hoş olmadı elbette, fark ettim. Şöyle söyleyeyim. Astrolojiye olan ilgimden dolayı tanıştım sizinle, ama sizde gördüğüm gökyüzü; şehirde görülen sönük yıldızlar gibi değil, karanlık ormanın içerisinde baktığım gökyüzü gibiydi. Her bir yıldız görünüyordu karanlıkta ve hepsi pırıl pırıldı...
İnsanlık takım yıldızı, büyüklenmemek gezegeni, bizden büyük Allah var yolu, kaderine vicdanının ışığında yol ver galaksisi diye uzar uzar gider...
Ben sizinle hayatı eyvallah ile karşılamayı öğrendim. Kanlı ay tutulması hayatımı nasıl etkileyecek demeyi bıraktım artık. Bu gökyüzü olayı bana neler öğretecek demeye başladım.
Son yazınızda biraz sitem etmişsiniz bizlere, içim dayanmadı...
Öyle haklısınız ki, ben ki sizi böylesine keyifle okurken, bugün ne yazmış acaba diye beklerken ben bile instagram hesabınızı açıp yazınız yayında mı diye bakıyorum.
Kızdım kendime... ah be kızım dedim... doğru söylüyor Aygül Hanım, neden buradan bakıyorsun dedim kendime...
Alışkanlıklar çabucak giriyor hayatımıza, Pavlov'un teorisi gibi üç defa yaptığımız şeye şartlanıyoruz adeta...
Söz bundan sonra Google’ den bakacağım yazılarınıza...
İyi geceler ya da günaydın.
İyi ki varsınız...
Seviyorum sizi …”
Yukarıda baştan aşağıya anlaşıldığım bir mektup var. Öyle böyle değil.
Güzel okuyucum ’un tüm yazılarımdan aldığı özeti bu şekilde yapması beni nasıl etkiledi anlatamam.
Aslında 2020 Yılını öyle güzel anlatmış ki;
Tüm özeti bu şekilde duruyor.
Satürn oğlak, Jüpiter Oğlak,
“İnsanlık takım yıldızı,
Büyüklenmemek gezegeni,
Bizden büyük Allah var yolu,
Kaderine vicdanının ışığında yol ver galaksisi diye uzar uzar gider...” Teşekkür ederim…
Koskoca bir yılın sonuna doğru ilerliyoruz.
Gökyüzünde her zaman çeşitli etkileşimler olacak ve sürekli dolunaylar, yeniaylarla başa çıkmaya çalışacaksınız. Astroloji yorumlarını dinlerken eğer bir burç için evliliğinizde sorunlar çıkabilir deniliyorsa ve siz o sırada hamile olup bunu okuyorsanız hemen kaygı içinde olmamalısınız. Bu genel bir yorumdur ve sizi tek başına bağlamaz. Böyle bir durumda mantıklı bir düşünme süreci içinde olmalısınız.
*
Ana temaya baktığınızda evliliğiniz önemli görülüyor demektir. Zaten aileye yeni bir üyenin katılması eşinizle aranızda kuracağınız ilişkide paylaşımlarınızı farklı bir noktaya getirecektir. Demek oluyor ki evliliğinizde daha fazla empati yapmanız ve çocuğunuzun doğumuyla ilişki içinde farkındalıklar yaşamaya özen göstermeniz gerekmektedir. Belki 20 yıllık evliliği olan bir yengeç burcusunuzdur ve bu haberi okuyorsunuzdur. Bu yıl, ilk kez belirli bir mesafe hissediyorsunuzdur. Demek oluyor ki sizler için bir kırılma dönemidir. Bu noktada seçimlerinizde keskin olursanız bazı şeylerden hızlıca vazgeçişler yaşayabilirsiniz. Bu ilişki ya da bu kişi sizde ne gibi bir konuya hizmet ediyor bunu kendinize sormalısınız.
*
Mesela bende 2020 yıllıkları yazdığımda Koç ve yükselen koçlar için “romantik bir yıl olmayacak” dedim. Bunu söylerken âşık olmayacak ya da sevgiyi yaşamayacak anlamında söylemedim. Aksine daha fazlasını deneyimleyebilir. Mars gezegenin 6 ay sizin burcunuzda kalması ve çeşitli açılar alması sizler için mücadele ve sonuç odaklı bir yıl olduğunu göstermektedir. Şubat Ay’ında Venüs’ün koç burcunda olması bazı maceracı yaklaşımları hayatınıza çekmeye yönelse de sizler bu konuda romantiklik yerine daha gerçekçi olmayı deneyimlemelisiniz demek istedim. Bu şekilde düşünün. Genel yorumlar sizlerin hayatlarında isabetli denklikler vermez. Sizin bir doğum tarihiniz, doğum saatiniz ve doğum yeriniz bulunmaktadır. Bu şekilde isabetli yorumlar alabilirsiniz. Yani kan tahlili yaptırmadan nasıl bazı sağlık sorunlarınıza teşhis konulmuyorsa astrolojide böyle bir şeydir. Haritanızı inceletmek ayrı bir yolculuktur.
Bilimsel olarak yapılan bir araştırmaya göre;
Yapamadıklarımız için duyulan pişmanlığın, yaptıklarımız için duyduğumuz pişmanlıktan daha ağır olduğu bilimsel olarak da tescillendi.
*
Araştırmalara göre yaşamadan pişman olanların daha fazlaymış.
Bilim insanları doğruladı: Yaşamayıp hiç bilmemektense pişman olsak da yaşamak daha iyi.
Amerikan üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, kaçan fırsatların acısı uzun vadeli olurken, hata yapmaktan doğan pişmanlığın acısı daha kısa süreli oluyormuş. Ayrıca pişmanlıklar acılı olsa da aslında, fırsatları değerlendirerek işte ya da aşkta başarıyı yakalama şansını bulmamızı sağlayarak bizi müstakbel başarılarımıza hazırlıyorlarmış.
Dememiz o ki; Umarım pişmanlıklarınız az olduğu bir yıl olur…Siz yine de yapamadıklarınıza yanmak yerine yaptıklarınızla gurur duyun. En azından denemiştiniz.
Bilim yine haklı. :)
Mutlu günler dilerim.
Paylaş